Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araçtır. Ayrıca dil, kendine özgü kuralları olan ve ancak kurallar çerçevesinde gelişen canlı bir varlıktır. Kısacası dil, temeli bilinmeyen zamanlarda atılan gizli antlaşmalar düzeni olup seslerden örülmüş toplumsal, sosyal bir kurumdur. Yani dil değişmez bir varlık değildir. Dilin özellikleri aşağıda açıklanmıştır.
İçindekiler
- Dilin özellikleri nelerdir?
- Dil doğal mıdır? Doğal bir araç olması
- Dilin sosyal bir kurum olması ne demektir?
- Dilin canlı bir varlık olması ne demektir?
- Gizli antlaşmalar düzeni olması
- Dil toplumsal bir kurumdur
- Dilin kullanım çeşitleri
- Konuşma ve Yazı Dilinin Karşılaştırılması, Farkı
- Dilin kuralları var mıdır?
- Her dilin kendine özgü kuralları vardır.
- Dil ulusal bir kurumdur
- Dilin özellikleri edebiyat ile nasıl bir ilişki içerisindedir?
- Dil gizli anlaşmalar sistemi midir?
- Dilin kökeni neye dayanır?
1. Dilin özellikleri nelerdir?
Dilin birçok özelliği vardır. Muharrem Ergin’e göre dilin en temel özellikleri şunlardır:
- İnsanların arasında anlaşmayı sağlar.
- Dil insanlara özgüdür.
- Dil canlıdır ve sürekli bir değişim içerisindedir.
- Dilin içerisinde sesler, söz dizimi, ekler ve sözcükler vardır.
- Dil toplumsal bir anlaşma sonucu oluşan kodlar bütünüdür.
- Doğal diller eski çağlardaki gizli bir anlaşmalar bütününün sonucudur.
- Dil nörobilişsel temellere sahiptir. İstatistiksel öğrenme ve evrensel dil bilimi kuramları dilin kökenini açıklamaktadır.
2. Dil doğal mıdır? Doğal bir araç olması
Dil, doğal bir araçtır. Bu dilin özellikleri arasında belki de en mühimidir. Ancak onun bir araç olması yalnızca insanlar arasında anlaşmayı sağlamasından kaynaklanır. Dil, kendine özgü kuralları olan ve canlı bir varlık olduğundan onun bir araç olması; dilin istenildiği gibi kullanılabileceği anlamına gelmez, aksine dili dilin olanak tanıdığı sınırlar içinde kullanabileceğimizi belirtir.
Dil her ne kadar doğal bir araç olsa da bazı doğal olmayan diller de vardır. Bunlara yapay dil denir ve bunlar insanlar tarafından kasten türetilmiştir. Bilinen en önemli yapay diller Esperanto ve Volapük’tür.
3. Dilin sosyal bir kurum olması ne demektir?
Toplumdaki bireylerin birbiriyle ilişkisini sağladığı için dil sosyal bir varlıktır. Bu konuda “Dil sosyal bir varlık mıdır?” yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Ancak kısaca aşağıda bu konuyu açıklayalım.
İnsanlar gündelik hayattaki sorunlarını, isteklerini ve her türlü yaşamsal faaliyetlerini karşılarındaki kişilere dil aracılığı ile anlatırlar. Bu yüzden dil sürekli değişir ve canlılar gibi gelişir. “Dilin canlı bir varlık olduğunu nasıl kanıtlarız?” sorusunun yanıtı da budur.
Dilin sosyal bir kurum olması aynı zamanda kültür ve dilin etkileştiği anlamına gelir. Bu açıdan bakıldığı zaman dildeki ve kültürdeki değişimler etkileşim içerisindedir.
Dildeki değişmeler toplumların hayatlarına doğrudan etki eder. Türkiye’de de 1928’de başlayan dil ve alfabe reformları, dil ve toplum ilişkisinin kuvvetlendirilmesini amaçlamıştır.
4. Dilin canlı bir varlık olması ne demektir?
Dil, canlı bir varlıktır çünkü kendi kuralları olan bir düzendir. Bundan dolayı her dilin belli sınırları ve işlevsellik alanı vardır. Dil, kendi kurallarının dışındaki etkileri çoğunlukla yok eder, kabullenmez. Örneğin dilin yapısına uygun olmayan birçok yeni kelime önerisi toplum tarafından kabul görmemiş, bu kelimeler zamanla unutulmuştur.
Dil, doğal bir süreklilik içinde değişir ve gelişir. Bu tarihsel süreç içerisinde komşuluk ve birliktelik kurduğu kültürlerle ilişkiye girmesini sağlar, böylece onlardan aldığı gibi onlara da yeni değerler katar. Dışarıdan araya girmeler dilin gelişimi baltalandığı zorunlu duruma gelir. Bu yabancı dillerin bir dilin önünü kapatması sonucu olabilir.
Bu konuda daha detaylı bilgi için “Dil canlı bir varlık mıdır?” yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
5. Gizli antlaşmalar düzeni olması
Dil, soyut ve somut kavramları, eylemleri belli seslerle karşılar. Kavram ile sesler arasında mantıklı bir ilişki yoktur. Bu ilişki gelişigüzeldir. (arbitrary) Bu düzen bilinmeyen zamanlarda, aynı topluluğa iye kişilerin gizli anlaşımlarının ürünüdür. Bunun için her dil, kendine özgü bir anlaşmanın ürünüdür. Miyav gibi sözcükler doğadaki yansımalardan türetilmiştir. (anamotapik)
Harf ve alfabe bir dil için ikincildir. Bunlar sonradan ortaya çıkmıştır.
6. Dil toplumsal bir kurumdur
Dil, toplumdaki herkesin ortak malıdır. Yani dil toplumsal bir kurumdur. Bu yüzden dil, tek bir bireyin sahipliğinde değildir, kamusaldır. Nitekim bu görüş şu şekilde özetlenir: Dilimiz kimliğimizdir.
Anlaşmaya bağlı bir öge olan dilin temel amacı değişik kişilerle iletişimi sağlamak olduğundan, bu toplumsallığı sağlamış olur. Toplumsal ve ulusal bir kurum olmasında, toplulukların en büyük dayanağı dildir.
Bir ulusu ayakta tutan, bir topluluğun varlığını sağlayan ve bu sürekliliği sağlayan, bir toplulukta sarsılmaz, bir birlik yaratan bir kurum olarak dilin oynadığı rol çok büyüktür.
7. Dilin kullanım çeşitleri
Dilin üç temel kullanım çeşidi vardır. Bunlar argo, jargon ve kişisel dildir. Detay için “Dil İçerisindeki Özel Diller: Jargon, Argo ve Kişisel Dil” adlı yazımızı okumanız mümkün.
Argo: Kullanılan ortak dillerden ayrı olarak aynı meslek veya topluluktaki insanların kullandığı özel dil ya da söz dağarcığı.
Yapay dil: Bireylerin birbirini anlamaması sonucunda savaşların çıktığını düşünen; bir takım bilim adamı, ortak ve evrensel diller oluşturmaya çalışmıştır. Örnek olarak Volapük ve Esperanto‘yu verebiliriz.
Peki, dilin görevi nedir?
Dil eş zamanlı olarak bireyler, art zamanlı olarak da (yalnızca yazıyla) kuşaklar arasında iletişimi sağlar.
Bir dil ne zaman doğar?
Diller, “Doğar, büyür ve ölür.” Bir dil ne zaman doğmuştur? Bu sorunun kesin bir yanıtı yoktur. Dilin zenginliği ve gelişmesi o dili kullananların yaşam döngüsüyle ilgilidir. Diller konuşanı yoksa ölmüştür. Kuzey Amerika’daki birçok yerel dil ölmüştür. Dilin kendine iye bir takım kuralları vardır. Dil bu kuralların çevresinde gelişir.
ses-fonem-alafon-harf-fonetik alfabe dizgeseldir…
fonem: anlamlı en küçük ses birimi.
semantik: Anlam bilimi.
lingustik: Sözlük bilimi.
diyalektoloji: ağız çalışması.
alafon: Bir fonemin sözcük içinde değişik yorumlanması.
8. Konuşma ve Yazı Dilinin Karşılaştırılması, Farkı
Konuşma dili; evde, sokakta, günlük yaşamda kullanılan doğal bir dildir. Konuşma dili toplumsal alanlara bağlı olarak bir dil alanı içerisinde değişik biçimler gösterir. Bu değişiklikler temel olarak sözcükleri söyleyiş ile bazı ses ve biçim değişiklikleri çevresinde toplanır.
Bir dil alanında (sahası) bir kavmin var olan kabileleri, bir ülke içinde belirli bölge ve kentler ayrı konuşma diline sahip olabilirler. Yazı dili ise bir uygarlık dilidir. Bir dil alanı içerisinde veya bir ülkede şive ve ağızlar çeşitli olduğu halde bir tek yazı dili bulunur.
9. Dilin kuralları var mıdır?
Dilin birçok kuralı vardır. Bu kurallardan en önemlisi en az çaba yasasıdır. Bu yasaya göre dilde en kolay söylenen, en kolay belleğe transfer edilen ses ve şekiller kullanılır. İşte bu yüzden diller sürekli değişir.
Türkçe dünyadaki en kurallı dillerden biridir. Nitekim Türkçedeki fiil çekimleri vb. birçok dil içi işlev eklerle sağlanır. Ayrıca Türkçenin en belirgin kuralları büyük ünlü uyumu ve küçük ünlü uyumudur.
10. Her dilin kendine özgü kuralları vardır
Her dilin kendine özgü bazı kuralları vardır. Örneğin büyük ünlü uyumu yalnızca Altay dillerine özgü bir kuraldır. Sözgelimi Arapçada böyle bir kuraldan bahsedilemez.
Her dil, toplumsal ve lengüistik bazı kurallar içerdiğinden toplumun kimliğini de yansıtır.
11. Dil ulusal bir kurumdur
Dil toplumsal bir kurum olmasının yanında ulusal bir kurumdur. Birçok ülkede insanların birbirleri ile uyum içinde yaşamasını dil sağlar. Ortak bir dilin kullanılmadığı bir ülkede kargaşa ve anlaşmazlıklar artar. Çünkü insan iletişimin merkezinde yer alan unsur dildir.
Sedat sever dil ile iletişimin ilişkisini şu şekilde açıklamaktadır:
Dil bir iletişim aracıdır. Dinleme, konuşma, okuma ve yazma birer dilsel beceridir. Dili kullanma becerisi bireyin iletişim yeteneğinin sınırlarını oluşturan temel bir değişkendir. Hem konuşma hem de yazma etkinliği, başkalarıyla iletişim kurmanın, kendimizi ve yaşantılarınızı anlatmanın bir yoludur. Doğru, etkili konuşma ve yazma için sürekli okumak, yazılı kültürle sıkı bir iletişim kurmak gerekir. Okuma eyleminin anlatım alıştırmalarıyla desteklenmesi, bu becerilerin gittikçe yetkinleşmesine de olanak sağlayacaktır.
Sedat Sever
12. Dilin özellikleri edebiyat ile nasıl bir ilişki içerisindedir?
Edebiyat dil ile yapılır. O yüzden dili etkileyen her şey edebiyatı da etkiler. Bir ulusa ait edebi eserler aynı zamanda o dile ait envanterin incelenmesindeki temel verilerdir. Bu sebeple yüksek edebi olgunluğa ulaşan dillerle ilgili dil bilimi ve halk bilimi çalışmaları da zenginleşecektir.
Gelişmiş dillerin gelişmiş edebiyatları olur. Bu açıdan bakıldığı zaman Türkçe engin bir birikime sahiptir. Ayrıca Türkçe binyıldan daha uzun süredir yazılı olan nadir dillerden biridir.
13. Dil gizli anlaşmalar sistemi midir?
Her dil tarihin çok eski dönemlerinde avcı-toplayıcı insanların kendi aralarında şifreli iletişimini sağlayan bir araç olarak geliştirilmiştir. Yani diller kuruluş aşamasında gizli anlaşmalar sistemi olarak doğmuştur.
Dünya üzerindeki bazı diller gizli dil sınıfındadır. Bu diller gizli anlaşma dönemini geçememiş, bir toplumsal sınıfın tekelinde kalmıştır. Genellikle bu tür diller, farklı topluluklara karışmama isteği ile ortaya çıkmıştır.
14. Dilin kökeni neye dayanır?
Dil insanların iletişim kurma isteği sonucunda ortaya çıkan doğal bir araçtır. Dilin kökenini kimi araştırmacılar istatistiksel öğrenmeye bağlar. Kimi araştırmacılara göre ise dil evrensel bir olgudur ve doğuştan getirilen bir yetenektir.
Dilin kökeni konusunda detaylı bilgi için istatistiksel öğrenme makalemizi okuyabilirsiniz. Aynı zamanda dil nörobilişsel bir temelle çalışır. Yani dilin kökenini aslında zihinsel süreçlerde aramak gerekir. Dilin nörolojik kökleri ile ilgili detaylı bilgiyi dilin nörolojik kökeni makalemizde bulabilirsiniz.
Bu yazı bir derlemedir.
İlk yorum yapan siz olun