Anadolu ağızları, Rumeli ağızları ile birlikte Türkiye ve Türkiye coğrafyasının etki alanındaki Kıbrıs, Suriye (Bayırbucak), Irak, Batı Trakya, Bulgaristan, Yunanistan, Eski Yugoslavya bölgesi ve Romanya’da konuşulan Türk dilini içerisine alır (Korkmaz, 1987). İşte bu yazıda Anadolu ve Rumeli ağızları, Anadolu ağızları özellikleri, Anadolu ağızlarının sınıflandırılması temelinde incelenecektir. Türkiye’de ağız araştırmaları 19. yüzyılın ortalarında başlamıştır (Korkmaz, 1987).
Anadolu ağızları, aşağıdaki ölçütlerle birbirinden ayrılmaktadır. Anadolu ağızlarının tasnifi sayfa sonunda bulunmaktadır.
Bu özellik Doğu ve Kuzeydoğu ağızlarında daha belirgindir. Bu özellik Kazak Türkçesi gibi diğer Türk lehçelerinde de görülür.
Özellikle Kuzeydoğu grubunda görülen bu özellik Kuzeydoğu grubunun karakteristiğini yansıtır: gelma<gelme!
Özellikle Kuzeydoğu ağızlarında dar ve geniş ünlü bulunan kelimelerde görülür. Örneğin kaldı yerine kaldi denir. Bu özellik Kuzeydoğu ağzını Doğu ve Batı ağızlarından ayıran en temel ölçütlerden biridir. Nitekim sebepsiz incelmeler Batı grubu ağızlarında da nadir olarak görülür.
Birden fazla sesin tek bir ses içerisinde toplanmasına fonetik birleşme denir. Genel olarak Kuzeydoğu ve Doğu ağızlarında dar ünlüler olan ı, u, ü sesleri i sesine dönüşebilir: arabası>arabasi, bayağı> bayagi vb.
Bir sesin kendisine yakın konumdaki bir diğer sesi boğumlanma noktası bakımından kendisine benzetmesine denir. Doğu ve Kuzeydoğu grubunda ödünçleme kelimelerde benzeşme genellikle gerileyicidir. Bu duruma Edirne ağzından örnek verecek olursak (Eckman, 2004):
İlerleyici benzeşme: ml > mn: memneket “memleket”; ni > nn : anna- “anla- “, dinnen- “dinlen-“;a-e > a-a: bahça, baça “bahçe”; a-i > a-ı : hayın “hain”, macır “muhacir”; a-u> a-ı : barıt “barut”; e-a > e-e : mere “mera”; i-a > i-e : kirez “kiraz”; üc bücük “üç buçuk” vb.
Gerileyici benzeşme: In > nn : annı “alnı”, yannız “yalnız”; e-a > a-a : naap- “ne yap-“; e-u> a-ı : zabın “zebun” vb.
İlk hecedeki o, ö, u, ü seslerinin a, e, ı, i seslerine dönüşmesidir. Kuzeydoğu ve Ahıska ağızlarında ilk hecede bulunan yuvarlak ünlüler düz ünlü hâline gelebilir: çocuk>çecuḫ, öyle> eyle vb.
Bir kelime ve bu kelimeye gelen eklerdeki tüm ünlülerin ince veya kalın ünlü hâle gelmesine denir. Örneğin: hasta> heste (ince sıraya), hizmet > hızmat (kalın sıraya) vb. Kalın sıraya geçme nadir de olsa Orta Anadolu ağızlarında görülebilir (Özkan, 2013).
Eski Anadolu Türkçesinde özellikle iki heceli kelimelerin son hecesinde ve bazı erkeklerde görülen bu durum bugün Kuzeydoğu Türkçesinde hâlâ yaşatılmaktadır: gelsin>gelsun, kızım>kizum vb.
Ötümlü ve ötümsüz ünsüzlerin ekleşmeler esnasında kendilerine benzeyen ek başı sesleri ile kullanılmasına ünsüz uyumu denir. Yani ağaç kelimesinden sonra gelen ekler ötümsüz başlar: ağaçta, ağaçtan vb. Bununla birlikte Kuzeydoğu ağızlarında bu durumun yer yer bozulduğu görülür: kılçık-gılçuk vb.
Kuzeydoğu ve Doğu ağızlarında geniz n’si kullanılmamaktadır. Bununla birlikte Batı grubu ağızlarında ise bu ses hâlâ yaşamaktadır: gittiŋiz “gittiniz” (Batı grubu), eviz “eviniz” (Doğu grubu) vb.
Bu ses olayına Eski Türkçeden beri rastlanmaktadır. Nitekim Azerbaycan Türkçesinin etkisi ile Doğu ağızlarında ilk sesteki yarı ünlü eriyebilir: yılan>ılan, yüzük>üzük. İlk seste y erimesi Azerbaycan sahasına çok yakın olan Erzurum ile Kars bölgesinde çok sık görülür. Bununla birlikte Anadolu’nun her yerinde sporatik olarak rastlanır: ulaf < yulaf (Bornova ağzı) vb (Bulduk, 2018).
Patlayıcı ünsüzlerin ikizleşmesi özellikle kelime ortasında kalan patlayıcı ünsüzlerdeki ikili hâle gelme durumudur. Aslında ünsüz ikizleşmesi sadece patlayıcı ünlülerde meydana gelmez: Elli, anne, yassı, ıssı vb. Birçok Türk lehçesinde özellikle sayı kelimelerinde rastlanan bu patlayıcı ikizleşmesi Doğu grubu ağızlarında da görülmektedir: sekiz-sekkiz, eşek-eşşek vb.
Göçüşme, kelime içerisindeki seslerin yer değişmesi olarak bilinen hadisedir. Genellikle ünsüzler arasında gerçekleşir. Göçüşme özellikle Doğu grubu ağızlarında sistematikleşen bir hadise halini almıştır: öğrenmek-öğrenme, kibrit-kirpit, yaprak>yarpak vb.
Hülya Gökçe göçüşmeyi şu şekilde tanımlamaktadır:
Göçüşme (metatez), kelime içindeki seslerin yer değiştirmesi ile vuku bulan ses olayı olup genellikle ünsüzler arasında görülür. Bu ses olayına ünsüzlerin birbiriyle karşılaşmasından doğan telaffuz zorluklarını ortadan kaldırmak amacıyla konuşma dilinde sıkça başvurulur. Genel Türk dilinin önemli ses olaylarından biri de göçüşmedir. Bu sebeple Türk lehçelerinin hem yazı dillerinde hem de ağızlarında pek çok örneğine rastlamak mümkündür.
Doğu grubunda şahıs zamirlerinin yaklaşma durum eki ile kullanımı daha farklıdır:
bahan ~ sahan ~ bağan: Diyarbakır
biye ~ siye: Şanlıurfa
bene ~ sene ~ mene: Erzurum
Şimdiki zaman eki Türkçe için nispeten yeni bir ektir. Eski Anadolu Türkçesinden itibaren şu şekilde tasviri fiil olma hâlinden zamanla zaman ekine dönüşmüştür:
gele yorır > geleyor > geliyor
Anadolu ağızlarında bu ek geliyer, geliyir, geliyi, geliyur, geliyu biçimlerinde kullanılır. Ayrıca Doğu grubunda –y ve –i şekline dönüşmüştür.
Öğrenilen geçmiş zaman tıpkı birçok tarihî lehçede olduğu gibi Doğu grubunda tek şekillidir. Yani dudak uyumuna girmez: duymış, sönmiş vb. Ayrıca Batı grubunda öğrenilen geçmiş zaman dudak uyumuna bağlanmıştır.
Bildirme eki –dIr Doğu grubunda konuşma esnasında da çok sık kullanılır.
Bildirme eki –DIr/-DUr, günümüz Türkçesinde sıkça kullanılan bir ektir. Bu ekin başlıca üç işlevi vardır: 1) İsimleri yüklem yapar, 2) Zarf yapar, 3) Çekimli fiillere, kesinlik, ihtimal anlamı katar (Balyemez, 211).
Batı grubunda emir istek eki birçok farklı kullanıma sahiptir:
baḫım “bakayım” ~ gidim “gideyim” ~ tökim “dökeyim” ~ gelek “gelelim” ~ içeyin “içeyim” vb.
Doğu grubunda vurgu ile de soru kategorisi kurulabilir: Anladın? Bu özellik Batı’ya dâhil Maraş ağzında da vardır. Batı ağızlarında soru genellikle soru edatı ile yapılır.
Özellikle Batı ağızlarında bazı konunmlarda akıcı r ve l sesleri erir: bir> bi, öğretmen>ö:retmen, söylemiş>sö:lemiş vb.
Batı ağızlarında bazen bu hâl ekleri birbirinin yerini tutar (Demir, 2014): Bene kursu gönderdiler. “Beni kursa gönderdiler.”
Bu özellik tüm Anadolu lehçelerinde görüldüğü için karakteristik bir ayırt edici değildir.
Kapalı é sesi, tarihî ve çağdaş Türk lehçelerinde kullanılan bir sestir. Ancak Batı Anadolu ağızlarında bu ses yoktur. Doğu ağızlarında ise hâlâ yaşamaktadır. Kapalı e, i ve e arasında bir sestir. Bu sesin fonetik durumu tartışmalıdır. Bu tartışmaya e-i tartışması denir. Örneğin ye-, et- gibi fiillerdeki e sesi tarihi lehçelerde é ile yazılmıştır.
Anadolu ağızlarında alfabede temsil edilen seslerin yanında başta ñ (damak n’si), ŋ (geniz n’si), ḫ (hırıltılı h), é (kapalı e) olmak üzere birçok resmî alfabede kullanılmayan ses bulunmaktadır. Bununla birlikte bu seslerin transkripsiyonu hususunda bir birlik sağlanamamıştır.
Leyla Karahan (1996), Anadolu ağızlarını üçe ayırmıştır:
Kars, Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Ardahan, Artvin’in güneyi, Elazığ, Tunceli ve diğer Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerini kapsayan ağızlar bu kapsamdadır. Kahramanmaraş, Gaziantep ve Sivas ağızları Batı Anadolu ağızlarına dâhildir.
Doğuda Kahramanmaraş, Gaziantep ve Sivas’tan başlayarak Trakya’ya kadar uzanan Anadolu yarımadasında konuşulan ağız grubudur. Giresun’dan başlayarak batıya doğru Karadeniz sahil şeridi de bu gruba dâhildir.
Anadolu ağızlarının en dar kapsamlı grubudur. Doğuda Artvin’in sahil kesiminden başlayarak Rize ve Trabzon’da konuşulan ağızdır.
Altun, H. O. (2015). Arapça Alıntı Kelimelerin Kazak Türkçesine Uyarlanması. Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları (HÜTAD), 22(22), 167-201.
Balyemez, S. (2011). Bildirme ekinin dil bilgisi öğretimindeki yeri üzerine.
Bulduk, T. B. (2018). Kelime Başında Y Foneminin Düşmesi: Kâbûs-Nâme Ve Türkiye Türkçesi Ağızları Örneği. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (30), 944-991.
Demir, İ. (2014). Türkçede Belirtme-Yönelme Hâli Ekleri ve Güneybatı Anadolu Ağızlarındaki Kullanımları. Sosyal Bilimler Dergisi, 16(1), 127-145.
Eckmann, J. (2004). Edirne Ağzı. İlmi Araştırmalar, (18), 135-150.
Ersöz, S. (2015). Ahıska Ağzının Türkçenin Ağızları Arasındaki Yeri (The Place of Meskhetian Dialect among Turkish Dialects). Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, (40), 69-80.
Gökçe, H. (2017). Kazan Tatar Türkçesinde Göçüşme Olayı. XII. Uluslararası Büyük Türk Kurultayı Bildirileri.
Karahan, L. (1996). Anadolu ağızlarının sınıflandırılması (C. 630). Türk Dil Kurumu.
Korkmaz, Z. (1987). Anadolu Ağız Araştırmalarına Toplu Bir Bakış. Beşinci Milletler Arası Türkoloji Kongresi (İstanbul, 23-28 Eylül 1985), Tebliğler I. Türk Dili, 2, 89-109.
Korkmazer, T. (2019). Türkiye Türkçesinde Ünsüz İkizleşmesi, SDU Tez.
Özkan, N. (2013). Karamanlı Türkçesi ve Orta Anadolu Ağızlarının Karşılaştırmalı Ses Bilgisi Ünlüler. Türük Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, (1), 1.
Yazar Alper Sadıç’ın 7. kitabı Islak Tezgâh, 25 minimal öyküden oluşmaktadır. Mythos Kitap aracılığı ile… Daha Fazla
Şiir severlerin heyecanla beklediği 11. Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri Şiir Yarışması sonuçlandı! Türkiye'nin dört bir… Daha Fazla
DUYURU: 11. yarışmanın sonuçları 1 Nisan 2025'e kadar simitcay.com'dan açıklanacaktır. Şiir Yarışması 2025: Simit Çay Edebiyat… Daha Fazla
APA 7 Atıf Sistemi, Amerikan Psikoloji Derneği (American Psychological Association) tarafından geliştirilen bir kaynak gösterim… Daha Fazla
Brezilya’dan Japonya’ya İnsan Manzaraları, farklı coğrafyalarda yaşayan insanların hayatlarını, kültürlerini ve hikâyelerini bir araya getiren… Daha Fazla
10. Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri Şiir Yarışması, dünyanın dört bir tarafından ve farklı geçmişlerden gelen… Daha Fazla
Yorumlar