Mai ve Siyah romanı, Halit Ziya Uşaklıgil tarafından yazılan ve Türk edebiyatındaki ilk modern romandır. Ayrıca ilahi bakış açısına sahip olan Mai ve Siyah, 19. yüzyılın hemen sonunda Servetifünun Dönemi içerisinde yazılan bir eserdir. Dil ve anlatım özellikleri bağlamında, sanatlı ve ağır bir dile sahiptir. Bu yüzden saha sonra dili sadeleştirilmiştir. İnsanın iç dünyasını yansıtmada daha etkili olan modern romanlar, tiplerle değil karakterle kurulur. Nitekim Türk edebiyatının ilk modern karakteri Ahmet Cemil’dir. Mai ve Siyah metinde işlenen temel çatışma da hayal-hakikat çatışmasıdır. Bu çatışmanın temaya etkisi eserdeki melankoliyi doğurmuş, eserin alt metinlerinde derin bir ruhî bunalım işlenmiştir.
Metinde geçen mekân ve zaman unsurlarına gelince şunları söyleyebiliriz: Roman İstanbul’da Osmanlı’nın son devrinde geçmektedir. Yazar metinde sık sık betimleme, öyküleme ve gösterme anlatım biçimleri ile tekniklerini kullanarak esere realist bir yapı kazandırmıştır.
Metinde dönemin sosyal ve kültürel özellikleriyle ilgili özellikle sosyal düzen hakkında bilgiler vardır. Eserin yazıldığı dönemde yayın organlarına uygulanan baskı ve sansür Mai ve Siyah’ın birçok bölümünde ima edilmiştir. Nitekim esere hâkim olan olumsuz ruh hâli bu baskı ve ekonomik sıkıntılarla ilişkilidir.
Mai ve Siyah, romantizm akımına bağlı anlayışın Araba Sevdası ile dönüşmeye başlaması sonrasındaki yeni bir durak gibidir. Nitekim Mai ve Siyah romanı, Türk edebiyatında gerçek anlamda romandaki kusurların azaldığı örnektir. Çünkü bu roman, realizmin gerçek bir gözleme dayandığı, tesadüflerin yerini neden-sonuç ilişkilerinin aldığı bir eserdir. Halit Ziya Uşaklıgil de bu durumun farkında olup bu durumu şöyle anlatır:
“Mai ve Siyah her köşeden bakılarak didiklenmiş olan ve edebiyat tarihiyle iştigal edenlerce muhakeme olan eserlerden biri olmuştur. Bunun yegâne sebebi bizde roman ve lisan tekâmülünün bir dönemeç noktasına tesadüf etmiş olmasıdır.”
Metinde “mai” ve “siyah” neyi ifade etmektedir?
Eserde mai yani mavi renk umudu, siyah ise umutsuzluğu ve düş kırıklıklarını ifade etmektedir. Nitekim Servetifünun Topluluğu, hep kendi ruhsal hassasiyetlerine uygun dingin bir mekânda yaşamak istemiştir. Bu sebeple dünyanın iklimi en güzel ülkesi olan Yeni Zelanda’ya gitmek istemişlerdir. Ancak bu mümkün olmayınca Manisa’nın Sarıçam köyünde bu hayallerini gerçekleştirmeyi planlamışlardır. Ancak bunun da onları tatmin etmeyeceğini kısa sürede anlamışlardır.
Kısacası Mai ve Siyah birçok sembolü birleştiren modern bir yapıttır. Bu yönüyle Türk edebiyatının ilk modern romanıdır. Halit Ziya, Aşk-ı Memnu ile birlikte bu eserde de realizm akımı çerçevesinde gerçekçi semboller kurmuştur.
Mai ve Siyah Romanının Dili ve Üslubu
Halit Ziya Uşaklıgil, Mai ve Siyah romanının dilini Cumhuriyet Dönemi’nde sadeleştirmiştir. Çünkü eseri Servetifünun üslubuna uygun olarak ağır bir dille yazmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde ise herkesin anlayabilmesi maksadıyla bizzat kendisi eserlerinin birçoğunu daha yalın bir Türkçe ile yeniden kaleme almıştır.
Mai ve Siyah, kırık hayallerin romanıdır. Bu sebeple eserin anlatımında bolca psikolojik tahlil yer alır. Nitekim bu tahliller, boş ve romantik duyumsamalar değildir. Sanatçı tüm duyguları insanda oluşturduğu gerçekçi etkileşimler yönüyle işlemiştir.
Mai ve Siyah Özeti
Eser, Servetifünun Dönemi’nin önemli kalemlerinin hayatlarını ve hayal kırıklıklarını psikolojik bir altyapıyla sunar. Bu sebeple Mai ve Siyah, Servetifünun neslinin otobiyografik romanıdır. Kısacası realizm akımının etkilerinin görüldüğü Mai ve Siyah, Yahya Kemal Beyatlı’nın “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar.” sözüyle ifade ettiği hakikatin romana bürünmüş hâlidir.
Eser, Ahmet Cemil’in iç dünyasını yansıtan bölümlerle örülmüştür. Bu açıdan bakıldığında hayal kırıklıkları ile dolu bir hayatı olan Ahmet Cemil tüm yönleriyle işlenir. Ondaki hayal-hakikat çatışması trajik ve melankolik bağlamlarda dile getirilir.
Romanda Ahmet Cemil henüz mektep sürecinde iken vefat eden baba, ailenin geçimini sağlayan, onların maddi ve duygusal ihtiyaçlarını sağlayarak çocuklarının geleceğe güvenle ve umutla bakabilmelerini sağlayan bir görevle okurun karşısına çıkar.
Ferda ZAMBAK
Mai ve Siyah’ta genç ve idealist bir şair olan Ahmet Cemil karakteri işlenir. Ahmet Cemil, büyük bir istek ile şiirler kaleme alır. Amacı bir gün tanınmış bir isim olmaktır. Ancak hayatta hiçbir şey onun istediği gibi gitmez. Döneminin yayın organları onun eserlerine değer vermez. Tüm bunlar olurken sevdiği kız yani Lamia’nın da başkası ile evleneceğini öğrenir.
Zamanla Ahmet Cemil, Mir’at-ı Şuun adlı gazetede işe girer. Buranın patronu ile çok sevdiği kız kardeşi İkbal’i evlendirir. Nitekim bu adamın çok iyi bir insan olduğu kanaatindedir. Ancak bu kanaat zamanla değişir. Vehbi adındaki bu patron, İkbal’e şiddet uygulamaktadır.
İkbal eşinin zulmüne dayanamaz ve çocuğunu düşürür. Ardından da vefat eder. Ayrıca yazdığı eserlerden olumlu dönütler alamayan Ahmet cemil de tüm yazdıklarını yakar, hayata küser. Siyah bir gece vakti vapurla İstanbul’u terk eder.
Aşağıda romanın özetini animasyon olarak izleyebilirsiniz.
Mai ve Siyah Hangi Dönem Eseridir?
Mai ve Siyah, Servetifünun Dönemi edebiyatının ilk modern romanıdır. Bu yönüyle gerçek anlamda servetifünun romanının başlangıcı sayılır. Eser, özellikle modernleşme sonrası Avrupa kültürünün servetifünun topluluğu ile yoğrulduğu bir içeriğe sahiptir. Bu açıdan Avrupa’daki realist dönemin de izlerini taşır.
Eser, Servetifünun Dönemi’ni en iyi yansıtan yapıttır. Çünkü bizzat bu topluluğu anlatan otobiyografik özellikler gösterir. Halit Ziya Uşaklıgil, bu romanda içerisinde bulunduğu topluluğun psikolojik durumuna içten bir ayna tutmuştur.
Romanda Servetifünun Topluluğu’nun hayata karşı karamsar bakış açısı açıkça ortadadır. Nitekim bu durumun romanın genelinde kaçış teması ile gün yüzüne çıkar. Bu sebeple Servetifünun romanını “kaçış” teması üzerinden okumak doğru olacaktır.
Mai Ne Demek?
Mai kelimesi “mavi” anlamına gelir. Mavi kelimesi Arapça kökenlidir. Bu sebeple Arapçadaki asıl söylenişi māʾī biçimindedir. Bu söyleyiş Osmanlı Türkçesinde muhafaza edilmiştir. Fakat halk ağzında kelime maviye dönmüştür.
Kısacası mai kelimesi bugün kullandığımız mavi kelimesidir. Mai, insan fıtratında hayalleri ifade eden bir renktir. Çünkü gökyüzü mavidir. İşte bu sebeple romanda sembolik bir şekilde kullanılmıştır. Siyah ise hayallerin yıkılışını temsil eder.
Mai ve Siyah’ta Hayal-Hakikat Çatışması
Eser, Türk edebiyatında hayal-hakikat çatışmasının en güzel örneklerinden biridir. Nitekim yukarıda anlattığımız mavi ve siyah renkleri de bu çatışmaya hizmet eder. Özgür ve müreffeh bir ülke hayali ile yaşayan servetifünun sanatçılarının bu emellerine ulaşamaması çatışmanın gövdesini oluşturur.
Mai ve Siyah’a hayal ve hakikat ikileminin bu denli yansıması dönemin şartlarıyla da alakalıdır. Çünkü servetifünun sanatçıları İstibdat Dönemi’nde yaşamıştır. Bu dönem basın ve yayın organları üzerinde mutlak bir sansürün uygulanmasıyla bilinir.
Kitaptaki hayal kırıklığının en önemli nedenlerinden bir diğer edebî kıymettir. Nitekim yayıncılar romanda Ahmet Cemil’in yazdığı metinlere gerekli değer göstermez. Bu da sanatçı da bir yıkıma sebep olur. Aynı durum servetifünun topluluğu için de geçerlidir.
[…] Mai ve Siyah ve Aşk-ı Memnû’dan sonra döneminin en bilinen üçüncü romanıdır. Vadideki Zambak ile […]