İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Göktürkçe Ses ve Şekil Bilgisi | Orhun Türkçesi | Göktürk Dönemi Eserleri

Göktürkçe ya da Orhun Türkçesi, tarihte Türk adıyla kurulan ilk devlet olan Göktürk Devleti‘nin hükmettiği 552-744 arasında kullanılan Türk dilinin yazılı ilk dönemidir. Genel olarak Göktürkçe Dönemi’ndeki eserler 38 harfli Göktürkçenin ses özellikleri için özelleşmiş Göktürk alfabesi ile yazılmıştır.

Göktürk Yazıtları döneminin ve Türk edebiyatının ilk edebî eseridir. Göktürkçe aynı zamanda Köktürkçe veya Orhun Türkçesi olarak da bilinir. Bu yazıda Göktürkçe olarak bilinen tarihî lehçenin ses ve şekil bilgisi özelliklerini bulabilirsiniz. (Bk. Orhun ve Uygur Türkçesi arasındaki farklar nelerdir?) Ayrıca yazılarımızdaki başlıklara aşağıdaki bağlantılara tıklayarak ulaşabilirsiniz:

  1. Göktürkçe Kavramı
  2. Göktürkçe Ses Özellikleri
  3. Göktürkçenin Şekil Bilgisi
  4. Göktürk Alfabesi ve Göktürk Alfabesinin Kökeni
  5. Göktürkçe Eserler

1. Göktürkçe Kavramı

Bu kavramın kullanımı Türk Kağanlığı’nın adlandırılmasıyla ilgilidir. Nitekim Türk Kağanlığı, konuşma ve basın dilinde Göktürk Devleti olarak yaygınlaşmıştır. Bununla birlikte Türkoloji metinlerinde Göktürkçe yerine Orhun Türkçesi veya Köktürkçe kavramlarının da sıkça kullanıldığı görülmektedir.

Göktürkçe, Türk dilinin yazılı belgelerine ulaşılan ilk dönemidir. Bu dönemde Göktürk bürokrasisinde Türkçenin dışında Soğdçanın da kullanıldığı bilinmektedir. Nitekim bu dönemden kalan Bugut Yazıtı, Soğdçadır.

Göktürkçe Hangi Dönem İçerisindedir?

Göktürkçe Türkçenin Eski Türkçe Dönemi’ne dâhildir. Bu dönem içerisindeki diğer tarihî lehçeler Eski Uygur Türkçesi ve Karahanlı Türkçesidir. Bununla birlikte bazı araştırmacılar Karahanlı Türkçesini Eski Türkçe yerine Orta Türkçeye dâhil etmektedir.

Türk dilinin Göktürkçe öncesindeki varlığı Çin kaynaklarından takip edilmektedir. Ayrıca Altın Elbiseli Adam gibi bazı arkeolojik buluşlar da Türk dili ile alakalı eskicil bilgiler elde etmemizi sağlamaktadır. Ancak bu eskicil belgelerin hiçbiri Göktürk Yazıtları gibi gelişkin bir edebî kimliğe sahip değildir.

2. Göktürkçe Ses Özellikleri

Göktürkçenin temel ses özellikleri şunlardır:

  1. Birçok ses Göktürkçede yalnızca ötümsüz hâldedir. Bu nedenle /c, f, ğ, h, j, v/ seslerindeki ötümlüleşme hadisesi daha sonraki dönemlerde gerçekleşmiştir.
  2. Yaygın olarak nazal n olarak bilinen damak ŋ’si ve ayrıca palatal ń Göktürkçede yaygın olarak kullanılır.
  3. Göktürkçede kapalı é sesi ile birlikte toplamda 9 ünlü vardır. Ayrıca ünsüz sayısı ise 19’dur.
  4. Asli uzunluklar Göktürkçede korunmuştur: ât, köök vb.
  5. Kelime başlarındaki /k/ ve /t/ sesleri ötümlüleşmemiştir. Örneğin: tag “dağ”, kel- “gel-“, küç “güç” vb.
  6. Ötümlü /b/ sesi kelime sonunda bulunabilir. Örnek olarak: eb “ev”, sub “su” vb.
  7. Kelime içindeki ve sonundaki /g/ sesleri erimemiş/değişmemiştir: atlıg “adlı”, arıg “arı, temiz”, edgü “iyi”, ilgerü “ileri”, egri “eğri”, tag “dağ” vb.
  8. /d/ seslerindeki sızıcılaşma henüz karakteristik hâle gelmemiştir: adak “ayak”, adrıl- “ayrıl-” vb.
  9. Kapalı é sesleri, e sesine dönüşmemiştir. Örneğin: béş “beş”, yéti “yedi” vb.
  10. Kelime başlarındaki /b/ sesinde /v/’ye dönüşme görülmez: bar “var”, bar- “bar-“, bir- “vir-” vb.
  11. Oğuz grubunda bol- “ol-“ fiilinde eriyen /b-/ Göktürkçede korunur.
  12. Kalınlık incelik uyumu sağlam olan Göktürkçede, buna rağmen dudak uyumu tam anlamıyla gelişmiş değildir.
  13. Akıcı seslerden (l, n, r) sonra ötümsüz ek girişleri tercih edilir: altı “aldı”, kontur- “kontur” vb.
  14. Ünlüler kelimelerin tüm konumlarında kullanılır. Buna rağmen bazı ünsüzler ise belirli konumlarda kullanılamaz.

3. Göktürkçenin Şekil Bilgisi

Göktürkçe şekil bilgisi bağlamında günümüz Türkiye Türkçesine birçok yönden benzemektedir. Nitekim bugün kullandığımız birçok ek birtakım ses farklılıkları ile Göktürkçede de kullanılmaktadır.

  1. Türkiye Türkçesinde ek sonlarında eriyen /g/ sesi Göktürkçedeki eklerde korunmuştur: +lıg “+lı” vb.
  2. Çokluk eki olarak +lAr ekinin dışında özel örneklerde +An, +(X)t ve +gUn ekleri de vardır. Örneğin: eren “erler”, tigit “tiginler”, ogulıt “oğullar”, iniygün “küçük kardeşler” vb.
  3. Göktürkçede yalnızca bilinen geçmiş zaman iyelik kökenli şahıs ekleri alır: altım “aldım” vb. Ayrıca diğer şahıs ekleri zamir kökenlidir: kelür men vb.
  4. Öğrenilen geçmiş zaman sadece 3. şahısla kullanılır: sökürmiş “çöktürmüş” vb.
  5. Gelecek zaman daha çok -DAçI ekiyledir: ölürteçi “öldürecek” vb.
  6. Emir kipi bugünkü gibi çok şekillidir. Bununla birlikte 2. şahısla emir verirken -gIl eki kullanılabilir: aygıl “söyle!” vb.
  7. Birleşik çekim er- fiiliyledir: körür erti “görürdü” vb.
  8. Türkiye Türkçesinden farklı olarak -(X)gma, -sIk, -DAçI sıfat fiilleri de kullanılır.
  9. Göktürkçede yardımcı fiil olarak bol- ve kıl- fiilleri vardır. Ayrıca zarf fiillerle kurulan tasviri fiiller de vardır.

4. Göktürk Alfabesi ve Göktürk Alfabesinin Kökeni

Göktürk alfabesi, 38 harften oluşan ve sağdan sola doğru yazılan bir alfabedir. Ancak alfabenin kökeni tartışmalıdır. Genel olarak eski İskandinav alfabesine benzediği için bu alfabeye Runik alfabe de denmiştir. Ancak Göktürk alfabesinde Türklerin yaşam tarzından kaynaklanan bazı işaretlerin de olduğu açıktır. Nitekim bu alfabenin kökeni üzerine Nejat Keleş şunları söylemektedir:

MÖ 18 binden itibaren resim, MÖ 14 binden itibaren tamga olarak başlayan Türk yazı geleneğinin alfabeye geçiş tarihlendirmesinde Türkologlar henüz kesin yargıya varamamışlarsa da MÖ 2. asırdan çok önce bu evreye geçildiği kuvvetle muhtemeldir. Zira bu tamga ve sembol şekillere Orhun yazıtlarından en az 2, 3 asır önce yazılan MS 3.-4. asırlardaki Yenisey kitabeleri mevcuttur. Türkistan ilmi heyetlerinin son zamanlarda buldukları Türkçe bazı kaya yazıtlarının ise Yenisey’den de en az 2-3 asır öncesine ait olduğu bilinmektedir. Böylece milat başlarına dek Türk tamgalarından oluşan alfabe yazısı belgelidir.

Nejat Keleş

Göktürk alfabesinin kökenine dair temelde şu iddialar ortaya atılmıştır:

  1. Runik bir alfabedir. Yani eski İskandinav halkları ile ilişkilidir.
  2. Asur kökenli bir alfabedir.
  3. Türkler tarafından geliştirilen özgün bir alfabedir. Çünkü birçok Türk kültürüne ait tamga barındırır.
  4. Karma bir alfabedir. Çünkü farklı bir alfabe etkisini taşısa da içerisinde Türklerin icat ettiği harfler de vardır.

Nitekim bu alfabedeki bazı harflerin Türkler tarafından kendi yaşam tarzları doğrultusunda oluşturulduğu açıktır. Ancak alfabenin Eski İskandinav alfabesi ve Asur alfabesi ile benzerliği eski dünyada alfabelerin birbiriyle etkileşim içerisinde olduğunu göstermektedir. Bu alfabelerin kökeni hususunda tam 15 farklı fikrin olması, konu hakkındaki kafa karışıklığını ortaya koymaktadır.

5. Göktürkçe Eserler

Orhun Türkçesinin en önemli eserleri şüphesi Orhun Yazıtları‘dır. Bununla birlikte Uygur Dönemi’nde yazılan Irk Bitig yazması da Orhun harfleriyle yazılmıştır. Göktürkçe Dönemi’ne ait eserler şunlardır:

  1. Göktürk Yazıtları,
  2. Yenisey Yazıtları,
  3. Köl İç Çor Yazıtı,
  4. Ongin Yazıtı,
  5. Altun Tamgan Tarkan Yazıtı,
  6. Bömbögör Yazıtı,
  7. Bugut Yazıtı,
  8. Çöyr Yazıtı,
  9. Yorçı Yazıtı.

Bu döneme ait eserlerin tamamı taş vb. nesnelerin üzerine yazılmıştır. Bu ilk yazılı eserler, önemli kişilerin ölümleri üzerine dikilmiş anıtsal yazmalardır. Yazıtlar içerisinde yer alan Bugut Yazıtı, Türk adının geçtiği ilk Göktürk eseridir. Eserin bir diğer özelliği Soğdca olmasıdır.

Kaynakça

Ercilasun, A. B. (2011). Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk Dili Tarihi, Akçağ, Ankara.

Gabain, A. V. (2007). Eski Türkçenin Grameri. Mehmet Akalın (Çev.). Ankara: Türk Dil Kurumu.

Keleş, Ne., Kuzey Germen/İskandinav Runik Alfabe “Futhark”ın Türk Tamgaları/Göktürk Alfabesi İle Ortak Kökeni, 17. Uluslararası Deyişbilim Sempozyumu.

Tekin, T. (2003). Orhun Türkçesinin Grameri. Türk Dili Araştırmaları Dergisi, S9.

Özet
Göktürkçe Ses ve Şekil Bilgisi | Köktürkçe | Göktürk Dönemi Türk Dili
Başlık
Göktürkçe Ses ve Şekil Bilgisi | Köktürkçe | Göktürk Dönemi Türk Dili
Açıklama
Göktürkçe özellikleri, ses, şekil bilgisi, Köktürkçe, Orhun Türkçesi özellikleri nelerdir? Göktürkçe Dönemi ne zamandır? Göktük alfabesi,
Yayımcı
Ensar KILIÇ
Yayımlayan
Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri
Logo

14 Yorum

  1. […] Göktürkçede ilk seste n kullanılmamasına rağmen daha o dönemde “ne” kelimesi başta kullanılmaktadır. Yukarıdaki soruya yanıt verebilmek için ne kelimesinin etimolojisini iyi bilmek gerekir. Bu kelime Eski Türkçeden beri o denli sık kullanılmıştır ki, bugün kullandığımız birçok kelimenin içerisinde de biz fark etmesek de vardır. Örneğin bugün nesne olarak kullandığımız kelime Orta Türkçede né érse né biçimindedir. Hatta kelimenin ünlüsü bugün kullandığımız e sesinden daha farklı kapalı bir e sesidir. Ayrıca bugün sıkça kullandığımız neyse kelimesi de ne ise şeklinden türemiştir. […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir