1790’da İngiltere Krallığı’nda doğan John Austin, hukukta maddi delillerin esas alınmasına dair görüşleriyle bilinmektedir. O, Jeremy Bentham tarafından ortaya atılan “yararcılık” felsefesinin geliştiricilerindendir. Onun yayımladığı kitaplar neticesinde, Batı ülkelerinde analitik hukuk prensipleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Londra Üniversitesinde verdiği derslerden derlenen notlarıyla o öldükten sonra yayımlanan eserindeki ilkeler bugünkü çağdaş hukuk normları için önemli bir öncü olarak kabul edilmektedir. Austin, Londra Üniversitesinde hocalık yapmadan önce Napolyon Savaşları’na katılmış ve şansölyenin uhdesinde yedi yıl çalışmıştır. O dönemde yeni kurulan Londra Üniversitesinin ilk hocalarından biridir. Austin’in görüşlerinden etkilendiği Jeremy Bentham, aynı zamanda onun en yakın arkadaşlarından biridir. Austin, yasaları gerçek bir bilim hâline […]
Lyudmila Filipova, son dönemde yetişen en önemli Bulgar romancılardandır. 10 Nisan 1977’de Sofya’da dünyaya gelmiştir. Tanınırlığını daha çok Bulgaristan’daki siyasi değişim sürecini anlatan dönem romanlarıyla ele etmiştir. İlk romanı 2006 yılında yayımlanan İllüzyonların Anatomisi’dir. Bu roman, Bulgaristan’ın yönünü Avrupa medeniyetine çevirişini anlatan en önemli eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. Romanda komünizmin terk edilip demokrasinin yerleşmeye başladığı Bulgaristan’da birbirini seven iki gencin yaşadığı kimlik bunalımı konu edilmektedir. Yazarın diğer önemli romanı “Kızıl Altın” (Scarlet Gold)’dır. Bu eserin telif hakları filme uyarlanmak üzere yazardan satın alınmıştır. Lyudmila Filipova’nın en önemli eseri ise “Cam Kelebekleri” (Glass Butterflies)’dir. Bu eser, ABD’nin önde gelen edebiyat […]
23 Şubat 1950’de doğan Rebecca Newberger Goldstein, yaşayan Amerikan entelektüellerden biridir. Bilim felsefesi alanında doktora sahibidir. Ayrıca Golstein, romancı kimliği ile de bilinmektedir. Edebiyat açısından önemi, yayımladığı kitaplarda kurgusal ve gerçekçi çizgiler arasındaki bölünmeyi ortadan kaldırmış olmasıdır. Tıpkı Richard Powers ve Alan Lightman gibi bilimselliği çekici bir kurguyla romana sokan yazarlardan biri olarak kabul edilmiştir. Bazı eserlerinde kurgusallığın ortadan kalktığı ve kurgunun yerini felsefi bir gerçekçiliğin aldığı görülmektedir. Ona göre, bilimsel ilerlemeyi destekleyen ve yönlendiren alan felsefi gelişimdir. Bilimin ilerlemiş olması aynı zamanda felsefenin de ilerlemesi anlamına gelmektedir. Bu açıdan, laik felsefenin ahlaki gelişimle olan bağlantısını ortaya koymak gerekmektedir. Goldstein, […]
Adlar yalnızca geleneksel değerleri taşıyan bir imgelendirme sistemi değildir. Kişi adlarını incelediğimizde, bu tür adların sosyolojik nedenlenmelerden dine kadar geniş bir etki alanı içerisinde olduğunu görürüz. İşte tam da burada adların çocuklar ve veliler açısından farklı anlamlar taşıdıkları gerçeği ortaya çıkar. Çocuklar adlara daha çok varlık evrenindeki anlamlı sözlü ifadeler olarak bakarken bu bakış açısı erişkin bireylerde karmaşıklaşmaktadır. İşte bunun için içerisinde hiçbir yabancı öge içermeyen öz Türkçe isimler listesini sizin için derledik.
Trabzon, Türkiye’nin en gelişmiş yerel medyalarından birine sahiptir. Öyle ki, Trabzon’da yerel gazeteler ulusal basınla boy ölçüşebilecek tirajlarda basım yapabilmektedir. Bu durum, Trabzon’daki gazetecilik mesleğinin erken sayılabilecek bir dönemde başlamasıyla açıklanabilir. Trabzonun ilk gazetesi Trabzon Gazetesi, ilk özel gazetesi ise 1906’da kurulan Sa’adet’tir. Trabzon’da ilk gazete 1869’da dönemin Trabzon Valisi Esat Muhlis Paşa tarafından çıkarılmıştır. “Trabzon Gazetesi” adındaki yayın, ilk özel gazetemiz olan Tercüman-ı Ahvâl’den dokuz sene sonra kurulmuştur. Gazete, valilik binasında kurulan bir matbaada basılmış ve halkın bilmesi gereken resmî olayları tebaaya duyurma görevini üstlenmiştir. Aynı dönemde Osmanlı’nın farklı vilayetlerinde de aynı maksatla resmî diyebileceğimiz gazeteler açılmıştır. Örneğin Bursa’da Hüdâvendigâr gazetesi 1869’da yayın hayatına başlamıştır. Trabzon Gazetesi, Trabzon’un 1918’de Rus işgaline uğramasıyla yayın hayatına veda etmiş, gazete arşivi işgal […]
Türkçe gibi Altay dil ailesini paylaşan bir diğer dil Tunguzcadır. Bu yazımızda, Tunguzlar ile ilintili bir Kuzey Asya topluluğu olan ve taygalarla kaplı bir coğrafyada yaşayan Evenkleri konu edindik. Rusya’da Evenkler, Rusya’nın kuzeyinde yaşayan yerli halklardan biri olarak 2010 nüfus sayımında nitelendirilmektedir. Çin’de ise Evenkler, ülkede tanımlanmış 58 etnik gruptan biri olarak kabul edilmiştir. Resmî nüfus sayımlarına göre Rusya’da 38 bin Çin’de ise 31000 Evenk yaşamaktadır. Moğolistan’da yaşayan 500 kadar Evenk’e ise Moğollar Kamnigan adını vermektedir. Evenklerin 5 ila 9. Yüzyıllar arasında Çin’in kuzeyindeki “Hingan Sıradağları”nda yaşayan Şiveyler ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Buna rağmen bugünkü yerli Evenklerin büyük bir bölümü Baykal Gölü ve Arnur Nehri arasındaki bölgede yaşadığı görülmektedir. Evenk dili, Altay dil ailesinin Mançu-Tunguz kolundandır. Bu dil, Sibirya’daki Nigidal […]
Tutunamayanlar (The Disconnected) is one of most important works in Turkish literature. This work content the first postmodern experiment in Turkish literature. That’s why plot and reality move away from modernist novel. The reality is almost collapsed. It is a impossible to find a plot in style we are know in novel. This novel witness to collapse of reality thanks to intertextuality, postiche and leitmotif techniques. Turgut Özben’s life is which is told in “Tutunamayanlar.” Turgut was very influenced by […]
Vyaçeslav Vsevolodoviç İvanov, 21 Ağustos 1929’da Moskova’da doğan Rus dil bilimci ve Hint-Avrupa dil ailesi araştırmacısıdır. Özellikle Kafkas coğrafyasında yaşayan Hint-Avrupa dillerindeki ünsüz sesler üzerine yaptığı glottatik çalışmalarla tanınmıştır. Vyacheslav İvanov’un babası, tanınmış Sovyet yazarlarından biri olan Vsevolod İvanov’dur. Annesi, Vsevolod Meyerhold’un tiyatrosunda çalışan bir aktristtir. Çocukluğu, geçirdiği Taşkent şehrinin tahliyesi sırasında geçirdiği hastalıklar yüzünden zorluklarla geçti. İvanov, yükseköğrenimini Moskova Üniversitesinde tamamladı. Öğrenimini tamamladıktan sonra 1958’e kadar bu üniversitede çalıştı. Çalışmaları sırasında Hint-Avrupa çalışmalarına önemli katkılarda bulundu ve Hitit dilinin önde gelen otoritelerinden biri hâline geldi. 1958’de Sovyet yönetimi tarafından siyasi suçlamalar yöneltilerek görevinden alındı. 1960’ların başında İvanov, gösterge bilimin […]
Louis Trolle Hjelmslev, fikirleri Kopenhag Dil Bilimi Okulunun temelini oluşturan Danimarkalı bir dilbilimcidir. 3 Ocak 1899’da Danimarka’da dünyaya gelmiştir. Hjelmslev, akademisyen kökenli bir ailede doğmuştur. Babası bir matematikçidir. Kopenhag, Prag ve Paris’te karşılaştırmalı dil bilimi okuyan Hjelmslev, 1931’de Cercle Linguistique de Copenhague’yi kurmuştur. Hans Jørgen Uldall ile birlikte, glossematik olarak adlandırdığı ve Ferdinand de Saussure’nin gösterge bilimsel teorisini geliştiren yapısal bir dil teorisi geliştirmiştir. Bir dil teorisi olarak kullanılan glossematik, dili yüksek derecede sayısallaştırma yoluyla formüle etme temeline dayanmaktadır. Dilin matematik formüllerine dökülmüş hali diyebileceğimiz bu teknikte dilin biçimsel özelliklerinin dışına çıkılmaz. Dildeki kaideler matematiksel mantık yoluyla çözümlenmeye çalışılır. Bröndal’ın […]
Algirdas Julien Greimas (1917) Litvanya kökenli Fransız gösterge bilimcidir. Bir dönem Türk üniversitelerinde öğretim veren en önemli bilim insanlarındandır. Greimas’ın gösterge bilimi ve dil bilimi açısından belki de en önemli özelliği geleneksel filolojik bakış açısına karşı çıkması olmuştur. Filolojik bakış açısına göre yapılan dilsel incelemelerde bir dildeki eserler üzerinden ses bilgisel ve yapısal (morfolojik) incelemeler yapmak ana yöntem olarak kullanılmıştır. Bu dönemde, kelimelerden sonsuz sayıda cümle üretilebildiği düşüncesinin de etkisiyle, cümle en büyük analiz birimi kabul edilmiştir. Böyle bir moleküler model cümle ötesindeki birimlerin analizine izin vermemiştir. Greimas ise bu bakış açısına karşı çıkmış ve otuz yıllık çalışmaları sonrasında dilsel […]
1946’da İtalya’da doğan Marcel Danesi 21. yüzyılın en önemli dil bilimci ve gösterge bilimcilerinden biridir. Toplum tarafından yaygın olarak tanınması öpme ediminin kültürel gösterge bilimi açısından ifade ettiği anlam konusundaki çalışmalar sayesinde yakalamıştır. Danesi’nin “öpme edimine” dair Toronto Üniversitesi tarafından organize edilen anlatımını bu mavi bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz. Danesi, Toronto Üniversitesinde “Semiyotik ve Lingustik Antropoloji” alanında profesör unvanını edinmiştir. Dil, iletişim ve gösterge bilimi yani semiyotik alanındaki çalışmaları ile tanınmaktadır. Özellikle gösterge bilimi ve iletişim üzerine yaptığı kuramsal çalışmalar vardır. Amerikan Yapısalcılığı, ödünç kelimeler ve ses bilimi üzerine kitapları vardır. Danesi’nin 2014’te yayımladığı “Öpüşmenin Tarihi: Popüler Kültürün Doğuşu” adlı eser […]
GECEYE 09.09.2018 01.50 “Benim hayatımda bir sürü insan var, Sadece henüz tanışmadık…” En sevdiğim mevsim değildi tanıştığımızda, Onun da öyle… Kışın soğuğunu severdi o, Ben ilkbaharın ılık sıcağını… İkimiz farklı zamanlarda Benzer hayallerle katlanmıştık, Varlık sancısına… Bundan böyle beraber mutlu olalım istedim…
08.07.2014 Senin hiçbir zaman, Gerçek bir hayatın olmayacak. Fikrin zikrine düşman, Gözün gönlüne kör, Dostun düşmanından nankör… Sitemin ayağına dolaştı, Ondan yerlerdesin. Otuz baş deveyle, Küçükbaş çölü geçemezsin. Kökün hamur, Mayan çamur… Yıldızını ıslıkla anan rüzgâr. Sallandığı beşiğin enkazından, Artçı acılar savuran insan! Kaderin fay hatlarıyla bir çizilmiş, Gücün varsa yıkılma! Herkesten çok konuştu be […]
ABSÜRT KOMEDİ 15.10.2013 Gökten üç elma düştü. Biri bile hayalime değmedi. Masalımsı bir şeydi. Acı tütün, soğuk çay, buzlu kahve, Zifiri kara, tozpembe gibi, Absürt komedi tadında bir hayat… Yan yana gelmesi yasak kelimelerden, Yasal cümleler kurdum. Sadık kediler yetiştirdim. Nankör köpekler… Şark ve garp harp hâlinde değildi. Mutluluk, yakınlarda bir yerlerde, Yeşil ışık […]
GERÇEKLER ÇAYDANLIĞIN BUHARINDA 01.09.2013 Bütün renkler mimoza çiçeği, Tüm kokular kardelen, Ve tüm aşklar leylaktır şimdi. Kapılar kapalı. Hayalleri hayaletler kovalıyor. Işıkları yakan yabancı sesler suskun. Şehir, ölüm uykusuna teslim… Sokaklardan sessiz çığlıklar yükseliyor. -beni kimse görmüyor- “Herkesin yok saydığı bir insan, Belki de gerçekten yoktur.” Tüm gerçekler bir çaydanlığın buharında tütüyor. Artık her […]
“Rio Olimpiyatları”nın ardından “2017 Dünya Atletizm Şampiyonası”nda da heptatlon dalında altın madalya alan Nafissatou Thiam bir anda atletizm otoritelerinin dikkatini çekti. Sporcunun Bold’un emekliliği ile boşalan “yaşayan atletizm efsanesi” koltuğunun adaylarından biri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Şimdi, atletizm dünyası dışından da birçok kültür dergisi editörünün dikkatini çeken yaşantısına bir göz atalım. Namur’da 12 çocuklu Belçikalı bir anne ve Senegalli bir babanın kızı olarak doğan Thiam, Belçika’nın Liège kentindeki bir RFCL atletizm kulübünde spor yaşantısını devam ettiriyor. Sporcunun çalıştırıcısı ise eski dekatlon atletlerinden Roger Lespagnard. Müslüman bir ailenin çocuğu olan Thiam, Liège Üniversitesi’nde coğrafya eğitimi aldı. Thiam arkadaşları arasında “Nafi” adıyla […]
Bold, şüphesiz dünya tarihinin gördüğü en iyi kısa mesafe koşucularındandı. Yalnızca hızı değil, koşma tarzı ile de kısa mesafe koşularına önemli bir açılım getirdi. Kimilerine sempatik kimilerine göre ise itici gelen davranışları da çok konuşuldu. Ancak bir gerçek var ki Bold, kariyeri boyunca hiçbir doping testinde sorun yaşamadan bu denli büyük başarılar elde edebilen ender atletlerden biri oldu. 100 metre koşusu atletizm tarihinin en ilgi çekici koşusu olarak kabul edildiği için Bold bir fenomen hâline geldi. Hâliyle dünyanın en hızlı adamı unvanını da uzun süre taşıdı. Şunu da belirtmek gerekiyor ki, Bold’un kariyerinin son büyük yarışında geçilerek yarışı 3. sırada […]