Eğitim Faktörü: Günümüzde en önemli husus olan eğitim, sanırım farkında olunmadan insan hayatının da önüne geçti. Bizler kurulan sistem üzerine hareket etmek zorunda olan, sisteme ayak uyduramayınca da pili bitmiş oyuncak gibi kenara atılan birer çöp gibi hissediyoruz. Peki bu yaklaşım ne kadar doğru? Mademki dünya geleceğini biz belirliyoruz bu durumda asıl öncelik bizler değil miyiz? Bütün bu çelişkiler mantıksız bir eğitim faktörünün sebebidir.
Düşünün ki bizim sağlam bir gelecek hazırlamamızı isteyen insanlar aynı zamanda önümüze aşılması pek de mümkün olmayan engeller koyuyor. Sınırları içerisinde belirlenmiş kalıplarla, yenilikçi, canlı ve renkli bir dünya oluşturabileceğimizi asla düşünmüyorum. Geçmişini görmeyen geleceğe adım dahi atamaz. Dönüp tarihe baktığımızda binlerce farklı dil, din, ırktan oluşan bambaşka yeteneklere sahip insanlar bir arada eğitim görmüş. Bunu yaparken sınıf ayrımı yapmadan her şeyi tek bir sınav sonucuna bağlamadan eğitim kavramını bambaşka bir nitelikte genişletmiş. Sorun bu çağın insanı olmak mıdır? Yoksa bu çağın insanı olmak zorunda olmak mı?..
Ne yazık ki başarısızlık kelimesi dillere pelesenk olmuş sanki herkes başaramamak için çabalıyormuş gibi onlarca çalışma göz ardı edilmiş, yeteneklerimiz yok sayılmış. Anlayacağınız bu düzende küçük bir kâğıt parçasına kocaman hayatlarımızı sığdırmaya çalışıyorlar. Asıl anlatmak istediklerimizle ilgilenmiyorlar, paylaşmak istediğimiz yeteneklerimizi geliştirme yolunda adım atmıyorlar. Bu kadar insan, kendisine bu denli güzel hedeflerler koymuş. Onlarca genç nasıl olur da bir kâğıt parçasıyla sınava tabi tutulabilir? Bunu düşünmüyorlar.
Eğitim bu ülkenin olmazsa olmazıdır öyle değil mi? Öyleyse sistemler, kurulu düzmeceler ne olursa olsun bir insan okumaktan, yazmaktan, silmekten, silip tekrar başlamaktan korkmamalı. O kalemi eline almaktan gurur duymalı ki daha iyi yerlere gelebilelim. Bu satırların sonunda Yunus Emre’nin şu sözleri geliyor aklıma:
İlim ilim bilmektir
Yunus Emre
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Ne kadar doğruluğu onaylanmış bir söz. Ne kadar da bizi yansıtıyor. Lütfen önce kendimize inanalım. Her ne kadar eğitimim koyduğu sınırlar içinde olsak da hayal gücümüz ve isteğimizle aşamayacağımız hiçbir sınır yok.
Ayşegül MERMİ
Özet Kitapçığıİndir 16–18 Mayıs 2025 tarihleri arasında Buhara’da düzenlenen Uluslararası Dil ve Edebiyatta Sağlık Sempozyumu,… Daha Fazla
Yazar Alper Sadıç’ın 7. kitabı Islak Tezgâh, 25 minimal öyküden oluşmaktadır. Mythos Kitap aracılığı ile… Daha Fazla
Şiir severlerin heyecanla beklediği 11. Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri Şiir Yarışması sonuçlandı! Türkiye'nin dört bir… Daha Fazla
DUYURU: 11. yarışmanın sonuçları 1 Nisan 2025'e kadar simitcay.com'dan açıklanacaktır. Şiir Yarışması 2025: Simit Çay Edebiyat… Daha Fazla
APA 7 Atıf Sistemi, Amerikan Psikoloji Derneği (American Psychological Association) tarafından geliştirilen bir kaynak gösterim… Daha Fazla
Brezilya’dan Japonya’ya İnsan Manzaraları, farklı coğrafyalarda yaşayan insanların hayatlarını, kültürlerini ve hikâyelerini bir araya getiren… Daha Fazla
Yorumlar