İyi bir birey olmayı sağlayan ferdi ve toplumsal değerlerin bütününe erdem ya da fazilet denir. Ayrıca tarih boyunca görülen din, doktrin ve toplumsal sözleşmelerin tamamına yakını, erdemi insan davranışlarının merkezine koyar.
Felsefi olarak erdemli olmak, doğru olanı yapmak ve yanlış olandan geri durmaktır. Ancak bu noktada mutlak bir doğrunun olup olmadığı konusundaki tartışmalar devreye girmektedir.
Tarih boyunca birçok düşünce insanı “Mutlu bir yaşam mümkün müdür?” sorusunun cevabını erdem kavramına bağlamıştır. Onlara göre ahlaki sorumluluklarını yerine getiren bireylerden oluşan bir toplumda mutlu olmamak için bir sebep yoktur.
İbrahimi dinlerin inanan kimselerden istediği sekiz ana fazilet; adalet, sağduyu, cesaret, hayırseverlik, kin gütmeme, düşküne yardım etme, umutsuzluğa kapılmama ve ölçülü olmadır.
Bu kelime, Eski Uygur Türkçesi Dönemi‘nden beri yazılı eserlerde mevcuttur. Kelimenin er “yiğit, erkek” kelimesine +dem ekinin getirilmesiyle türetildiği düşünülmektedir.
Kelimenin edrem vb. çok farklı varyantlara sahip olması, bazı araştırmacıların Soğdca ya da Sanskritçe köken tezini ortaya atmasına neden olmuştur.
Ayrıca kelime bugün Türkiye Türkçesinde yaygın bir kişi adıdır.
Kelimenin Latincesi olan virtus ise “erkeklerin mükemmel nitelikleri, yiğitlik” anlamlarındadır. Görüldüğü gibi eski dünya toplumlarında kelimenin türeme mantığı, erkeklerin güzel vasıflarına referanslıdır.
Erdem kelimesinin tarihine bakıldığında Eski Mısır önemli bir yerdedir. Nitekim Firavun Dönemi’nde bu kavramın doğruluk, denge, düzen, hukuk, ahlak ve adalet olmak üzere altı temel ilkesi betimlenmiştir.
Felsefe ve dinler erdemlilik hakkında birçok farklı saptamaya sahiptir. Aşağıda önemli filozofların erdem hakkındaki görüşlerini okuyacaksınız.
Immanuel Kant, toplumsal anlamda onaylanan davranışlar sergilemenin erdemlilik olarak ifade edilmesinin yanlış olduğunu söyler. Ona göre insanın erdemli olmasını sağlayan yegâne ölçüt ahlaki ilkelere olan sadakatidir.
Friedrich Nietzsche, erdemin bireyin yaşadığı sosyal çevre ve statüye göre değiştiğini söyler. O bu durumu köle ve efendi ahlakı olarak iki başlıkta inceler. Ona göre yalnızlık ve doğruluk erdemin en önemli kıstaslarındandır.
Benjamin Franklin, erdemi ahlaki mükemmellik ile eş değer görür. Ona göre erdemin on üç ölçütü vardır.
Şiir severlerin heyecanla beklediği 11. Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri Şiir Yarışması sonuçlandı! Türkiye'nin dört bir… Daha Fazla
DUYURU: 11. yarışmanın sonuçları 1 Nisan 2025'e kadar simitcay.com'dan açıklanacaktır. Şiir Yarışması 2025: Simit Çay Edebiyat… Daha Fazla
APA 7 Atıf Sistemi, Amerikan Psikoloji Derneği (American Psychological Association) tarafından geliştirilen bir kaynak gösterim… Daha Fazla
Brezilya’dan Japonya’ya İnsan Manzaraları, farklı coğrafyalarda yaşayan insanların hayatlarını, kültürlerini ve hikâyelerini bir araya getiren… Daha Fazla
10. Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri Şiir Yarışması, dünyanın dört bir tarafından ve farklı geçmişlerden gelen… Daha Fazla
Tarih, edebiyat ve kurmaca kavramları birbirleriyle derin bir ilişki içinde olan, ancak her biri farklı… Daha Fazla