Ahde vefa, verilen bir sözün arkasında durmak anlamına gelir. Hukuk terimi olarak ise yapılan bir anlaşmaya sadık kalmayı betimler. Nitekim hukukta ahde vefaya pacta sunt servanda denir. Nitekim bu yazımızda “Ahde vefa nedir?” ve “Ahde vefa göstermek ne demek?” sorularını yanıtlayacağız.
Bu ilke hukukun temel ilkelerindendir. Günlük yaşamda ahde vefa, yapılan bir iyiliğe günü geldiğinde verilmesi gereken karşılık anlamında yaygın olarak kullanılır. Ancak bu kullanım yanlıştır. Çünkü “ahd” söz, anlaşma demektir. Ahde vefa, bir anlaşmaya karşı gösterilen bağlılıktır.
Hukuktaki ahde vefa kavramı genel anlamıyla, bir sözleşmedeki herhangi bir maddenin ihlal edilmesinin aslında tüm sözleşmenin ihlali olduğunu belirtir. Bu kavram ilk olarak 13. asırda Kardinal Hostiensis tarafından ortaya atılmıştır. Bu durum uluslararası hukukta “Yürürlükte olan her antlaşma, tarafları bağlayıcıdır ve onlar tarafından iyi niyetle yerine getirilmelidir.” hükmünü ifade eder.
Toplumsal açıdan ahde vefa
Toplumda iz bırakmış kişilerin adını yaşatmak, bir milletin kendi tarihine ve fikir coğrafyasına karşı ödevidir. Bu sebeple iz bırakmış bu kişilerin adını yaşatmak birçok devlet tarafından sahiplenilen bir politikadır. Bu hususta yapılabilecekleri madde madde yazarak belirtirsek:
- Bu kişilerin haklarında biyografi kitapları hazırlanarak gelecek kuşaklar tarafından da yaşam öykülerinin bilinmesi sağlanabilir.
- Vefa gösterilecek kişilerin yaşam öykülerini anlatan sinema ve tiyatro gibi görsel sanat etkinlikleri, o kişilerin duyguları ile toplumun duygudaşlığını besleyecektir.
- Bu kişilere ders kitapları ve ders programlarında yer verilmesi, bu önemli kişiliklerin toplumun çoğunluğu tarafından bilinmesini ve ortak bir değer olarak kabul edilmesini sağlayacaktır.
- Millî kahramanlar hakkında şarkılar, marşlar bestelenip şiirler yazılması, sadece bu kişilerin daha iyi tanınmasını değil; aynı zamanda toplumu oluşturan bireylerin de millî hislere daha fazla önem vermesini sağlayacaktır.
- Topluma faydalı hizmetlerde bulunmuş kişilerle alakalı anma etkinliklerinin düzenlenmesi gerekir. Çünkü bu, onların fikirlerinin daha iyi anlaşılabilmesi için fırsatlar yaratacaktır.
- Bu kişilerin hayatları ile ilgili TV ve radyo gibi kitle iletişim araçlarında yapılacak açık oturum, panel ve belgesel tarzı programlar sayesinde bahsi geçen kişiliklerin daha iyi tanınması sağlanacaktır.
- Önemli kişilerin isimlerinin okul, hastane, hava limanı vb. kamuya açık mekân veya organizasyonlara verilmesi; bu kişilerin isimlerinin gündelik hayatın işleyişinde de yaşamasını sağlayacaktır.
- Değer yaratmış kişilerin heykel, portre veya resim gibi çalışmaların yapılması etkili bir yöntemdir. Bu onların anılarını yaşatmak açısından son derece önemlidir.
- Para, posta pulu vb. günlük hayatın simgesel ürünlerinde bu kişilerin hatırası yaşatılabilir.
- Bu kişileri konu alan panel, açık oturum veya sempozyumlar düzenlenebilir.
Türkiye’de vefa gösterme uygulamaları
Türkiye’de toplumda iz bırakan kişilerin adını yaşatmak amacıyla en yaygın uygulama isim vermektir. Nitekim kurum, kuruluş veya organizasyon isimlerine bu kişilerin adları sıklıkla verilmektedir. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Yunus Emre Enstitüsü, Fevzi Çakmak İlkokulu, Şenol Güneş Stadyumu vb. buna örnektir.
Yine Türkiye’de bu amaçla üniversitelerin bünyesinde sempozyum, panel vb. etkinlikler yapılmakta; özellikle tarihî kahramanlar özelinde dizi ve filmler çekilmektedir. Ülkemizde heykel kültürü ise Avrupa’ya nazaran yeterince gelişmemiştir.


İlk yorum yapan siz olun