Sızıcılaşma, genellikle patlayıcı ünsüzlerin çeşitli nedenlerle sızıcı ünsüzlere dönüşmesidir (Emirdar, 2019). Türkçenin tarihinde en çok rastlanan sızıcılaşmalar d>ḍ, p>f, b>w ve q>x olarak sıralanabilir. Özellikle Göktürkçeden sonra d sesinin sızıcılaşması, Türk lehçelerinin sınıflandırılması için önemli bir ölçüttür. Bu sızıcılaşmaya d>ḍ>y gelişimi adı verilmektedir.
Sızıcılaşma, sızıcı olmayan bir sesin f, v, h, s, z, ş, j seslerinden (Korkmaz, 2017) herhangi birine dönüşmesidir. Sızıcı ünsüzler telaffuz edilirken fiziksel olarak ağız kanalı daralır.
Akıcı ünsüzler ses yolunun rahatlaması sonucunda oluşurken sızıcı ünsüzler tam tersi şekilde ses yolunun daralmasına dayanır. Yani akıcılaşma ve sızıcılaşma ses gruplarının sebebi de budur. Türkçedeki sızıcı ünsüzler f, j, s, ş, v, z ünsüzleridir. Akıcı ünsüzlerse r, l, ğ, y ünsüzleridir.
Sızıcılaşma, fonetik olarak bakıldığında, patlayıcı ünsüzlerin ses değeri olarak zayıflaması ve bir daralma sürekliliğine girmesidir (Hualde, 2011). Sızıcılık temayülü ekler (hâl ekleri de dâhil) ve kelimelerin fonetik gelişiminde etkili olmuş bir ses hadisesidir.
Sızıcı Sesler (Ünsüzler)
Boğumlanma esnasında ses yolunun daralması sonucu oluşan seslere sızıcı ses ya da sızıcı ünsüz denir. Nitekim f, j, s, ş, v, z ünsüzleri sızıcıdır. Türkçedeki ünlüler geniş ses yollarında boğumlanır. Bu sebeple Türkçede sızıcılaşma ünsüzlere ait bir özelliktir.
Sızıcılaşma Türkçenin özellikle eski devirlerinde bugünden çok daha yoğundu. Özellikle Göktürkçede d ve b sesleri karakteristik şekilde sızıcı hâle gelmişti. Aşağıda bu tarihî sızıcılaşmalarla ilgili bilgileri bulacaksınız.
d>ḍ sızıcılaşması (gelişmesi)
Eski Türkçedeki kelime arasındaki /d/ fonemi zamanla sızıcılaşarak /ḍ/ fonemine dönüşmüştür. Devamında akılaşarak /y/ olmuştur. Buna Eski Türkçedeki “adaq” kelimesinin önce “aḍaq” olup günümüze “ayak” olarak gelmesi örnek gösterilebilir. Bu sızıcılaşma Türkçenin sınıflandırılmasında kullanılan ölçütlerden biri olmuştur.
Eski Türkçede sızıcılaşmakta olduğu anlaşılan /-ḍ-/ sesinin gelişmesi sonucu günümüze gelen ikincil /-y-/ sesinin tekâmülünde de (iki ünlü arasında kalmaları veya kendilerinden sonra akıcı bir ünsüz gelmesi şartıyla) genizsilleşme hadisesine şahit olunabilmektedir. Bazı durumlarda dilde fazla tüketilmediğinden hâlâ yaşayan ünlü arası /d/ sesinde de aynı durum mevcuttur. Örneğin Türkiye Türkçesindeki bıdık “kısa ve tıknaz” kelimesinin Anadolu ağızlarında mıdık “cüce, kısa kalmış” (Isparta, Denizli, Manisa ağızları) ve hatta /-d-/ foneminin sızıcılaştığını gösteren mınjık “ufak kalmış, büyüyememiş meyve ya da tahıl” (Giresun ağzı) şekilleri vardır (Vardarlı, 1997, s. 3179, 3195).
Ensar KILIÇ, Türk Lehçelerindeki /b-/>/m-/ Değişmesinin Fonetik Açıdan İncelenmesi
p>f sızıcılaşması
Özellikle Çağatay Türkçesine özgü bir sızıcılaşma yönüdür. Bu dönemde örneğin “topraq” kelimesi “tofraq” hâline gelmiştir (Demirel, 2018). Bazı Türk lehçelerinde bu durumun tam tersi de yaşanır. Özellikle yabancı kelimelerdeki f sesi dudaksıllaşma sonucu p’ye dönüşür: Yusuf>Yusup vb.
b>w sızıcılaşması
Özellikle Eski Türkçedeki kelime sonlarında bulunan b sesinin sızıcılaşma yaşamasıyla oluşur: eb > ew, sub, suw gibi. (bk. Orta Türkçeye gelindiğinde oluşan sızıcılaşmalar)
b>v sızıcılaşması
Eski Türkçe bar “var”, ber- “ver-“ gibi kelimelerin Türkiye Türkçesindeki kullanımı bu hadiseye örnektir.
q>x sızıcılaşması
Türkçede en çok rastlanan sızıcılaşma biçimlerinden biridir. Bu sızıcılaşma aynı zamanda içerisinde hırıltılaşma yani gırtlaklaşmayı da getirir.
Bu ses olayı Anadolu ağızlarında da yaygındır.
Bu sızıcılaşma Yakut, Hakas, Çuvaş ve Tuva lehçelerinde yaygın; Azeri, Özbek, Balkar, Kumuk ve Karay Türkçesinde de kısmi olarak görülmektedir. S. Serebrenikov, Kazan Tatar Türkçesi ve Çuvaşçadaki sızıcılaşma olayını, Fin-Ugor dillerinin tesiriyle açıklamaktadır.
(…)
Azerbaycan Türkçesi ve Türkiye Türkçesi ağızlarında görülen bir ses olayıdır. L. Karahan, Türkiye Türkçesi ağızlarından Doğu grubu ağızlarının karakteristik bir ses değişimi özelliği olan q>x ses değişiminin Kuzeydoğu ve Batı grubu ağızlarında da sıkça görüldüğünü belirtmektedir.
xun- (ZGTİY, 154) “kon-”, xal- (ZGTİY, 157), xarındaş (<qarındaş. EUTS, 112) (SDM, 105) “kardeş”.
Ercan Alkaya, Sibirya Tatar Türkçesiyle Türkiye Türkçesi Ağızlarındaki Benzerlikler Üzerine Bir Değerlendirme
ç>ş sızıcılaşması
Anadolu ağızlarında görülen sızıcılaşma yönlü bir hadisedir (Emirdar, 2019):
şaḫal “çakal”
şam “çam” vb.
Anadolu ağızlarında sık görülen bazı sızıcılaşma örnekleri şunlardır (Küçük, 2013):
ḳ- > ğ- : ḳadar>ğader (ADYA, 13/55)
-b- > -v- : beraber>bileύar (DÇYA, 7.11); çoban>çovan (EYAD, 127.9); dolabıdır>dolaύıdır (DÇYA, 1.4); harbi>harvi (AİA, I/32-156); mecbur>mėcvuruk (KaYA, 119/17); nebze>nėvze (AYA, 59/57); tebdil>tevdil (STİAT, Siv., 116.2).
-d- > -z- : cadı>cazı, caziya (ADYA, 5/115; AUKA, 3-9); cadılık >cazılık (EİMA, 9.23); muradına>murazına (AOİA, B4- 07.185).
-p- > -f- : maşrapa>maşrafa (OAAD, Kay., 47.14); şüphesiz>şüfhesiz (HTA, 1.2.1-12)
İlginizi çekebilir: Dudaksıllaşma
KAYNAKÇA
ALKAYA, E. (2012). Sibirya Tatar Türkçesiyle Türkiye Türkçesi Ağızlarındaki Benzerlikler Üzerine Bir Değerlendirme. Electronic Turkish Studies, 7(4).
DEMİREL, E. (2018). Çağatayca Bir Kur’an Tefsiri Üzerine. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 7(4), 2119-2130.
EMİRDAR, Ş. (2019). Aksu Ağzı, YL Tezi.
HUALDE, J. I., Shosted, R., & Scarpace, D. (2011, August). Acoustics and Articulation of Spanish/d/Spirantization. In ICPhS (pp. 906-909).
KILIÇ, E. (2020). Türk Lehçelerindeki/b-/>/m-/Değişmesinin Fonetik Açıdan İncelenmesi. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 20(1), 59-96.
KORKMAZ, Z. (2017). Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü, TDK.
KÜÇÜK, M. (2013). Anadolu ağızlarındaki doğu kökenli sözcüklerin ses bilgisi açısından görünümleri-ünsüzler.
[…] Sızıcılaşma […]
[…] değişmesi: Bu tarihi gelişmenin ilk aşaması sızıcılaşmadır. Lakin ḍ>y değişmesi bir tam akıcı yönlü bir örnektir: aḍak>ayak vb. Bu hadise […]
[…] Türkçede daha çok +qa, +ke, +ġa, +ge biçiminde kullanılan bu ekin ilk ünsüzü zamanla sızıcılaşma ve akıcılaşma ses olaylarının etkisiyle […]
[…] seslerindeki sızıcılaşma henüz karakteristik hâle gelmemiştir: adak “ayak”, adrıl- “ayrıl-” […]
[…] eder. /v, f/ sesleri aynı zamanda sızıcı sesler olduklarından bu seslere dönüşme esnasında sızıcılaşma da gerçekleşir. Ayrıca Türk Dil Kurumuna göre düz ünlülerin yuvarlaklaşması da bir […]
[…] “bulduk” örneğindeki gibi k>h sızıcılaşması […]
[…] esnekliği yüksek bir dil vardır. Özellikle ötümlüleşme-ötümsüzleşme, akıcılaşma ve sızıcılaşma gibi ses olayları Türkçede yaygın olarak […]
[…] Toplumsal etki ile birlikte dilin önemli bir değişim dönemine girebileceğini söylemiştik. Ancak olayın biyolojik bir yanı da vardır. İnsanlar birbirleriyle iletişim kurarken anlatmak istediklerini en kısa yoldan anlamlı bir şekilde iletmek isterler. İşte buna en az çaba yasası denir. Örneğin Eski Türkçe döneminde “ne erse ne” şeklinde söylenen kelime bugün için “nesne” şeklinde çok daha kısa ve ekonomik bir söyleyişe sahiptir. Yine dillerdeki seslerin ötümlülük-ötümlülük yani sertlik-yumuşaklık ve damaksıllık-genizsillik-gırtlaksılık çatışmasına uğrayarak benzeşmesi de en az çaba yasasının bir sonucudur. Örneğin ince bir ünlüden önce gelen sert ünsüzler birçoğu Türkiye Türkçesinde yumuşamıştır. (Tiş kelimesinin diş olması gibi) En az çaba yasasının işlemesini sağlayan diğer etkili ses olayları akıcılaşma ve sızıcılaşmadır. […]