Araba Sevdası, Türk edebiyatındaki ilk realist roman olarak bilinir. Bu yazımızda Araba Sevdası romanının özeti konusu, bakış açısı, eserdeki açık ve örtük iletiler, romanın yazıldığı dönem ve Araba Sevdası’nın kahramanları hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Araba Sevdası, Tanzimat’ın ikinci döneminde romantizm akımının etkilerinin azalmaya başladığı bir dönemde yazılmıştır. Recaizade Mahmut Ekrem eseri, ilahi bakış açısı ile yazmıştır. Nitekim o, Araba Sevdası’nda yanlış Batılılaşma konusu üzerine yoğunlaşırken gösteriş meraklılığı ve mirasyedi kavramlarını da tahlil etmiştir.
Eserdeki örtük ileti bilinçsizce Batı’yı taklit etmenin büyük felaketlere neden olacağı gerçeğidir. Nitekim Özdemir, Araba Sevdası’nı Batılılaşmanın sosyo-kültürel parodisi olarak nitelendirir. Bu açıdan bu roman Türk kültür hayatının da bir aynası niteliğindedir.
Araba Sevdası Romanının Özeti
Araba Sevdası romanı bir dönem eseridir. Kısacası Tanzimat Dönemi romanıdır. Şimdi gelin romanda özet olarak nelerin anlatıldığına bakalım.
Bihruz Bey babası çok zengin bir adamdır. Babasına güvenir ve babasının ona bıraktığı serveti har vurup harman savurur. Yani Bihruz Bey tam bir mirasyedidir. Ayrıca Bihruz gösteriş meraklısı ve Fransız meraklısı bir tiptir. Romanda bildiği birkaç kelime Fransızcayı çevresinde satmaya kalkan, soyluluğunu kanıtlamaya çalışırken gülünç durumlara düşen bir portre çizer.
Bihruz Bey İstanbul’un çeşitli mesire yerlerinde geziler yapar. Bu gezilerinden birinde Periveş adında kötü niyetli bir kadına rastlar ve sonuç olarak Periveş’e âşık olur. Aşkın etkisiyle gözü kadının yanlışlarını görmez. Kadın, Bihruz’u parmağının ucunda oynatır.
Bihruz, Periveş’in aşkıyla divane olduğu esnada tüm parasını da umarsızca harcamaya devam eder. Bu sırada hâlâ Periveş’in zengin ve saygın bir hanımefendi olduğunu fikrine inanmaktadır. Tüm bunlar olurken Keşfi Bey, Ali Bey’in Periveş’i takip etmemesi için Periveş’in öldüğü yalanını uydurur. Nitekim Bihruz Bey de buna kanar. Sürekli Periveş’in mezarını bulmaya çalışır.
Bir gün rastlantı eseri Bihruz Bey, Periveş’e rastlar. Artık onun aslında soylu ve görgülü bir aile kızı olmadığını anlar. Periveş, Bihruz’un gördükleri karşısındaki şaşkınlığı ile alay eder. Roman, Bihruz’un Periveş’in yanından uzaklaşması ile sona erer.
Araba Sevdası Romanının Kahramanları
Bihruz Bey: Türk edebiyatına mal olmuş, edebî literatürde züppeliği anlatan metaforik bir tiptir. Felâtun Bey ile Rakım Efendi romanındaki Felâtun ile benzer özellikler gösterir. Tanzimat Dönemi’ndeki züppe ve parasını eğlence uğruna umursamaz tavırlarla harcayan yanlış Batılılaşmış gençleri temsil eder. Romanda Bihruz Bey Fransız hayranı olduğunu açıkça belli eder. Bundan başka bildiği birkaç kelime Fransızca ile toplumda itibarlı görünmeye çalışır. Yani bir Fransız gibi davranmaya özen gösterir. Bu gösteriş meraklılığı onun parasını eğlence uğruna tüketip Periveş adlı kadın tarafından da oyuna getirilmesi ile sonuçlanır.
Periveş: Hayatı ciddiye almayan, zengin beyefendileri kendine çekerek maddi menfaat elde etmeye çalışan bir kadındır. Ayrıca fiziksel olarak oldukça güzeldir. Bu güzelliğini de Bihruz gibi düşüncesiz ve zengin gençleri cezbetmek için kullanır.
Keşfi Bey: Kitaptaki kötü arkadaş modelidir. Özetle Bihruz Bey’in yaptığı hataların birçoğunun altında onun da imzası vardır. İşlerini halletmek için bol bol yalan söyler.
[…] edebi kişilik kavramını tartışmaya açan kişi Recaizade Mahmut Ekrem’dir. O aynı zamanda Araba Sevdası adlı romanı ile Türk romanının realist çizgiye yönelmesine öncülük […]