Dilin ortaya çıkma hikâyesi genel olarak bugünden 77.000 yıl önceye dayandırılıyor. Bu tarihlendirmede Endonezya’da bulunan Toba’da yaşanan büyük volkanik patlamanın esas alındığı söylenebilir. Nitekim bazı araştırmacılara göre bu volkan patlaması, dünyanın ikliminde “volkanik kış” olarak bilinen altı yıllık süreci başlatmış ve insan türünün simgesel düşünme yeteneğini tetiklemiştir. Öyleyse şimdi gelin, dil ne zaman icat edildi yani ortaya çıktı sorusunu bilimsel açıdan inceleyelim.
Modern anlamda dil ne zaman ortaya çıktı?
Aslına bakılırsa modern anlamda bildiğimiz ve kullandığımız sözlü dil, çok eski bir tarihe sahip değil. Nitekim modern anlamdaki ilk kelimeler günümüzden yaklaşık 40.000 yıl önceye tarihleniyor. Ancak bu ilk dil de telgrafik diyebileceğimiz bir anlaşma sistemini içeriyor. Başka bir deyişle dilin gramer özelliklerinin tam anlamıyla gelişmesi, neolitik dönemin sonlarındaki zihinsel gelişimle paralel.
Kısacası modern anlamda dil ne zaman ortaya çıktı sorusunun yanıtı, neolitik dönem.
Filogenetik araştırmalar ve arkeolojik bazı bulgulara göre bugünkü insanların ataları bugün Etiyopya’da bulunan yüksek platolarda yaşıyordu.
Toba Patlaması ile birlikte dünya iklimindeki ani değişim, buradaki insan türünün yüksek platolardan çıkarak daha geniş bir alana yayılmasını sağladı. Farklı coğrafyalardaki insanların büyük kısmı ise felaketin etkisiyle yok oldu. Nitekim Alman filozof Nietzsche bu olayı, üst insan soyunun ortaya çıkışıyla ilişkilendirmiştir.
Toba felaketi, insanların hayatta kalması için büyük bir darboğaz oluşturdu. İnsanoğlu hayatta kalabilmek için yeni adaptasyon yollarını keşfetmek zorunda kaldı. Kimi araştırmacılara göre felaketten sonra dünyada sadece iki bin insan kalmıştı. Bu da aslında zaten belli başlı hayati gereçlerini yapma kabiliyetine sahip olan insanoğlunun çok daha karmaşık araçlar üretmesini tetikledi.
Felakete karşı geliştirilen adaptasyon ve birçok büyük yırtıcının felaket sonrasında kırıma uğraması, insanın doğadaki gücünü perçinledi. İnsan, yavaş yavaş doğadaki nesneleri ve hayvanları kendi tahakkümü altına aldı. Bu sahip olma süreçleri, başlı başına soyut bir eylem olduğu için insanlar sahip olduklarını hayal etmeye başladı. Hayal etme, soyut düşünceyi doğurdu.
Soyut düşünme ve dil ilişkisi
Dilsel malzemenin maddi olarak kayda alınması yazının bulunmasıyla başlayan çok yeni bir süreç. Ancak buna rağmen soyut düşünmenin ve bu düşünce şeklinin iletişimsel ifadesi olan dilin ilk nüvelerini ima eden arkeolojik kanıtlara sahibiz. Bu kanıtlar ilk olarak boncuklardan süs eşyaları yapan günümüzden yaklaşık 65.000-70.000 yıl önceye ait insanlara dayanmakta.
Araştırmacılara göre, boncuklardan süs eşyası yapmak ve ölü gömme gelenekleri geliştirmek gibi bilişsel yönü bulunan eylemler, ilk insanların temel dilsel aktivitelerini tetikleyen önemli sembolik unsurlardı.
Dil gelişiminin genetik bir yönü var mı?
Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki insanlar dili geliştirme yeteneğini FOXP2 denilen bir gen sayesinde kazandı. Aynı zamanda insanoğlunun beynindeki Broca ve Wernicke alanları da bu gelişim sürecinde önemli bir yere sahip. Yani dilin gelişebilmesi için insanoğlu sadece kültürel bir gelişim yaşamamış aynı zamanda anatomik bir gelişimin de içerisinde yer almıştır.
Türkçe ne zaman ortaya çıktı?
Günümüzden yaklaşık 8.000 yıl önce bugünkü Anadolu coğrafyasında Nostratik denilen bir ata dilin varlığı, genetik ve dil bilimsel çalışmalar ışığında iddia edilmektedir. Bu teoriye göre Hint-Avrupa dilleri ve Türkçenin de yer aldığı Altay dilleri bu ata dil ailesinin bir parçasıdır.
Kısacası Nostratik dil zamanla değişerek bugün dünyadaki konuşulan dillerin %80’inden daha fazlasını ortaya çıkarmıştır. Yani aslında bugün çok fazla dil olsa da bu dillerin birçoğu tarihte geri gidildiğinde ortak bir ataya ulaşmaktadır.
Bu yazı Betik dergisinde yayımlanmıştır: Kılıç, Ensar (2022). Dil Nasıl Ortaya Çıktı? Betik, S. 2, s. 25.
İlk yorum yapan siz olun