Türkçülük akımı, Osmanlı’nın kurtuluşu için denenen Osmanlıcılık, ümmetçilik ve Batıcılık akımlarının başarısızlığı sonucu ortaya çıkmış bir fikir hareketidir. Yani Türkçülük akımı temsilcileri, Anadolu’daki Türk-İslam kültürünün Osmanlı yönetiminin odağı olması gerektiğini görüşündedir. Ziya Gökalp bunu dilde, dinde ve hissiyatta öze dönmek olarak yorumlar.
Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Vefik Paşa ile birlikte filizlenmeye başlayan Türkçülük akımını; Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem, Halide Edip Adıvar gibi edebiyatçılar savunmuştur. Ayrıca Enver Paşa‘nın önderlik ettiği İttihat ve Terakki Partisi de Türkçü görüşlere sahiptir.
Önemli noktalar
- Türkçülük akımı, Anadolu’daki Türk-İslam sentezine kendini ait hisseden herkesi Türk olarak görür. Bunun aksine Turancılık ise Anadolulu olmayı değil, dünyanın neresinde olursa olsun Türk olmayı esas alır.
- Ziya Gökalp, Türkçülüğün kurucusudur. Nitekim akımın edebiyattaki ilk büyük temsilcisi Ömer Seyfettin‘dir. Ali Canip Yöntem ise özellikle teşkilatlanmada önemli görevler üstlenmiştir.
İçindekiler:
- Türkçülük akımının ortaya çıkışı
1.1. Osmanlıcılık
1.2. Ümmetçilik
1.3. Batıcılık - Türkçülüğün esasları
- Türkçülük akımının temsilcileri
3.1. Türkçülük ve Turancılık arasındaki fark
1. Türkçülük akımının ortaya çıkışı
Ziya Gökalp bir sosyolog olarak Osmanlı’nın kurtuluşunun Anadolu kültürüne bağlılık olduğu kanaatindedir. Ayrıca akımın edebiyattaki güçlü sesi olan Ömer Seyfettin de bu görüşe katılarak Türkçülüğün esaslarının belirlenmesinde önemli rol oynamıştır.
Ziya Gökalp yazdığı fikir kitaplarıyla Türkçülük akımının esaslarını ortaya koyarken Ömer Seyfettin, Yeni Lisan adlı makalesi ile dilde yapılacakları sıralamıştır. Nitekim 1911 yılında Selanik’te yayımlanan Genç Kalemler dergisinde çıkan bu makale, Türkçenin sadeleşmesi müjdeleyen bir metindir. Tanzimat Dönemi’nden beri söylenip yapılamayan sadeleşme nihayet milli edebiyatla birlikte başarılmıştır.
Milli Edebiyat’ın güçlü bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayan kişilerden bir diğeri Ali Canip Yöntem’dir. Türkçülüğün kurumsallaşmasını sağlayan kişidir.
Türkçülük ile birlikte devletin kurtuluşu için önerilen diğer düşünce akımları şunlardır:
1.1. Osmanlıcılık
Osmanlıcılık fikri, Namık Kemal gibi bazı isimler tarafından savunulan bir görüştü. Bu fikre göre Osmanlı’nın içerisinde yaşayan herkes Osmanlı’nın eşit yurttaş olmalıydı. Ama bu görüş pratikte mümkün değildi. Nitekim Yunanistan’ın Osmanlı’dan ayrılmasının ertesinde birçok millet daha Osmanlı’dan ayrıldı.
1.2. Ümmetçilik
Osmanlı’da ilk ayrılan devletlerin gayrimüslim unsurların fazla olduğu ülkeler olması yeni bir görüş ortaya çıkardı. Böylelikle Müslümanların bir araya gelerek Osmanlı’yı ayakta tutacağı fikri savunuldu. Yani İslamcılık da denen ümmetçilik fikri ortaya çıktı. Özellikle Arapların Osmanlı’dan ayrılmak istemesiyle bu görüş de çöktü.
1.3. Batıcılık
Bu dönemde etkili görüşlerden bir diğeri Batıcılık’tı. Batıcılık Doğu’nun artık geri kalmış bir medeniyeti temsil ettiğine inanıyordu. Bu sebeple Batıcılar toplumun her yönüyle yeniden yapılanmasını teklif etti. Tevfik Fikret gibi güçlü edebi simaların önderliğini yaptığı bu görüş, Batılıları örnek almayı amaç edinmişti.
2. Türkçülüğün esasları
Türkçülük akımı bağlamındaki temel amaçlar şu şekilde özetlenebilir:
- Özellikle dil sadeleşecek ve halk ile aydın arasındaki kopukluk giderilecektir.
- Türk milletinin geleceğini Anadolu’da oluşan kardeşlik kültürü belirlemelidir.
- Türklerin binlerce yıllık kadim kültürü incelenmeli ve özellikle eğitim programları buna göre hazırlanmalıdır.
- Türkçe’nin zenginleştirilmesi maksadıyla yine Anadolu Türkçesinin yeteneklerinden yararlanılması gerekir. Diğer Türk lehçelerinden yeni kelimeler alınmamalıdır. Anadolu ağızları esastır.
- Türklüğün yücelmesi için halkın eğitilmesi en önemli unsurdur.
- Milli ve manevi değerlerin kılavuzluğunda sosyal ve teknik açılardan modernleşmek kaçınılmazdır.
3. Türkçülük akımının temsilcileri
Türkçülük akımının en önemli temsilcileri şunlardır:
- Ziya Gökalp, Türkçülüğün kurucusudur.
- Ömer Seyfettin, Türkçülüğün Türk edebiyatındaki ilkelerini koyan kişidir. Özellikle hikâyeleri ile Türkçü düşünceyi yayma amacı gütmüştür.
- Ali Canip Yöntem, Türkçülerin kurumsal kimliğini oluşturan kişidir.
- Enver Paşa, Türkçülük akımına destek veren ancak Türkçülük perspektifini bütün dünyadaki Türkleri bir araya toplamak olarak genişleten bir Turancıdır.
- Halide Edip Adıvar (Ateşten Gömlek vb.) , Yakup Kadri Karaosmanoğlu (Yaban vb.) ve Refik Halit Karay gibi isimler Türkçülük akımının edebiyattaki temsilcileridir.
- Hüseyin Nihal Atsız, daha ziyade Turancı bir bakış açısı ile Cumhuriyet Dönemi’nde Türkçü şiir ve romanlar yazmıştır. Ayrıca romanlarına İslamiyet öncesi Türk tarihini konu etmiştir.
3.1. Türkçülük ve Turancılık arasındaki fark
Türkçülük akımının bazı temsilcileri bütün dünyadaki Türkleri bir araya getirme amacını gütmüştür. Böylelikle Anadolu merkezli Türkçülük anlayışından daha farklı olan Turancılık ortaya çıkmıştır. Ayrıca Turancılığın siyasetteki en büyük destekçisi Enver Paşa olmuştur.
Enver Paşa I Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesini açarak bütün Türk unsurlarını bir araya getirmeyi amaçlamıştır. Ancak Sarıkamış’ta bu harekat başarısızlık olmuştur. Ayrıca Ziya Gökalp de bir dönem Turancılık fikrine sıcak bakmıştır. Bu görüşü şu şekilde ifade etmiştir:
Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir Türklere turan.
[…] Türkçülük AkımıTürkçülük Akımıyonetici1 tarafındanTürkçülük akımı Osmanlı'nın kurtuluşu için denenen Osmanlıcılık, ümmetçilik ve Batıcılık akımlarının başarısızlığı sonucu ortaya çıkmış bir fikir hareketidir. Türkçülük Anadolu'da oluşan Türk-İslam kültürü çerçevesinde Osmanlı… […]
[…] gözlemlerle konuşmasını sağlar. Yani yazarın dünya görüşü ve edebî anlayışı Türkçülük akımı […]
[…] etkileri ve yabancı unsurların sadakatsizliği sonucunda Osmanlı’da da artık Türkçülük ve Turancılık akımları dillendirilmeye başlamıştır. Zamanla Osmanlıcılık akımının […]