Bu yazımızda en güzel Fuzuli şiirleri yani gazel ve kasidelerinizi sizinle paylaşacağız. Fuzuli, Türk edebiyatının en lirik şairlerinden biridir. Onun güzel sözleri hâlâ Türk gönül coğrafyasında yankılanmaktadır.
MANA REDİFLİ GAZEL Yâ Rab hemîşe et lutfunı rehnümâ mana Gösterme ol tarîki ki yetmez sana mana Kat'eyle âşinâluğum andan ki gayrdur Ancak öz âşinâlarun et âşinâ mana Bir yerde sâbit et kadem-i i'tibârımı Kim rehber-i şeriîat ola muktedâ mana Yoh mende bir amel sana şâyet ah eğer A'mâlüme göre vere adlün cezâ mana Havf-i hatâda muztaribem var ümîd kim Lutfun vere beşâret-i afv-i hatâ mana Men bilmezem mana gereğin sen hakîmsin Men'eyle her ne gerekmez mana mana Oldur mana murâd ki oldur sana murâd Hâşâ ki senden özge ola müdde'â mana Habs-i hevâda koyma Fuzûlî-sıfat esîr Yâ Rab hidâyet eyle tarîk-i fenâ mana Vezin: Mef'ûlü fâ'ilâtü mefâ'îlü fâ'ilün
SANA REDİFLİ GAZEL Ey bî-vefâ ki âdet olupdur cefâ sana Billah cefâdur olma demek bî-vefâ sana Geh nâz u geh kirişme vü geh işvedür işün Cânın sevenler olmasa yeğ âşinâ sana Min cân olaydı kâş men-i dil-şîkestede Tâ her biriyle bir kez olaydım fedâ sana Aşkunda mübtelâluğumı ayb iden sanur Kim olmak ihtiyâr iledür mübtelâ sana Ey dil ki hecre düzmeyüp istersin ol mehi Şükr et bu hâle yohsa gelür bir belâ sana Et gül gamunda eşk ruh-i zerdüm etti al Bildürdi ola sûret-i hâlüm sabâ sana Düşmez çü şâh kurbı Fuzûlî gedâlara Ol şehden iltifât ne nisbet mana sana Vezin: Mef'ûlü fâ'ilâtü mefâ'îlü fâ'ilün
SANA REDİFLİ GAZEL II Ey melek-sîmâ ki senden özge hayrândur sana Hak bilür insân demez her kim ki insândur sana Vermeyen cânın sana bulmaz hayât-ı câvîdân Zinde-i câvid ana derler ki kurbândur sana Âlemi pervâne-i şem’-i cemâlün kıldı aşk Cân-ı âlemsin fedâ her lahza min cândur sana Âşıka şevkunla cân vermek sana müşkil degül Çün Mesîh-i vaktsen cân vermek âsândur sana Çıhma yârum giceler ağyâr ta‘nından sakın Sen meh-i evc-i melâhatsen bu noksândur sana Pâdişâhım zulm edüp âşık seni zâlim demiş Hûb olanlardan yaman gelmez bu bühtândır sana Ey Fuzûlî hûb-rûlardan tegâfüldür yaman Ger cefâ hem gelse anlardan bir ihsândur sana Vezin: Fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün
YÂ RAB REDİFLİ GAZEL Menüm tek hîç kim zâr ü perîşân olmasın yâ Rab Esîr-i derd-i aşk u dâğ-ı hicrân olmasun yâ Rab Dem-â-dem cevrlerdür çekdüğüm bî-rahm bütlerden Bu kâfirler esîri bir müselmân olmasun yâ Rab Görüp endîşe-i katlümde ol mâhı budur derdüm Ki bu endîşeden ol meh peşîmân olmasun yâ Rab Çıharmak itseler tenden çeküp peykânın ol servün Çıhan olsun dil-i mecrûh peykân olmasun yâ Rab Cefâ vü cevr ile mu'tâdem anlarsuz n'olur hâlüm Cefâsına had ü cevrine pâyân olmasun yâ Rab Demen kim adli yoh yâ zulmi çoh her hâl ile olsa Gönül tahtına andan özge sultân olmasun yâ Rab Fuzûlî buldı genc-i âfiyet meyhâne küncinde Mübârek mülkdür ol mülk vîrân olmasun yâ Rab Vezin: mefâ'îlün mefâ'îlün mefâ'îlün mefâ'îlün
Ol ki her sâ'at gülerdi çeşm-i giryânum görüp Ağlar oldı hâlüme bî-rahm cânânum görüp Eyleyen ta'yîn-i eczâ-yı müdâvâ derdüme Ter edüp cem' etmedi hâl-i perîşânum görüp Lâle-ruhlar göğsümün çâkine kılmazlar nazar Hîç bir rahm eylemezler dâğ-ı hicrânım görüp Dut gözin ey dûd-ı dil çarhun ki devrin terkedüp Kalmasun hayretde çeşm-i gevher-efşânum görüp Peyrev-i hurşîd sanman yerde kim devr-i felek Yere urmuş afitâbın mâh-ı tâbânum görüp Suda aks-i serv sanman kim koparup bâğbân Suya salmış servini serv-i hırâmânum görüp Ey Fuzûlî, bil ki ol gül -ârızı görmiş degül Kim ki ayb eyler menüm çâk-i girîbânum görüp Vezin: Fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün
YAZMIŞLAR REDİFLİ GAZEL Ezel kâtibleri uşşâk bahtın kare yazmışlar Bu mazmûn ile hat ol safha-i ruhsâre yazmışlar Havâs-ı hâk-ı pâyün şerhini tahkîk eden merdüm Gubâr ilen beyâz-ı dîde-i hun-bâre yazmışlar Gülistân-ı ser-i kûyun sıfâtın bâb bâb ey gül Hat-ı reyhân ile cedvel çeküp gülzâre yazmışlar İki satr eyleyüp ol iki mey-gûn la’ller vasfın Görenler her birin bir çeşm-i gevher-bâre yazmışlar Girüp büt-hâneye kılsan tekellüm cân bulur şeksüz Musavvirler ne sûret kim der ü dîvâre yazmışlar Muharrirler yazanda her kime âlemde bir rûzî Mana her gün dil-i sad-pâreden bir pâre yazmışlar Yazanda Vâmık u Ferhâd u Mecnûn vasfın ehl-i derd Fuzûlî adını gördüm ser-i tûmâre yazmışlar Vezin: Mefâ'îlün mefâ'îlün mefâ'îlün mefâ'îlün
VAR REDİFLİ GAZEL Mende Mecnûn’dan füzûn âşıklık isti’dâdı var Âşık-ı sâdık menem Mecnûn’un ancak adı var N’ola kan dökmekde mâhir olsa çeşmüm merdümi Nutfe-i Kâbildür ü gamzen kimi üstâdı var Kıl tefâhur kim senün hem var menüm tek âşıkun Leylî’nün Mecnûn’ı Şîrîn’ün eğer Ferhâd’ı var Ehl-i temkînem meni benzetme ey gül bülbüle Derde yoh sabrı anun her lahza min feryâdı var Öyle bed-hâlem ki ahvâlüm görende şâd olur Her kimün kim devr cevrinden dil-i nâ-şâdı var Gezme ey gönlüm kuşı gâfil fezâ-yı ışkda Kim bu sahrânun güzer-gâhında çok sayyâdı var Ey Fuzûlî aşk men’in kılma nâsihden kabûl Akl tedbîridür ol sanma ki bir bünyâdı var Vezin: Fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün
Âşiyân-ı murg-i dil... (Gazel) Âşiyân-ı murg-i dil zülf-i perîşânundadur Kande olsam ey perî gönlüm senün yanundadır Aşk derdiyle hôşem el çek ilâcumdan tabîb Kılma dermân kim helâküm zehri dermânundadur Çekme dâmen nâz edüp üftâdelerden vehm kıl Göklere açılmasun eller ki dâmânundadur Gözlerüm yaşın görüp şûr itme nefret kim bu hem Ol nemekdendür ki la’l-i şekker-efşânundadur Mest-i hâb-ı nâz ol cem’ et dil-i sad-pâremi Kim anun her pâresi bir nevk-i müjgânundadur Bes ki hicrânundadur hâsiyyet-i kat’-ı hayât Ol hayât ehline hayrânem ki hicrânundadur Ey Fuzûlî şem’ veş mutlak açılmaz yanmadan Tâblar kim sünbülinden rişte-i cânundadur Vezin: Fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün
Meni cândan usandırdı... (Gazel) Meni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhumdan murâdum şem’i yanmaz mı Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd eder ihsân Niçün kılmaz mana dermân meni bîmâr sanmaz mı Gamum pinhân dutardum men dediler yâre kıl rûşen Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı Şeb-i hicrân yanar cânum töker kan çeşm-i giryânum Uyarur halkı efgânum kara bahtum uyanmaz mı Gül-i ruhsâruna karşu gözümden kanlu akar su Habîbüm fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı Degüldüm men sana mâ’il sen etdün aklumı zâ’il Mana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı Fuzûlî rind-i şeydâdur hemîşe halka rüsvâdur Sorun kim bu ne sevdâdur bu sevdâdan usanmaz mı Vezin: Mefâ'îlün mefâ'îlün mefâ'îlün mefâ'îlün
Bk. Usanmaz mı matlalı bu gazelin tahlili
Su Kasidesi – Kasîde der-Na't-ı Hazret-i Nebevî Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su Zevk-i tîgünden aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk Kim mürûr ile bıragur rahneler dîvâre su Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin İhtiyât ilen içer her kimde olsa yâre su Suya virsün bâğbân gülzârı zahmet çekmesün Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gül-zâra su Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna Hâme tek bahmahdan inse gözlerine kare su Ârızun yâdıyla nemnâk olsa müjgânum nola Zâyi' olmaz gül temennâsıyla viemek hâre su Gam güni etme dil-i bîmârdan tîgün dirîğ Hayrdur vermek karanu gicede bîmâra su İste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin et Susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün are su Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi Nitekim meste mey içmek hôş gelür hûşyâre su Ravza-i kûyuna her dem durmayıp eyler güzâr Âşık olmış gâlibâ ol serv-i hôş,-reftâre su Su yolın ol kûydan toprag olup dutsam gerek Çün rakîbümdür dahi ol kûya koyman vare su Dest-bûsı arzûsıyla ger ölsem dôstlar Kûze eylen toprağum sunun anunla yâre su Serv ser-keşlük kılur kumrı niyâzından meger Dâmenin duta ayağına düşe yalvare su İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile Gül budağınun mizâcına gire kurtare su Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme İktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâre su Seyyid-i nev'-i beşer deryâ-yı dürr-i ıstıfâ Kim sepüpdür mu'cizâtı âteş-i eşrâre su Kılmağ üçün tâze gülzâr-ı nübüvvet revnakın Mu'cizinden eylemiş izhâr seng-i hâre su Mu'cizi bir bahr-i bî-pâyân imiş âlemde kim Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffâre su Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ Barmağından virdüği şiddet güni Ensâr'e su Dôstı ger zehr-i mâr içse olur Âb-ı Hayât Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâre su Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz El sunup urgaç vuzû' içün gül-i ruhsâre su Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl Başını daşdan daşa urup gezer âvâre su Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr Dönmez ol dergâhdan ger olsa pâre pâre su Zikr-i na'tun virdini dermân bilür ehl-i hatâ Eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâre su Vezin: Fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün
Beni redifli gazel, Türk edebiyatındaki en güzel aşıkâne şiir örneklerindir. Şiirde Fuzûlî söz sanatları ve sadeliği harmanlayarak aşk ıstırabını anlatmıştır.… Daha Fazla
Fuzûlî, 17. yüzyılda (Kanuni Dönemi’nde) Irak Türkmen coğrafyasında yaşayıp Azerbaycan Türkçesini kullanan divan edebiyatı sanatçısıdır. Fuzûlî’nin şiirleri, dönemine göre sade… Daha Fazla