İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Orta Türkçe Yapısal Biçimleri Ses Bilgisi Kılavuzu

Orta Türkçe, Göktürkçe ve Eski Uygur Türkçesinden sonra gelip Türkçe için genel anlamda Eski Uygurların yerlerini Müslüman Karlukların kurduğu Karahanlılara bırakmasıyla başlayan döneme işaret eder. Bu dönem Anadolu’da gelişen Eski Anadolu Türkçesiyle son bulur. Kutadgu Bilig, Divanu Lügati’t-Türk ve Kısasü’l-Enbiya gibi eserler bu döneme aittir. Orta Türkçe Dönemi’nin kapsamı tartışmalı olmak ile birlikte tarihî Karahanlı Türkçesi, Harezm Türkçesi, tarihî Kıpçak Türkçesi ve Çağatay Türkçesi genellikle bu kapsamda değerlendirilir. Nitekim Çağatay Hanlığı’nın edebî dili, Orta Türkçenin daha sonraki bir biçimi olarak kabul edilir. Bu yazıda aşağıdaki başlıkları bulacaksınız, ulaşmak istediğiniz başlığın üzerine tıklayınız:

Orta Türkçe Ses Bilgisi
Karahanlı Türkçesi Özellikleri (Morfoloji)

Abstract

Middle Turkish refers to the period that started when the Old Uyghurs left their place to the Karahanlıs founded by the Muslim Karluks for the Turkic languages in general. This period ends with the Old Anatolian Turkish that developed in Anatolia. Although the scope of the Middle Turkish Period is controversial, historical Karahanlı Turkish, Harezm Turkish, historical Kipchak Turkish and Chagatay Turkish are generally considered within this scope. As a matter of fact, the literary language of the Chagatay Khanate is considered to be a later form of Middle Turkish.

Orta Türkçe nasıl sona ermiştir?

Türk dünyasının 10. ve 11. yüzyıllardan başlayarak büyük kitleler halinde İslamî kültür dairesi içine girmesinin ve 13. yüzyılda Türklerle meskûn bölgelerin Moğol istilası neticesinde sosyal, kültürel ve etnik anlamda büyük değişimlere uğraması (Berbercan, 2014: 776) Türkçedeki fonetik gelişimi hızlandırmış ve nihayetinde Orta Türkçe sona ermiştir.

Orta Türkçe sonrasında Anadolu sahasında Osmanlı Beyliği bir imparatorluk hâlini almıştır. Nitekim bu, Anadolu’da konuşulan Türkçenin diğer sahalara göre daha standart bir hâle gelmesini sağlamıştır. Osmanlı Türkçesi, medreselerin de etkisiyle çok sayıda Arapça ve Farsça kelimeyi bünyesine katmıştır. Böylece Millî Edebiyat Dönemi’ne kadar sürecek çağda Osmanlı yazı dili oldukça ağır bir nesir dili ile yazıya geçirilmiştir.

Orta Türkçe Genel Özellikleri

  • Orta Türkçe birkaç farklı kolda ilerlediği için her kolda farklı özellikler görülebilmiştir.
  • Eski Türkçedeki /-d-/ bu dönemde sızıcılaşmaya başlamıştır: adak “ayak” > aḍak vb.
  • Eski Türkçedeki /-b/ ve /-b-/ sesleri sızıcılaşmıştır: eb “ev” > ew vb.
  • Kalınlık-incelik uyumu sağlamdır. Dudak uyumu ise henüz tam anlamıyla gelişmemiştir.
  • Dudak ünsüzleri dar ünlüleri yuvarlaklaştırmıştır: sevig “sevi” > sewüg vb.
  • Kelime başındaki /t-/ sesi büyük ölçüde korunur: taġ “dağ” vb.
  • Çok heceli kelimelerin sonundaki /-g/ büyük ölçüde korunmuştur: ḳutluġ “kutlu” vb.

Orta Türkçe Ses Özellikleri

İlk olarak, ünsüzlerle ilgili değişim durumlarına göz atalım.

Sedalılaşma-sedasızlaşma (tonlulaşma-tınsuzlaşma):

Sedalı ünsüzler

b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z.

Sedasız ünsüzler

ç, f, h, k, p, s, ş, t. (fıstıkçışahap)

Yukarıda verilen ünsüzlerin birbiri arasındaki geçişlerini içerir.

barmak>parmak b->p- (sedasızlaşma, tonsuzlaşma)

Yelenme

Herhangi bir sesin p ssine dönüşmesidir. Örneğin eski Türkçedesi ba-ş+a kelimesi bugün paşa şeklinde kullanılmaktadır.

Süreksizleşme

b, c, ç, d, g, ġ, k, ķ, p, t (bir ünsüz bu seslere dönüşüyorsa süreksizleşme; bunlardan başka bir sese dönüyorsa süreklileşme)

meni>beni m->b- (süreksizleşme)

Sızıcılaşma

Özellikle eski Türkçeden orta Türkçeye geçiş evresinde görünen bir değişimdir. Sızıcı v sesi yani ύ’nin b sesinin yerini almasında Türkçede karakteristiktir. Türkçede genellikle ύ, f ve seslerine dönüşen ünsüzler bu dönüşümü meydana getirir. Dilimizde temel olarak üç sızıcılaşma durumu vardır:

b>ύ değişimi: E.T. eb>eύ>ev (ev sözünün gelişim basamağının 2.’sinde sızıcılaşma meydana gelmiştir.)

ḳ>ḫ değişimi: Türkçenin doğu grubunun belirgin özelliklerindendir. Örneğin: Topraḳ – topraḫ.

p>f değişimi

bar-dı>var-dı b->v- (sızıcılaşma)

ş>ç değişimi: Tutmaç kelimesinde bulunur. Nitekim süreksizleşme örneğidir. (tutma aş > tutmaç)

b>p değişimi: Bu değişim Türkçede sıkça göze çarpar. Neredeyse tüm Türk lehçelerinde görülür. Örneğin Türkiye Türkçesinde biş- fiili piş- şekline dönüşmüştür. Yine bastırma kelimesi pastırma, bek kelimesi pek olmuştur.

2021 SİMİT ÇAY ÖDÜLLÜ ŞİİR YARIŞMASINA KATILMAK İÇİN TIKLAYIN

 

Akıcılaşma

l’, l, m, n, r. (bir ünsüz bu seslere dönüşüyorsa akıcılaşma)

Çok rastlanan bir durum değildir.

Genizsizleşme

Genel olarak n, ἣ, m seslerinin başka bir sese dönüşmesidir. b>m genizsilleşmesi ile ilgili detaylı makale için tıklayınız.

men>ben m->b- (genizsizleşme)

Kaynama veya kayıcılaşma

Yarı ünlü sayılabilecek, zayıf harflere dönüşümdür. Bu harfler genellikle y, ğ, h olarak karşımıza çıkar. Kayıcı ünsüzler yarı ünlü sayılabileceğinden düşmeye müsaittir: soğuk>souk, hastahane>hastane.

edle->eyle -d->-y- (kayıcılaşma)

Diğer olaylar: Mesela aslı kangı olan hangi kelimesinde ı’nın i’ye dönüşmesi incelme, aslı terceme olan tercüme kelimesinde e’nin ü’ye dönüşmesi yuvarlaklaşma, b’nin p olması tonsuzlaşmadır.

KARAHANLI TÜRKÇESİ DİL ÖZELLİKLERİ

Şimdi de Orta Türkçe Dönemi’nin ilk evresi kabul edilen Karahanlı Türkçesine göz atalım.

ÇEKİMLEMELER

Temel nokta: Orta Türkçede yardımcı sesler dudak uyumuna uyar. Örneğin sözim olmaz, sözüm olur.

İyelik ekleri

ewim

ewiñ

ewi

ewimiz

ewiñiz

ewleri

Hal ekleri

İlgi hali (genetif)

+nıñ: illerniñ

Yükleme (akuzatif) hali

+X(g): ajunug, başıg, begig.

+nI: tilekimni, kayunı, munı.

+n (3. şahıs iyelikten sonra): közin, başın, biliglerin.

+I (çoğunlukla 1. ve 2. şahıs iyelikten sonra): atımı, kılkımı, başı.

Yönelme (datif) hali

+GA: kişike, arslanka, tapugka, yirke.

+ñA (3. şahıs iyeliklerden sonra): boguzıña, bulgakıña.

Bulunma (lokatif) hali

+DA (çıkma için de kullanılır): ödte, karında, biligde, bodunda.

Çıkma (ablatif) hali:

+DIn: kamugdın, anadın, bayattın.

Vasıta (enstrümantal) hali

+Xn: adakın, yazın, küzün, süñün.

Yön hali

-ra (taşra)

-arU (dışarı)

-garU (yu-karı)

Fiil Çekimi

Eylem çekimine kullanılan şahıs (kişi) ekleri, görülen geniş zaman dışında zamir kökenlidir.

Görülen geçmiş zamanda ise iyelik kökenli kişi ekleri kullanılır. Görülen geçmiş zamanda bazen 2. tekil şahısta g eki kullanıldığı da bilinmektedir. Ancak bu Karahan Türkçesinde yoktur. Kısacası görülen geçmiş zaman dışında kalan zamanlarda “men, sen, Ø, miz, siz, Ø(-ler)” ekleriyle yapılır. Şimdi çekimleri inceleyelim.

Görülen geçmiş zaman:

bezen-di-m

bezen-di-ñ

bezen-di-ø

bezen-di-miz “görüldüğü gibi günümüz Türkçesiyle farklıdır.”

bezen-di-ñiz

Öğrenilen geçmiş zaman

unıt-mış men

unıt-mış sen

unıt-mış

unıt-mış miz

unıt-mış siz

unıt-mış (-ler)

Geniş Zaman çekimi

kel-ür men

kel-ür sen

kel-ür

kel-ür miz

kel-ür siz

kel-ür (-ler)

Not: Geniş zaman eki ünlüyle biten sözcüklerden sonra –r ekidir. Ancak bunun istisnaları olan yan –Ur biçiminde olan kullanımlar da vardır. Örneğin yara-y-ur.

Gelecek zaman

Köktürkçedeki –DaçI ve –sIk gelecek zaman ekleri Karahan Türkçesinde görülmez. Karahan Türkçesinde elecek zaman eki, Uygurca’da olduğu gibi –gAy’dır. Ancak y sesi çoğu kez düşer.

Düşmemiş y sesi ile:

kesme-gey men

kesme-gey sen

kesme-gey Ø

kesme-gey miz

kesme-gey siz

kesme-gey-ler

y’nin düşmüş haliyle:

bol-ga men

bol-ga sen

bol-ga

bol-ga miz

bol-ga siz

bol-ga-lar

Ayrıca yakın gelecek zamanı anlatmak için üzere –gAlIr eki kullanılır. al-galır.

Şart Kipi

Köktürkçedeki –sAr ekine karşılık olarak Karahanlıcada –sA eki kullanılır, ayrıca çekim yine zamirlerle yapılır: kelme-se, iç-se sen.

Gereklilik kipi

Karahanlı Türkçesinde gereklilik kipi –gU + (kerek) kalıbıyla yapılır. Şahıs ifadesiyse şahıs ve dönüşlülük zamirleriyle yapılır.

iwme-gü

ayd-gu öz

ötegü kerek men

Emir eki

Tek. 1. şahıs

-AyIn: bir-eyin

-yIn: sözle-yin

-yI: yıra-

-(A)y: kel-ey

Tek. 2. şahıs

-Ø: eşit, kör.

Tek. 3. şahıs

-sU: art-su

-sUn: kel-sün, kıl-sun

Çok. 1. şahıs

-AlIm: bar-alım, kör-elim.

-lIm: okı-lım, sına-lım

Çok. 2. şahıs

-ñ: yaşa

-ñlar: tut-u-ñlar

Çok. 3. şahıs

-sUlAr: örgen-süler, ögret-süler

-sUnlAr: bilme-sünler, körme-sünler.

Teklik 2. şahısta pekiştirme eki olarak –gIl ve –gIn ögeleri de kullanılabilir. eşit-gil, keçür-gil. Ayrıca; hikaye, rivayet, şart birleşik çekimlerinde er- fiilinin belirtilen çekimleri kullanılır: tiler ermiş, sewse ermiş… gibi.

Görüldüğü gibi Eski Türkçede şahıs zamirleri eylem çekimlerinde henüz ekleşmemiştir.

Dönüşlülük zamirleri

Eski Türkçede ve günümüz Türkçesinde zamirler iyelik eki almazken, dönüşlülük zamirleri alır.

KAYNAKÇA [en. References]

Berbercan, M. (2014). Türk yazı dilinin tarihî dönmeleri ve Orta Türkçenin yeri meselesi, Tarih Okulu Dergisi (TOD), Yıl 7, Sayı XVII, ss. 765-783.

KILIÇ, E. Türk lehçelerindeki /b-/>/m-/ değişmesinin fonetik açıdan incelenmesi. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi20(1), 59-96.

Ercilasun, A. B. (2004). Başlangıçtan yirminci yüzyıla Türk dili tarihi (Vol. 50). Akçağ.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir