İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe – Göbeklitepe 2021 giriş ücreti

Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde 1995 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidt tarafından bulunan Göbeklitepe, dünyanın bilinen ilk tapınağı olma özelliğine sahiptir. Burası Şanlıurfa şehir merkezine yaklaşık 20 km mesafededir. Göbeklitepe’de ölüler ve diriler arasındaki antromorfizm, farklı çizim, nesne ve megalitler (dikilitaş) yoluyla ezoterik bir unsura dönüşmüştür. Nitekim Göbeklitepe’nin ezoterik hikâyesi Atiye dizisine ilham olmuştur. 2021 yılında Göbeklitepe giriş ücreti 55 liradır. Müzekart veya öğretmen kimlik belgesi de geçerlidir. Ayrıca Göbeklitepe’nin günümüzden yaklaşık 11 ila 12 bin yıl önce inşa edildiği düşünülmektedir.

Göbeklitepe 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Kadim insan uygarlığını temsil eden bu yere, her yıl on binlerce ziyaretçi gelmektedir.

Göbeklitepe medeniyetin sıfır noktası olarak anılmaktadır. Bunun sebebi bu tapınak yerleşkesinin insanlık henüz yerleşik hayata geçmeden önce neolitik çağda inşa edilen bir yer olmasıdır. Bu durum, inanç sistemlerini yerleşik hayatın ortaya çıkardığına dair bilimsel tezi çürütmüştür.

Tapınak yerleşkesi, doğa şartlarına karşı koruma altındadır. Bu sebeple yerleşkenin üzeri brandalarla örtülmüştür.

Göbeklitepe’nin bulunduğu muhitte aynı tarzda çok sayıda daha yerleşke olduğu saptanmıştır. Ayrıca Şanlıurfa’da Göbeklitepe’den dahi daha eski olabileceği düşünülen Karahantepe yeni bir keşiftir.

Göbeklitepe niçin dünyanın ilk tapınağı olarak kabul ediliyor?

Dünyada uzun yıllar nekropol özelliği taşıyan ilk ibadethaneler Malta’daki bazı kalıntılar ve Birleşik Krallık’taki Stonehenge olarak bilinmiştir. Ancak Göbeklitepe’nin Alman arkeolog Klaus Schmidt tarafından bulunması ve 11 bin yıl önceye tarihlendirilmesi bu durumu değiştirmiştir.

Şanlıurfa insanoğlunun ilk tahkiye ve inanç kültürünün şekillendiği yerlerdendir. Nitekim İbrahimi dinlerin birçok peygamberi burada doğmuş ve yetişmiştir. Balıklıgöl, Hz. Eyüp Türbesi gibi alanlar, ilk inanç sistemlerinin gelişiminde Şanlıurfa’nın önemini ortaya koymaktadır.

Alanın bugün sadece 20’de 1’i gün yüzüne çıkarılmıştır. Yani yerleşkede çok sayıda daha tapınak olduğu bilinen bir gerçektir.

Önceleri Göbeklitepe’de hiçbir tarım bulgusunun olmadığı iddia edilse de daha sonraki araştırmalar bunu yalanlamıştır. Artık Göbeklitepe’de yaşayan kişilerin ceylan avı gibi avcılık faaliyetlerinin yanında bazı ilkel tarım emareleri gösterdikleri tespit edilmiştir.

Göbeklitepe’nin bulunması

Göbeklitepe’nin bulunduğu alanın önemi 1963’ten beri bilim çevresinde ses getirmiştir. Fakat 1983’te bir köylünün bölgedeki bir taşın yapısından kuşkulanması, bölgedeki arama faaliyetlerinin artmasını sağlamıştır.

1995 yılına gelindiğinde devlet yetkilileri Alman bir arkeoloji grubuna kazı yetkisi vermiştir.

Alman arkeolog Klaus Schmidt bölgedeki kazıların başında uzun yıllar koordinasyonu sağlayan kişidir. Nitekim 2014 yılında ölene kadar bu göreve devam etmiştir. Schmidt bölgedeki buluntuların birçoğunu keşfeden araştırmacıdır.

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir