İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk Edebiyatında Hikâye ve Edebi Akımlar

Hikâye, gerçek veya gerçeğe uygun olayların anlatıldığı romandan kısa düzyazı türüne denir. Dünya edebiyatında iki temel hikâye türü olay hikâyesi ve durum hikâyesi olarak adlandırılır. Yani bazı hikâyeler olay ağırlıklı iken bazıları yaşamdan bir kesiti ruhsal çözümlemelerle yansıtır.

Olay hikâyesi Fransa’da Maupassant tarafından geliştirilmiş olup öykülemeye dayanır. Türk edebiyatında hikâye türü, olay hikâyesi merkezli gelişmiştir.

Olay hikâyesinin en önemli temsilcisi Ömer Seyfettin‘dir. Millî Edebiyat Dönemi hikâyeciliğimizin en önemli kalemlerinden olan Ömer Seyfettin aynı zamanda Türk edebiyatında hikâyeciliği bir meslek haline getiren ilk kişidir.

Ömer Seyfettin’in dışında olay hikâyesi yazan başka isimler de vardır. Nitekim Refik Halit Karay ve Reşat Nuri Güntekin gibi isimler de bu tarzda hikâyeler yazmıştır. 1960 sonrası Türk hikâyeciliği ise modernist ve postmodern bir çizgide ilerlemiştir.

Olay hikâyesinin dışında bir diğer temel hikâye türü durum hikâyesidir. Durum hikâyeleri (kesit hikâyesi) betimleme temelli olduğu için bu hikâyelerde hikâye planı dağınıktır. Yani giriş, gelişme ve sonuç bölümleri sıralı halde değildir.

Dünya edebiyatında durum hikâyesinin ilk büyük temsilcisi Rus yazar Anton Çehov’dur. Türk edebiyatında ise Memduh Şevket Esendal ve Sait Faik Abasıyanık durum hikâyesinin güzel örneklerini vermiştir. Sait Faik’in Semaver gibi öyküleri bu türün en güzel örneklerindendir.

Türk Edebiyatında Hikâye Nasıl Doğmuştur?

Modern anlamda hikâyenin Türk edebiyatına girişi Tanzimat Dönemi ile birliktedir. Tanzimat’tan önce Türk edebiyatında mesneviler ve halk hikâyeleri bu ihtiyacı karşılanmıştır. Bununla birlikte mesnevi ve halk hikâyeleri olağanüstü ögelere yer verdiği için modern hikâye olarak kabul edilmez.

Türk edebiyatında Ahmet Mithat Efendi’nin Letaif-i Rivayat adını verdiği ve içerisinde birçok hikâyenin bulunduğu eser, ilk yerli hikâye kitabı olarak kabul edilir. Ancak bu kitaptaki hikâyeler tam anlamı ile Batı tekniğine uygun değildir. Bu nedenle Türk edebiyatındaki ilk modern hikâye örnekleri Samipaşazade Sezai’nin Küçük Şeyler adlı kitabında yer alan hikâyeler olarak kabul edilir.

Türk edebiyatında olay öykülerinde özellikle öyküleme anlatım biçimi ön plandadır. Ayrıca olay hikâyesi, millî hassasiyeti yansıtan öykülerde sıkça kullanılmıştır: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay vb. Yine toplumcu gerçekçiler de olay merkezli öyküler yazmıştır. Bununla birlikte bireyin iç dünyasını anlatan yazarlar ise daha çok betimleme anlatım biçiminden yararlanmıştır.

Erken Dönem Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Hikâye (1923-1940)

Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda Türk edebiyatında hikâye dört temel anlayış çerçevesinde ilerlemiştir. Bir kısım yazarlar cumhuriyetin değerlerini ön plana çıkararak siyasi ve sosyal konuları ön plana çıkaran tezli hikâyeler kaleme almıştır. Bu yazarlar bir nevi Milli Edebiyat’ta Ömer Seyfettin ile birlikte gelişen olay hikâyeciliğinin geç dönem temsilcileri gibidir.

Bunun yanında köy gerçekliğini ve yoksulluğu işleyen erken dönem toplumcu gerçekçilerine de rastlanır. Erken dönem toplumcu gerçekçilerin en önemli örneği Sabahattin Ali’dir. Bu tarzı daha sonra Samim Kocagöz, Talip Apaydın ve Fakir Baykurt gibi isimler devam ettirecektir.

Bir diğer hikâye tarzı ise bireyin iç dünyasını esas alırken bu tarz, Sait Faik Abasıyanık gibi yazarlarda görülür.

Cumhuriyet Dönemi’nde Türk Edebiyatında Hikâye (1940-1960)

Bu dönemde Türk hikâyeciliğine dört farklı anlayış hâkim olmuştur. Bununla birlikte Türk edebiyatında hikâye 1940-1960 arasında daha ziyade bireyin iç dünyasına yönelmiştir.

Bu dönemde hikâye yazarları, hikâyelerinde her şeyin anlatıcı tarafından okura aktarıldığı anlatma tekniğinin dışına çıkmayı başarmıştır. Ayrıca var olan durum ve detayların anlatıcının en az müdahalesi ile okura doğrudan sunulduğu gösterme tekniği kullanılmaya devam etmiştir.

Dönemin en öne çıkan hikâye anlatım tekniklerinden biri, zamanda geriye gitme ve kronolojik sırayı bozma amacı taşıyan geriye dönüş tekniğidir. Ayrıca akıldan geçenlerin hiçbir muhakeme olmaksızın bir film şeridi gibi sıralandığı bilinç akışı tekniği de sıkça kullanılmıştır. Yine bireyin kendiyle konuşarak doğru ve yanlış bildiklerini çarpıştırdığı iç konuşma tekniği, özellikle bireyin iç dünyasını anlatan eserlerde sıklıkla kullanılmıştır.

Cumhuriyet Dönemi’ndeki başlıca hikâye anlayışları

Bireyin iç dünyasını esas alan anlayış: Bu tarz eserlerde bireyin kendisi ve toplumla olan ilişkisi sorgulanmıştır. Anlatım biçimlerinden özellikle betimlemelerin bulunduğu bu tarz hikâyelerde olaydan ziyade psikolojik durum yani kesitler ön plandadır. Bu açıdan bu hikâyelerde özellikle bireyin psikolojik ve hatta psikiyatrik yönüne vurgu yapılmıştır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Peyami Safa, Mustafa Kutlu vb. sanatçılar bu anlayışa örnek gösterilebilir.

Toplumcu gerçekçi anlayış: Kalkınmanın ve eşitliğin köyden başlaması gerektiğini savunan bu anlayışa göre toplumsal sınıflar ortadan kaldırılmalıdır. Nitekim toplumcu gerçekçi hikâyeler genellikle köy gerçekliğini anlatır. Ayrıca bu anlayış, toplumu farklı erklerin güçlerini çarpıştırdığı bir alan olarak değerlendirir.

Toplumcu gerçekçilerin amacı halkı eğitmektir. Bu sebeple toplum için sanat anlayışına sahip, anlaşılır, sade ve ideolojik bir dil kullanmışlardır. Samim Kocagöz, Sabahattin Ali ve Fakir Baykurt gibi yazarlar bu anlayışta eserler vermiştir.

Modernizmi esas alan anlayış: II. Dünya Savaşı’nın neden olduğu buhranla birlikte bireyin mutlak gerçekliği bilimde aramasına karşı çıkan bir anlayıştır. Nitekim insanlığın kurtuluşu olarak gösterilen bilim dünya savaşlarında milyonlarca insanın ölmesine neden olmuştur. Bu yüzden modernizmi esas alan metinlerde mekân, olay ve zaman gibi temel unsurlar, gerçekliğin yok edilebilmesi amacıyla belirsizleştirilir.

Modernizmde sanat toplum ya da sanat için değil, birey içindir. Bireyin kuşkucu, bunalımlı, çözümsüz, çıkışsız ve karmaşık hâli ise bilinç akışı, geriye dönüş, iç konuşma gibi yenilikçi tekniklerle sağlanır.

Modernist eserlere göre görülenin arkasında farklı gerçeklikler vardır. Türk edebiyatında özellikle Oğuz Atay, Yusuf Atılgan, Bilge Karasu, Nezihe Meriç ve Sait Faik Abasıyanık gibi yazarlar bu anlayıştan etkilenmiştir.

Millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan anlayış: Milli kültürün ve İslami duyarlılıklarını ön plana çıkarıldığı bu hikâye türünde Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi öncü yazarlardan sonra Hüseyin Nihal Atsız gibi ikinci dönem sanatçıları yetişmiştir.

Bu anlayış özellikle Anadolu’yu ve yeni kurulan Cumhuriyetin kazanımlarını ön plana çıkarmıştır.

Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman Tarzlarını Etkileyen Edebi Akımlar

Klasisizm, akıl ve sağduyunun ön planda olduğu bir akımdır. Nitekim bu akımda sadece soylular anlatılmaktadır. Bu yönüyle Tanzimat I. Dönem’in ilk evresinde Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa üzerinde etki bırakmıştır.

Romantizm, duyguların ve tesadüflerin ön planda olduğu bir akımdır. Bu nedenle romantizm etkisindeki eserlerden teknik kusurlar fazladır. Sonuçta sanat toplum içindir anlayışı bu akımda hâkimdir. Nitekim Türk edebiyatında Tanzimat I. Dönem’de etkili olan romantizm Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efendi gibi dönem sanatçılarında görülür.

Realizm, gözlem ve gerçekliğin ön planda olduğu akımdır. Türk edebiyatını derinden etkileyen bu akım Recaizade Mahmut Ekrem ile Türk edebiyatına girmiştir. Ayrıca sanatçıya ait Araba Sevdası ilk realist romanımızdır. Daha sonraki yıllarda özellikle Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi kalemler realizmin Türk edebiyatındaki en güzel örneklerini vermiştir.

Natüralizm, realizmin gerçekçiliğini yeterli bulmayan bir akımdır. Natüralist eserlerde en ön plana çıkan olgu deney ve soya çekimdir. Türk edebiyatındaki önemli temsilcileri Beşir Fuat, Nabizade Nazım ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır.

Edebi akımlar ile ilgili PDF testimiz “Edebi Akımlar” testini çözebilirsiniz.

Şiirde Etkili Olan Edebî Akımlar

Sembolizm, anlamdan ziyade ahenk ve kelime seçimlerine önem veren bir şiir akımıdır. Bunun için sembolist şiirlerde kelimelerin uzak çağrışımları ön plandadır. Nitekim Türk edebiyatındaki en büyük temsilcileri öz şiir hareketine destek veren şairlerdir. Bunların başında Yahya Kemal Beyatlı, Cenap Şahabettin, Ahmet Haşim gelir.

Parnasizm, realizmin şiirdeki karşılığıdır. Şiirde ahenge önem veren bir akımdır. Nitekim Parnasizm, günlük dilde kullanılmayan eskimiş kelimeler dâhil birçok yeni kelimeyi şiire sokmuştur. Türk edebiyatındaki en önemli temsilcileri Cenap Şahabettin ve Tevfik Fikret’tir.

Abstract

Short prose type from novel in which real or realistic events are told is called story. When world literature is examined, basically two different approaches will be seen in the story genre. These two basic types of stories are called incident stories and slice stories. The incident story is developed by Maupassant in France and is based on narrative technique. The most important representative of this style in Turkish literature is Ömer Seyfettin. Ömer Seyfettin, one of the most important items of our storytelling in the National Literature Era, is also the first person who made storytelling a profession in Turkish literature. Apart from Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay. and Reşat Nuri Güntekin also wrote stories in this style.

Results

Apart from the incident story, another basic type of story is the slice story. Since in the slice stories, the slices (cross-sectional stories) are portrayal, the story plan in these stories is scattered, meaning the introduction, development, and conclusion parts are not sequenced. The representative of this style in world literature is the Russian writer Anton Chekhov. In Turkish literature, Memduh Şevket Esendal and Sait Faik Abasıyanık gave good examples of the slice story.

Türk Edebiyatında Hikaye Konusu ile Alakalı Kaynakça [References]

Rukalski, Z. (1969). Maupassant and Chekhov: Similarities. Canadian Slavonic Papers11(3), 346-358.

MEB 11. Sınıf Ders Kitabı

Özet
Türk Edebiyatında Hikaye ve Edebi Akımlar
Başlık
Türk Edebiyatında Hikaye ve Edebi Akımlar
Açıklama
Gerçek veya gerçeğe uygun olayların anlatıldığı romandan kısa düzyazı türüne hikâye adı verilir. Dünya edebiyatına bakıldığı zaman hikaye türünde temelde iki farklı yaklaşım görülecektir. Bu iki temel hikaye türü olay hikayesi ve durum hikayesi olarak adlandırılır.
Yayımcı
Ensar KILIÇ
Yayımlayan
Simit Çay Edebiyat (Akademik)
Logo

15 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir