İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Eski Anadolu Türkçesi (EAT): Ses ve Biçim Özellikleri

Eski Anadolu Türkçesi, Batı Türkçesinin Anadolu’da gelişmeye başladığı dönemin adıdır. Bu yazıda Eski Anadolu Türkçesi (EAT) ses, dil ve biçim özellikleri bakımından incelenmektedir. Bunun yanında Oğuz Türkçesinin nasıl yazı dili hâline geldiği aktarılmaktadır. Ayrıca Eski Anadolu Türkçesi ile yazılan eserler hakkında özet bilgiler ve karışık dilli eserler sorunu da yazımızın içeriğinde yer almaktadır.

Eski Anadolu Türkçesi eserleri nelerdir?

13. yüzyıldan itibaren Eski Anadolu Türkçesi Dönemi’nde yazılan başlıca eserler şunlardır: Hoca Dehhanî‘nin gazelleri, Garib-nâme (Âşık Paşa), Süheyl ü Nevbahar (Hoca Mesut), Mantıku’t-tayr (Gülşehrî), Vesîletü’n-necât (Süleyman Çelebi), Risaletü’n-nushiyye (Yunus Emre), İskendername, Cemşîd ü Hurşîd (Ahmedî), Kadı Burhaneddin Divanı vb.

Eski Anadolu Türkçesi ne zaman başlamıştır?

Anadolu’da 13. yüzyıldan başlayarak 15. yüzyıla kadar devam eden Oğuz yazı diline Eski Anadolu Türkçesi adı verilmektedir. Eski Anadolu Türkçesi Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılmasından sonra ortaya çıkan beylikler döneminde gelişmeye başlamıştır. Nitekim Eski Anadolu Türkçesi yerine Eski Türkiye Türkçesi terimi de kullanılır. EAT, Göktürkçe ile başlayan Türk yazı geleneğinin Anadolu’daki ilk temsilcisidir.

Eski Anadolu Türkçesinin ilk metinleri 13. yüzyılda yazılmıştır. Oğuz Türkçesinin yazı dili haline gelmesi aşamasında Ahmet Fakih, Hoca Dehhani, Hoca Mesut ve Aşık Paşa gibi isimler önemli katkılar sunmuştur. Ayrıca 15. yüzyılda Bergamalı Kadri’nin kaleme aldığı Müyessiretü’l-Ulum adlı eser, Oğuz Türkçesinin dil bilgisi özelliklerini içermesi bakımından önemli bir tarihi tanıktır. 

Anadolu’da gelişen bu yeni yazı dili Arap harfleri ile yazılmıştır. Ancak bu yazımda Uygur imlası da oldukça etkili olmuştur.

Eski Anadolu Türkçesinin ses özellikleri nelerdir?

Eski Anadolu Türkçesi, Oğuz boylarının fonetik özelliklerini gösterir. Nitekim bu yönüyle Eski Türkçeden bazı ses özellikleri açısından ayrılır. Aşağıda bu tarihî lehçenin ses özellikleri sıralıdır:

  • Eski Anadolu Türkçesinde ünlüler Göktürkçe ve Eski Uygur Türkçesindeki ünlülerle büyük benzerlik gösterir.
  • Kelime başındaki t ve k sesleri birçok örnekte ötümlüleşmiştir. Örneğin kel- “gel-” olmuş, til “dil” hâline gelmiştir.
  • Kelime sonlarındaki g sesi erimiştir. Örnek olarak buna arıg>aru “temiz” yapısı gösterilebilir.
  • D>z>y gelişimi tamamlanmıştır: adak> ayak vb.
  • Eski Türkçedeki asli ünlülerin birçoğu kısalmıştır. Bununla birlikte Eski Anadolu Türkçesinde uzun ünlüler tartışmalıdır.
  • Kapalı é kullanımdadır: Dérnek “dernek” vb.
  • Kelimeler kalınlık-incelik uyumuna uyar. Çünkü bu uyum Eski Türkçeden beri sağlamdır.
  • Dudak uyumu tam anlamıyla gelişmemiştir. Bununla birlikte yardımcı ünlüler dudak uyumuna uyar.
  • İmlada ek başlarındaki diş ünsüzleri ötümlüdür: başdagı “baştaki” vb.
  • Soru edatı ve yükleme hâli eki daima düz ünlülüdür.
  • Son seslerdeki g sesi erir. Bu sebeple açık hâle gelen hecenin ünlüsü yuvarlaklaşır: Arıg>aru “temiz”, boyaglıg>boyalu “boyalı” vb.
  • Eski Anadolu Türkçesinde f ve j sesleri Türkçe kelimelerde yoktur.
  • B sesi berk “sağlam” ve biş-  “piş-” gibi kelimelerde hâlâ ötümlü hâldedir.
  • G sesi çok heceli kelimelerin iç hece başlarında erise de bulgan- “bulan-” gibi kelimelerde buna uymayan örneklere de rastlanır.
  • Bulduh “bulduk” örneğindeki gibi k>h sızıcılaşması yaygındır.
  • B sesi bazen iç seste v’ye dönüşür: Karabaş>karavaş vb.
  • İkizleşme assı “fayda” ve issi “sahip” gibi sınırlı sayıda kelimede vardır.
  • Yer yer b>m değişmesi de görülür: Ben>men vb.
  • Aykırılaşma nadir bir ses olayıdır: benlü “belli” vb.

Oğuz Türkçesinin yazı dili haline gelmesi

Eski Anadolu Türkçesi, Orta Asya’dan  büyük topluluklar hâlinde Batı’ya göç eden Oğuz boylarının karakteristik dil özelliklerini taşır. Nitekim Oğuz Türkçesi diğer lehçeler ile karşılaştırıldığında belirgin farklılıklar içeren önemli bir koldur. Bununla birlikte Oğuz Türkçesinin yazı dili haline gelmesi Anadolu’da gerçekleşmiştir. İşte Oğuzların ilk yazı dili Eski Anadolu Türkçesidir. Bu süreci Zeynep Korkmaz (2004) şu şekilde açıklamaktadır:

Oğuzlar, VI-XIII. yüzyıllar arasında Orta Asya’da kurulmuş bütün Türk devletleri içinde etnik varlığını ve ağırlığını duyurmuş bir Türk kavmidir. Ancak, bağımsız bir devletleri olmadığı için Oğuzcaya dayalı bir yazı dili de yoktu. Oğuzca ilk kez bağımsız bir yazı dili durumuna ancak XIII-XV. yüzyıllar arasında Eski Anadolu Türkçesinin kuruluşu ile geçebilmiştir. Bu nedenle Eski Anadolu Türkçesinin Türk dili tarihinde önemli bir yeri vardır.

Zeynep Korkmaz

Oğuz Türkleri, bir yazı diline sahip olmadıkları dönemde de gelişmiş bir sözlü edebiyatı dilden dile aktarmıştır. Nitekim bu sözlü edebiyatın en önemli ürünü Dede Korkut’tur. Dede Korkut Hikâyeleri, önce sözlü gelenekte oluşup daha sonra yazı geçmiştir.

Eski Anadolu Türkçesinin biçim (morfolojik) özellikleri

Eski Anadolu Türkçesi yapı özellikleri bakımından Türkiye Türkçesi ile büyük benzerlikler göstermektedir. Farklılıklar genellikle eklerin fonetik durumlarıyla alakalıdır.

  • Belirtme hâli eki genellikle +(y)I‘dır. Bununla birlikte eksiz belirtme de dâhil farklı yapılar da vardır. Örneğin 3. kişi iyelik ekinden sonra ek +n‘dir.
  • -Ip zarf fiilinin yeni eklerle genişletilmesiyle türeyen birçok farklı morfem vardır: -UbAm, -UpsAn ve -UpdUr vb.
  • Bugün Türkiye Türkçesindeki -lI ve -sIz ekleri daima yuvarlak ünlülüdür: bahtlu vb.
  • +lAyIn eki eşitlik ve benzerlik bildirir. Örneğin bencileyin benim gibi demektir.

Biçim bilgisi için konunun detaylı şekilde Faruk Kadri Timurtaş tarafından ele alındığı Küçük Eski Anadolu Türkçesi Grameri‘ne bakabilirsiniz.

Eski Anadolu Türkçesi eserleri

Eski Anadolu Türkçesinin başlarında, Selçuklu geleneği olarak edebî dilde Türkçenin yerine genellikle Farsça kullanılmıştır. Fakat özellikle Orta Asya’dan Anadolu’ya yönelen göçler, Orta Asya’dan gelen erenlerin halka dinî bilgiler vermek için Türkçe yazma eğilimini güçlendirmiştir. Böylelikle Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli gibi isimler, Türkçenin Anadolu’daki gelişiminde kilometre taşları olmuştur.

Dinî-tasavvufi edebiyat ile başlayan bu yönelim zamanla divan edebiyatına da yansımıştır. Hoca Dehhani tarafından yazılan gazeller, Âşık Paşa’nın Garipname‘si bu dönemin önemli eserleridir. Ayrıca Hoca Mesud’un Süheyl ü Nevbahar adlı eseri de dil çalışmalarında önemli bir kaynaktır.

Karışık dilli eserler sorunu

Eski Anadolu Türkçesi ile alakalı en önemli olaylardan biri karışık dilli eserlerdir. Bu olaya olga-bolga olayı da denir. Kısacası Oğuz Türkçesinde bulunmayan ses özelliklerinin EAT’de yazılmış bazı eserlerde bulunduğu görülür. Bu durum bu eserlerin yazımı esnasında Doğu yazı geleneğinin etkili olduğunu göstermektedir.

Karışık dilli eserler şu şekilde sıralanabilir:

  • Kitab-ı Gunya,
  • Kıssa-yı Yusuf,
  • Kitab-ı Güzide,
  • Kuduri Tercümesi,
  • Behcetü’l-Hadâik Fî Mev’izati’l-Halâik,
  • Kitab-ı Feraiz.

Karışık dilli eserlerde olmak (bolmak) fiilinin ilk sesindeki b fonemi, ilk sesteki t ve k ünsüzlerinin ötümlüleşip ötümlüleşmemesi gibi mevzular dikkate alınmaktadır.

Kaynakça

Özet
Eski Anadolu Türkçesi (EAT): Ses ve Biçim Özellikleri
Başlık
Eski Anadolu Türkçesi (EAT): Ses ve Biçim Özellikleri
Açıklama
Bu yazıda Eski Anadolu Türkçesi (EAT) ses ve biçim özellikleri yanında Oğuz Türkçesinin yazı dili olması hususunda da ele alınıyor.
Yayımcı
Simit Çay
Yayımlayan
Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri
Logo

4 Yorum

  1. […] Eski Anadolu Türkçesi (EAT): Ses ve Biçim ÖzellikleriEski Anadolu Türkçesi (EAT): Ses ve Biçim Özellikleriyonetici1 tarafındanBu yazıda Eski Anadolu Türkçesi (EAT) ses ve biçim özellikleri yanında Oğuz Türkçesinin yazı dili olması hususunda da ele alınıyor. Anadolu'da 13. yüzyıldan başlayarak 15…. […]

  2. […] Eski Anadolu Türkçesi (EAT): Ses ve Biçim ÖzellikleriEski Anadolu Türkçesi (EAT): Ses ve Biçim Özellikleriyonetici1 tarafındanBu yazıda Eski Anadolu Türkçesi (EAT) ses ve biçim özellikleri yanında Oğuz Türkçesinin yazı dili olması hususunda da ele alınıyor. Anadolu'da 13. yüzyıldan başlayarak 15…. […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir