Türkçülük akımı, Osmanlı’nın kurtuluşu için denenen Osmanlıcılık, ümmetçilik ve Batıcılık akımlarının başarısızlığı sonucu ortaya çıkmış bir fikir hareketidir. Yani Türkçülük akımı temsilcileri, Anadolu’daki Türk-İslam kültürünün Osmanlı yönetiminin odağı olması gerektiğini görüşündedir. Ziya Gökalp bunu dilde, dinde ve hissiyatta öze dönmek olarak yorumlar.
Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Vefik Paşa ile birlikte filizlenmeye başlayan Türkçülük akımını; Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem, Halide Edip Adıvar gibi edebiyatçılar savunmuştur. Ayrıca Enver Paşa‘nın önderlik ettiği İttihat ve Terakki Partisi de Türkçü görüşlere sahiptir.
Önemli noktalar
İçindekiler:
Ziya Gökalp bir sosyolog olarak Osmanlı’nın kurtuluşunun Anadolu kültürüne bağlılık olduğu kanaatindedir. Ayrıca akımın edebiyattaki güçlü sesi olan Ömer Seyfettin de bu görüşe katılarak Türkçülüğün esaslarının belirlenmesinde önemli rol oynamıştır.
Ziya Gökalp yazdığı fikir kitaplarıyla Türkçülük akımının esaslarını ortaya koyarken Ömer Seyfettin, Yeni Lisan adlı makalesi ile dilde yapılacakları sıralamıştır. Nitekim 1911 yılında Selanik’te yayımlanan Genç Kalemler dergisinde çıkan bu makale, Türkçenin sadeleşmesi müjdeleyen bir metindir. Tanzimat Dönemi’nden beri söylenip yapılamayan sadeleşme nihayet milli edebiyatla birlikte başarılmıştır.
Milli Edebiyat’ın güçlü bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayan kişilerden bir diğeri Ali Canip Yöntem’dir. Türkçülüğün kurumsallaşmasını sağlayan kişidir.
Türkçülük ile birlikte devletin kurtuluşu için önerilen diğer düşünce akımları şunlardır:
Osmanlıcılık fikri, Namık Kemal gibi bazı isimler tarafından savunulan bir görüştü. Bu fikre göre Osmanlı’nın içerisinde yaşayan herkes Osmanlı’nın eşit yurttaş olmalıydı. Ama bu görüş pratikte mümkün değildi. Nitekim Yunanistan’ın Osmanlı’dan ayrılmasının ertesinde birçok millet daha Osmanlı’dan ayrıldı.
Osmanlı’da ilk ayrılan devletlerin gayrimüslim unsurların fazla olduğu ülkeler olması yeni bir görüş ortaya çıkardı. Böylelikle Müslümanların bir araya gelerek Osmanlı’yı ayakta tutacağı fikri savunuldu. Yani İslamcılık da denen ümmetçilik fikri ortaya çıktı. Özellikle Arapların Osmanlı’dan ayrılmak istemesiyle bu görüş de çöktü.
Bu dönemde etkili görüşlerden bir diğeri Batıcılık’tı. Batıcılık Doğu’nun artık geri kalmış bir medeniyeti temsil ettiğine inanıyordu. Bu sebeple Batıcılar toplumun her yönüyle yeniden yapılanmasını teklif etti. Tevfik Fikret gibi güçlü edebi simaların önderliğini yaptığı bu görüş, Batılıları örnek almayı amaç edinmişti.
Türkçülük akımı bağlamındaki temel amaçlar şu şekilde özetlenebilir:
Türkçülük akımının en önemli temsilcileri şunlardır:
Türkçülük akımının bazı temsilcileri bütün dünyadaki Türkleri bir araya getirme amacını gütmüştür. Böylelikle Anadolu merkezli Türkçülük anlayışından daha farklı olan Turancılık ortaya çıkmıştır. Ayrıca Turancılığın siyasetteki en büyük destekçisi Enver Paşa olmuştur.
Enver Paşa I Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesini açarak bütün Türk unsurlarını bir araya getirmeyi amaçlamıştır. Ancak Sarıkamış’ta bu harekat başarısızlık olmuştur. Ayrıca Ziya Gökalp de bir dönem Turancılık fikrine sıcak bakmıştır. Bu görüşü şu şekilde ifade etmiştir:
Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir Türklere turan.
İzmir'in Selçuk ilçesinde bulunan Efes Antik Kenti giriş ücreti 2022 yılında 120 Türk lirasıdır. Antik… Daha Fazla
Birkaç ay boyunca Buhara'da yaşamış biri olarak sizin için Buhara'da yemek yenecek en güzel 5… Daha Fazla
Geleneksel olarak düzenlediğimiz şiir yarışmamızı titiz bir inceleme ile nihayete erdirmiş bulunuyoruz. "9. Simit Çay… Daha Fazla
Ücretli ve ücretsiz kamp hizmetleri ile Akyaka kamp alanları gezginler için birçok imkân barındırıyor. Kamp… Daha Fazla
Mağaralı Koy, Finike'den Demre'ye ulaşan kara yolu üzerinde bulunan çok sayıda koydan belki de en… Daha Fazla
Dünya tarihindeki en güçlü imparatorluk nedir sorusu, tarihle ilgilenen herkesin merakını uyandırır. Bu soruya objektif… Daha Fazla
Yorumlar