GENEL

Sergüzeşt: Konusu, Özeti, Yazarı, Kahramanları ve Çözümlemesi

Paylaş

Sergüzeşt konusu itibarıyla Türk edebiyatında köleliğin (cariyelik) acımasızlığını en güzel anlatan Tanzimat Dönemi romanlarındandır. Sergüzeşt karakterleri bağlamında, modern roman formatına yaklaşan yarı realist bir eserdir. Yani ilk realist roman denemesidir. Dilber’in başkahraman olduğu eser, Samipaşazade Sezai tarafından yazılmıştır. Peki, Sergüzeşt kimin romanıdır? Hangi dönemde yazılmıştır?

Sergüzeşt karakterleri

Sergüzeşt romanında karakterler değil tipler vardır. Nitekim romandaki tipler yani kahramanlar Dilber, Mustafa Efendi, Celâl, Âsâf Bey ve Cevher‘dir. Ayrıca Dilber romanın başkahramanıdır.

Sergüzeşt kimin eseri?

Sergüzeşt, Samipaşazade Sezai‘nin Tanzimat Dönemi’nde yazdığı cariyelik sisteminin yol açtığı sorunları anlatan romanıdır.

Ramantik ve realist özelliklerin yan yana olduğu Sergüzeşt romanı Tanzimat I. Dönem romanlarındandır. Eserde Kafkaslardan cariyelik maksadıyla İstanbul’a getirilen Dilber adındaki esir bir kızın başından geçenler hem realist hem de romantik unsurlarla betimlenir. Nitekim eser bu yönüyle Tanzimat romanının romantizmden uzaklaşıp yavaş yavaş realizme yaklaşmasını temsil eder.

Özet olarak Sergüzeşt konusu ve retorik çözümlemesi itibarıyla Türk edebiyatındaki ilk realist roman denemesidir. Bununla birlikte konudan ayrı düşünüldüğünde Sergüzeşt romanı kahramanları romantik özellikler gösterir.

Sergüzeşt Romanının Konusu ve Önemi

Sergüzeşt romanının konusu cariyelik sistemi ve esaretin bir insanlık suçu olmasıdır. Türk edebiyatındaki ilk realist roman denemesi olan Sergüzeşt, kölelik sorununu işleyen Tanzimat Dönemi ürünlerine örnektir. Bazı özellikleriyle uzun hikaye özellikleri gösterir. Ayrıca Tanzimat Dönemi’nde kölelik hâlâ canlı olarak Osmanlı toplumunda işlemeye devam etmiştir. Varlıklı kimseler özellikle Kafkas kökenli kızları kendi konaklarına köle olarak almıştır.

Video: Sergüzeşt romanı hakkında.

Cariyelik ve kölelik konusu Tanzimat Dönemi’nde özellikle gazete ve dergilerde dikkatle tenkit edilmiştir. Tüm bunlar çok etkili olmuştur. 1947’de köleliği resmen kaldıran Osmanlı’da, 19. yüzyılın sonlarına kadar cariyelik sistemi devam etmiştir. Bu sistemi yok etmek için edebiyat ve basın alanında çalışan aydınların baskıların sonuç vermiştir. Nitekim 20. yüzyıla geldiğimizde Osmanlı’da bu sistem tamamen ortadan kalkmıştır. Kudret Savaş (2019) romandaki konu ve işleniş şeklini şu şekilde açıklamaktadır:

İlk defa 1888 yılında yayımlana Sergüzeşt, esaret konusunu ele alan eserlerden biri olmasıyla önem kazanır. Sezai, Ahmet Mithat’ın kapısını açtığı bu yolda çok daha tekamül etmiş bir eser vererek esaretle ilgili söyleyeceği sözü olan ediplerimizden biri haline gelir. Esaret meselesinin kendine roman konusu arayan sanatçılarımızın dikkatini oldukça erken dönemde çektiğini belirten Tanpınar, bunun nedenini birkaç nedene bağlar. Bunlardan ilki, esaretin bazı yazarların aile miraslarının bir parçasını oluşturmasıdır. Diğeri ise esaret konusunun anlatımının kendiliğinden bazı romanesk unsurları içermesi bakımından sanatçıya sunduğu imkândır. Bu imkânı Tanzimat sanatçısının bolca kullandığını belirten Tanpınar, esaret konusunun Edebiyat-ı Cedide romanına kadar hem romanımızın hem de tiyatromuzun çehresini oluşturan önemli bir kaynak olduğuna dikkat çeker.

Sergüzeşt’te Şiddetin Anlamı

Sergüzeşt Romanının Özeti

Kölelik düzenine bir başkaldırı olan Sergüzeşt romanı, 1888 yılında kaleme alınmıştır. Eser, Kafkasya’da köle tacirlerinin eline düşen Dilber’in İstanbul’a getirilmesiyle başlar.

Dilber, İstanbul’daki bir köle pazarında Mustafa Efendi’ye belirli bir ücret karşılığında satılır. Tüm bunlar olurken Dilber yalnızca 9 yaşındadır. Mustafa Efendi’nin hanımı henüz çocuk yaştaki Dilber’e türlü işkencelerde bulunur. Mustafa Efendi tayin gereği Erzurum’a gitmek zorunda kalınca Dilber de önce köle tacirine sonra da başka bir efendiye satılır.

Dilber’in maruz kaldığı işkenceler köle tacirinin emrindeyken de sürmüştür. Bununla birlikte daha pahalıya satılabilmesi için tacir, evinde onun müzik ve okuma gibi alanlarda eğitim görmesini sağlamıştır. Nitekim yeni efendisine görgülü bir cariye olarak satılmıştır.

Dilber’in yeni sahibi Âsâf Bey’dir. O nispeten vicdanlı ve görgülü bir insandır. Dilber bu konakta da bazı zorluklar yaşamıştır. Ancak diğer bulunduğu yerlerle kıyaslayınca burası ona cennet gibi gelmiştir. Dilber kısa sürede Âsâf Bey’in oğlu Celâl’in ilgisini çekmiştir.

Celâl’in Dilber’e olan ilgisi konakta huzursuzluk çıkarmıştır. Bunun üzerine Dilber yeni bir efendiye satılmıştır. Bu durum Celâl’in büyük bir yıkım yaşamasına neden olmuştur.

Sergüzeşt Cariyelik Konusunun Barındırdığı Trajediyle Biter

Dilber’i satın alan efendi, onu Mısır’a götürmüştür. Amacı onu da haremine katmaktır. Buna karşı çıkan Dilber, efendisi tarafından kasvetli bir bölmeye hapsedilmiştir. Bununla birlikte Cevher adlı harem ağası ona acımaktadır.

Sonuçta Cevher onu İstanbul’a kaçırmak için bir plan yapar. Ancak onu bölmeden ip yardımıyla çıkarırken düşerek can verir. Bunun üzerine Dilber büyük bir ümitsizliğe kapılır. Hem Cevher’in kendisini kurtarırken ölmesi hem de artık kaçamayacağını anlaması onu intihara sürükler. Romanın son sahnesinde Dilber kendini Nil Nehri’ne bırakır.

Sergüzeşt Romanı Hangi Dönemde Yazılmıştır?

Köleliği anlatan Sergüzeşt romanı Tanzimat I. Dönem’de yazılmıştır. Bu yüzden eserin birçok bölümünde baskın anlayış romantizmdir. Bununla birlikte gerçekçi unsurlar da bazı pasajlarda etkilidir.

Eser Tanzimat I. Dönem’e ait özelliklere uygun olarak toplumu köleliğin zararları hususunda bilinçlendirmeyi amaçlamıştır. Nitekim bu konuyu ele alan romanların da etkisiyle cariyelik sistemi Osmanlı’nın son döneminde tamamen ortadan kalkmıştır.

Sergüzeşt Romanının Bakış Açısı Nedir?

Sergüzeşt romanı üçüncü şahsın ağzından tanrısal bakış açısıyla kaleme alınmıştır. Bu sebeple yazar birçok yerde kahramanların niyetlerini okur. Eserdeki romantizm etkileri dolayısıyla olay örgülerinin bağlanmasında tesadüfler önemli bir araçtır. Bu da romanın teknik açıdan zayıf yönüdür.

Roman boyunca yazar, olgu ve durumlara çok fazla dış müdahalede bulunmaz. Ahmet Mithat Efendi gibi romanın içerisine eklenen öğütler yoktur. İletiler örtük bir şekildedir. Bu da romanın anlayış bakımından realist bir bakışa yakın olmasını sağlar.

Sergüzeşt romanı niçin yazılmıştır?

Samipaşazade Sezai kendisiyle yapılan bir mülakatta Sergüzeşt romanının konusu ve yazılma hikâyesini şu şekilde anlatmıştır:

Boğaziçi’nde geniş bahçeleri, kalın çınar ve fıstık ağaçlarının gölgesine uzanmış durgun, loş ve serin havuzları, büyük ve geniş bağları, ihtişamlı konakları olan -Mısırlılara ait- malikânelerden birinde bir bahar günü gezerken, esir kadınları ve kızları, halayıkların hayatını düşünmüşler. Ve bu kendilerine romanlarını ilham etmiş; bizim edebiyatımızda ilk defa olarak tezli romanı, bir “Jack”dan ziyade bir “Graziella”yı, hatırlatan, yani realist olmaktan ziyade romantik olan romanı yazmışlar.

Sami Paşazade Sezai Bey, Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar ki

Sergüzeşt Kahramanları

Sergüzeşt romanındaki en önemli kahramanlar ve özellikleri aşağıda sıralanmıştır:

  1. Dilber: Kafkasya’dan köle olarak getirilen güzel, hassas ve akıllı bir kızdır. Başlarda köle taciri tarafından kendisine çokça zulmedilir. Ancak daha sonraki sahibi olan Âsâf Bey’in konağında daha huzurlu bir hayat yaşamıştır. Bununla birlikte konağın oğlu Celâl, Dilber’e âşık olmuştur. Bu ikiliyi ayırmak amacıyla Dilber, Mısır’da acımasız bir efendiye satılmıştır. Bu acıya dayanamayan Dilber, Nil Nehri’ne atlayarak intihar etmiştir.
  2. Mustafa Efendi: İnsanlıktan nasibini almamış bir köle taciridir. Genç yaşta satın aldığı kızları eğiterek zengin ailelere cariye olarak satmaktadır. Dilber, henüz 9 yaşında ona satılmıştır.
  3. Celâl: Âsâf Efendi’nin oğludur. Resme meraklıdır. Dilber’e âşık olmuş, ailesi bu aşka karşı çıkmıştır. Dilber başka bir efendiye satılınca üzüntüden hasta olmuştur.
  4. Âsâf Bey: Dilber’i Mustafa Efendi’den satın almıştır. Dilber onun konağındayken en mutlu günlerini yaşamıştır. Âsâf Bey, nispeten iyi tabiatlı bir insandır.
  5. Cevher: Dilber’in Mısır’da cezalandırılmak için hapsedildiği konağın harem ağasıdır. Dilber’e acımaktadır. Bu sebeple onun kapmasına yardım etmek isterken ölmüştür. Bu acıya dayanamayan Dilber ise kendi canına kıymıştır.
Özet
Başlık
Sergüzeşt Konusu, Özeti, Kahramanları ve Çözümlemesi
Açıklama
Sergüzeşt Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman olarak bilinir. Sergüzeşt romanının yazarı kimdir? Eserde işlenen konu nedir?
Yayımcı
Ensar KILIÇ
Yayımlayan
Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri
Logo
Simit Çay

Simit Çay, edebiyattan teknoloji dünyasına kadar geniş bir alanda bilgiler bulabileceğiniz kültür platformudur. Siz de bizi takip ederek kültürel ve teknolojik gelişmelerden anında haberdar olun. Bizi takip etmek için buradan YouTube kanalımıza abone olmak ister misiniz?

Yorumlar

Son gönderiler

Uluslararası Dil ve Edebiyatta Sağlık Sempozyumu Özet Kitapçığı

Özet Kitapçığıİndir 16–18 Mayıs 2025 tarihleri arasında Buhara’da düzenlenen Uluslararası Dil ve Edebiyatta Sağlık Sempozyumu,… Daha Fazla

Haziran 30, 2025

Islak Tezgâh – Alper Sadıç

Yazar Alper Sadıç’ın 7. kitabı Islak Tezgâh, 25 minimal öyküden oluşmaktadır. Mythos Kitap aracılığı ile… Daha Fazla

Nisan 6, 2025

11. Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri Şiir Yarışması Sonuçları Açıklandı 🎉

Şiir severlerin heyecanla beklediği 11. Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri Şiir Yarışması sonuçlandı! Türkiye'nin dört bir… Daha Fazla

Mart 1, 2025

12. Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri Ödüllü Şiir Yarışması

DUYURU: 11. yarışmanın sonuçları 1 Nisan 2025'e kadar simitcay.com'dan açıklanacaktır. Şiir Yarışması 2025: Simit Çay Edebiyat… Daha Fazla

Şubat 3, 2025

APA 7 Atıf Sisteminin Özellikleri

APA 7 Atıf Sistemi, Amerikan Psikoloji Derneği (American Psychological Association) tarafından geliştirilen bir kaynak gösterim… Daha Fazla

Kasım 21, 2024

Brezilya’dan Japonya’ya İnsan Manzaraları

Brezilya’dan Japonya’ya İnsan Manzaraları, farklı coğrafyalarda yaşayan insanların hayatlarını, kültürlerini ve hikâyelerini bir araya getiren… Daha Fazla

Kasım 21, 2024