İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Temel Çatışma: Hikâye ve romanın esasını oluşturan unsur

Roman ve hikâyenin esasını oluşturan karşıt fikir ve eylemler, temel çatışma kavramını oluşturur. Temel çatışmayı bulmak için metindeki birbirine karşıt durum ve fikirleri tespit etmek gerekir. Yani metindeki problemin soyut altyapısı temel çatışmayı oluşturur.

Temel Çatışma Türleri

Edebiyatta binlerce farklı temel çatışma vardır. Fakat bazı temel çatışmalar daha sık karşımıza çıkar. Nitekim aşağıda Türk edebiyatında sıkça rastlanan temel çatışmaları bulacaksınız.

Doğu-Batı çatışması: Türk toplumu yüzlerce yıl İslam kültür ve medeniyetinin içerisinde varlığını sürdürmüştür. Fakat özellikle Osmanlı’nın girdiği son savaşları kaybetmesi, yenilik fikrini ortaya çıkarmıştır. İşte Batılı ve Doğulu değerlerin arasında sıkışan insanların anlatıldığı eserlerde Doğu-Batı çatışması vardır. Bu konuyu işleyen başlıca eserlere Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kaleme aldığı Huzur ve Ahmet Mithat Efendi’nin Felatun Bey ile Rakım Efendi romanı örnektir.

Umut-çaresizlik çatışması: İçine düşülen zor durumlardaki ruhsal gelgitleri anlatan metinler, umut-çaresizlik çatışması içerebilir. Dünya edebiyatında Satranç (Stefan Zweig) adlı eser buna örnektir. Türk edebiyatının ise ilk modern öyküleri olan “Küçük Şeyler” içerisinde bu çatışma işlenmiştir. Samipaşazâde Sezai özellikle “Kediler” adlı hikâyesinde umutsuzluk-çaresizlik çatışmasının üzerinde durmuştur. Çatışmayı edebiyatımızda en güzel işleyen kişi ise Mai ve Siyah romanı ile Halit Ziya’dır.

İyilik-kötülük çatışması: Edebiyatta en çok kullanılan çatışmalardan biridir. İyi ya da kötü olmak temel bir insani durumdur. Özellikle romantizm akımı çevresinde oluşturulan metinlerde iyi ve kötünün savaşı daima işlenir. Bu çatışmayı örnekleyen en önemli eserlerden biri Victor Hugo’nun Notre Dame’ın Kamburu adlı eseridir.

Vicdan çatışması: Yaptığı eyleminin doğruluğu konusunda içten içe kararsız kalan karakterlerin bulunduğu eserlerde vicdan çatışması mevcuttur. Nitekim bu çatışmayı en güzel örnekleyen eser Dostoyevski’nin Suç ve Ceza adlı eseridir. Bu eserde Raskolnikov karakteri, topluma kötülük yapan bir tefeci kadını öldürür. Önceleri bunun toplumsal düzen açısından yararlı bir eylem olduğunu düşünse de zamanla insan öldürmenin vicdan azabını içten içe yaşar.

Dürüstlük-sadakatsizlik çatışması: Özellikle Servetifünun Dönemi içerisindeki Türk romanlarında rastlanan bir çatışmadır. Aşk-ı Memnu ve Eylül, karşıdaki kişiye sadık kalıp kalmama konusunda yaşanan krizi en güzel yansıtan eserlerdir. Ayrıca dünya edebiyatında da bu çatışmaya rastlanmaktadır. Vadideki Zambak, bu çatışmanın işlendiği en önemli eserlerden biridir.

Kapitalizm-emek çatışması: Özellikle Soğuk Savaş Dönemi’nde toplumcu gerçekçi yazarların sık başvurduğu bir çatışmadır. ABD edebiyatında Hemingway’in Yaşlı Adam ve Deniz romanı bu çatışmayı anlatan alegorik bir eseridir.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir