Nefi’nin en bilinen kasidelerinin başında Sultan Ahmet Han kasidesi gelir. Nitekim kaside nazım şekli durumundaki bu eser “Edrine şehri mi bu yâ gülşen-i Me’vâ mıdır?” biçimindeki soru cümlesi ile başlar. Sayfanın alt kısmında bu kasideye ait günümüz Türkçesi ile açıklama ve çeviri ve söz sanatlarına ulaşabilirsiniz.
Bu kasidenin gerçek adı Der-Ta’rîf-i Şehr-i Edrine bâ-Medh-i Sultân Ahmed Hân şeklindedir. Ancak Edirne Şehrengizi veya Sultan Ahmet Han Kasidesi olarak da bilinmektedir.
Sultan Ahmet Han Kasidesi İncelemesi
Edirne Şehrengizi veya Sultan Ahmet Han Kasidesi olarak da bilinen ve berceste dolu bu eser Nef’î tarafından yazılmıştır. Öncelikle kasidedeki güzellik unsurlarından bahsedelim.
Şair, Edirne şehrinin güzelliğini anlatırken hangi unsurlardan yararlanmıştır?
Şiirde Edirne şehri bir cennete benzetilerek bu cennetin (Edirne’nin) gül bahçesi kadar güzel olduğu belirtilmektedir. Şehirde bulunan Osmanlı padişahının sarayı ise yine cennetin bir parçası olarak betimlemekte hatta bu saray Kabe’nin üzerinde bulunduğuna inanan kutsal Beyt-i Ma’mûr ile karşılaştırılmıştır. Sarayın zemini ise Kabe’nin zemini gibi cennet bahçesi bir alan olarak ifade edilmektedir.
Şiirde, Edirne’nin etrafının nehirlerle çevrili oluşuna gönderme yapılarak Edirne şehri yeşili ve nehirleri ile doğal bir cennet olarak tasvir edilmektedir. Ayrıca ırmak kenarlarındaki yeşillikler ve ırmağın şehre kattığı güzellik anlatılmakta, binaların ırmak üzerindeki yansımaları edebî bir dille aktarılmaktadır.
Bu betimlemeler kasidedeki şu beyitlerde bulunmaktadır:
Edrine şehri mi bu yâ gülşen-i Me’vâ mıdır? Anda kasr-ı pâdişâhî cennet-i a’lâ mıdır? Beyt-i Ma’mûr-ı felek mi ol fezâda ol sarây Yâ zemîni cennet olmuş Kâ’be-yi ulyâ mıdır? Cûylar mı devr iden tarf-ı çemen-zârın yahûd Mâ’i pervâz ile kat’ olmuş yeşil hârâ mıdır? Sebz ü hurrem bir fezâ mı her kenâr-ı cûy-bâr Yâ miyân-ı cûda aks-i künbed-i hadrâ mıdır? Hıfz içün yahûd vücûd-ı pâdişâhı cûylar Pâsbân-ı genç-i devlet olmuş ejderhâ mıdır?
Sultan Ahmet Kasidesi İçindeki Övgü Unsurları
Bu kasidede Sultanahmet özellikle adaleti yönüyle övülmekte ve yüce bir adalet duygusuna sahip olduğu betimlenmektedir. Ayrıca şiirde hüsnütalil göze çarpar. Nitekim Edirne şehrinin bu kadar güzel olmasının sebebi padişahın buradaki güneş gibi varlığı olarak gösterilmiştir. Ayrıca padişahın son derece dinine düşkün bir kişi olduğu aktarılarak bu durumun şehre ve devlete ayrı bir güzellik kattığı anlatılmaktadır. Padişahın saltanatı ayın parlaklığına vurgu yapılarak yüceltilmektedir. Ayrıca padişah kudreti ile de İskender’e benzetilmektedir.
Yohsa şimdi eyleyen âb u hevâsın terbiyet Âfitâb-ı devlet-i şâh-ı cihân-ârâ mıdır? Ya’ni Sultân Ahmed-i âdil ki ferş-i dergehi Arşdan a’lâ değilse çarhdan ednâ mıdır? Şâh-ı dîn-perver ki teşrif-i kudûmiyle zemîn Arşa nâz eylerse istignâsı istignâ mıdır? Mâh-ı mülk-ârâ-yı devlet kim fürûğından felek Mihrini fark eylemez pinhân mıdır peydâ mıdır? Çarh ana ta’zîm idüp İskender-i Sânî dimek Şânına nisbet meğer bir medh-i müstesnâ mıdır?
Kaynakça
(1) Köprülü, M. F. Osmanlı şiirinde Edirne. (2)Aydemir, Y. (2002). Türk Edebiyatında Kaside. Bilig, (24), 133-168. (3) MEB 10. Sınıf Ders Kitabı. (4) Tulga, O. C. A. K. (2002). XVII. Yüzyıl Şâiri Nef’î ve Kaside. Türkbilig, (3), 63-82.
Bu yazının tüm hakları simitcay.com’a aittir.
[…] hayal dünyaları kurar. Fuzûlî’nin en önemli eserlerinden biri de Su Kasidesi adlı naattır. Su Kasidesi ya da Kasîde Der Na’t-ı Hazret-i Nebevî yüzyıllardır sevilerek okunan […]
[…] nedenle konuyla ilgili farklı görüşler vardır. Mehmet Fuat Köprülü’ye göre, söz konusu kaside III. Alâeddin (1297-1302)’e, Dehhânî’nin şiirlerini değerlendiren başka bir […]
[…] Galib gerek Dîvân’ında bulunan kasidelerde gerekse Hüsn ü Aşk mesnevisinde sanat anlayışı hakkında bizlere ipuçları vermiştir. […]
[…] ve kasidelerini Divan’ında […]
[…] bir edebi tür hâline dönüştürmede büyük bir başarı elde etmiştir. Bunda özellikle kaside geleneğinde meydana gelen değişme ve itibar kaybının etkisi söz konusu olmuştur. Çünkü […]
[…] birini çıkarmıştır. Fuzûlî gazel ve mesnevilerdeki yetkinliğinin yanında ayrıca usta bir kaside şairidir. Su, hançer ve gül redifli kasideleri şairin en sevilen şiirlerinden olmuştur. […]
[…] kaside […]
[…] adamlarına tanıtmaya muvaffak olmuştur. Baki, önce kendi hocalarına ithaf ederek bazı güzel kasideler yazmış ve onun bu kasideleri büyük sanat müjdeleyen eserler sayılmıştır. Örneğin; […]
[…] estetik, edebî ve zihinsel bir incelikle yeniden yorumlamasıdır. Mizah Türk edebiyatında bir kaside türü olan hicivlerden başlayarak yüzlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Öyleyse mizah […]
[…] dikkate alırsak, artık çıraklık safhasını aşmış bir şairdir. Şehid Ali Paşa’ya üç kaside sunan Nedim’in ilk kasideleri, Paşa’ya sunduğu bu kasidelerdir. Bu […]
[…] 1. Kasideler […]
[…] din dışı konuları işleyen şairler arasında yer alır. Nitekim Nefi daha ziyade bir kaside ve yergi (hiciv) şairi olarak […]