İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hürriyet Kasidesi söz sanatları, tahlili, açıklaması ve evrensel teması

Hürriyet Kasidesi, Tanzimat Dönemi’de Namık Kemal tarafından yazılan romantizm akımı etkisindeki kasidedir. Eserin konu olarak hak, hukuk, adalet, müsavat (eşitlik) ve millet gibi evrensel temaları işlemesi en önemli özelliğidir. Nitekim Hürriyet Kasidesi ile dile getirilen bu kavramlar, Osmanlı toplumundaki demokratikleşme çabalarının öncüsü olmuştur. Şiirdeki “Ne efsunkar imişsin ey didarı hürriyet” ile başlayan ikilik taç beyittir. Aşağıda Hürriyet Kasidesi’nin söz sanatları ve açıklaması (tahlili) yer almaktadır.

Kaside, “toplum için sanat” prensibine göre yazılmıştır. Amaç yıkılma sürecindeki Osmanlı’yı; adalet, özgürlük ve refah temelinde yeniden ayağa kaldırmaktır.

Hürriyet Kasidesi tahlili ve söz sanatları

Namık Kemal, aruz ölçüsüyle yazığı Hürriyet Kasidesi’ne ülkenin yöneticilerine sitem ederek başlamaktadır. Ona göre yöneticiler milletlerine olan bağlılıklarını kaybetmiştir. Bunu gören şair de ülkesinin yararı için hükûmetteki görevinden istifa etmiştir.

Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetden 
Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı Hükûmet’den

Söz sanatları: Beyitte sıdk, selamet ve izzet, ikbal kelimeleri arasında anlam ilgisi (tenasüp sanatı) vardır.

Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetden 
Mürüvvet-mend olan mazlûma el çekmez iânetden

Söz sanatları: Bu beyitte şair, öncelikle tariz sanatına başvurmuştur. Yani yöneticileri halka hzmet etmemekle suçlamaktadır. Ayrıca beyitte ianet “yardım” ve hizmet kelimeleri arasında tenasüp vardır. Ek olarak “el çekmez” deyimi sayesinde irsalimesel sanatı ortaya çıkmıştır.

Hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanma 
Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr-ü kıymetten

Söz sanatları: Şair bu beyitte Türk milletinin büyük bir geçmişe sahip şanlı bir ulus olduğunu belirtmektedir. Ona göre var olan kötü durum geçicidir. Şair bunu da “Yere düşmekle cevher sakıt olmaz.” sözüyle ifade etmiştir. Yani burada irsalimesel sanatını kullanmıştır.

Ayrıca beyitte Türk milleti cevher ile simgelenmiştir. Böylece cevher kelimesi açık istiare oluşturmuştur.

Beyitteki bir diğer söz sanatı hâkir, noksan, sâkıt ve kadr, kıymet kelimeleri arasında yapılan tenasüplerdir.

Hürriyet Kasidesi’nden alınan seçilmiş beyitlerde kullanılan edebî sanatlar

Ziyâ dûr ise evc-i rif’atinden ıztırârîdir 
Hicâb etsün tabîat yerde kalmış kâbiliyyetden

Söz sanatları: Şair bu beyitte millete seslenmekte ve ışığın yükselemediğini, hep uzakta kaldığını söylemektedir. Yani şair, kötülükleri bitirecek bir “güneş” aramaktadır. Kısacası “ışık” derken belirtmek istediği ülkeyi aydınlığa çıkaracak olan fikirlerdir. Bu sebeple burada açık istiare vardır.

Sanatçı ikinci mısrada ışıksız kalan doğanın, artık bu yeteneksizliğinden utanması gerektiğini söylemektedir. Yani artık bir uyanış beklemektedir. Doğaya insani özellikler yüklendiği için burada kişileştirme ve kapalı istiare vardır.

Beyitte evc-i rif’at “doruk, en yüksek nokta” ve yerde kalmış ifadeleri arasında tezat sanatı bulunmaktadır.

Son olarak Namık Kemal, Osmanlı toplumunu ışıksız bir doğaya olarak tasvir etmiştir. Bu sebeple burada da açık istiare vardır.

Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim 
Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetden

Söz sanatları: Şair ilk mısrada vatanı vefasız bir nazlı sevgiliye benzetmektedir. Yani burada teşbihibeliğ sanatı vardır.

Şiirdeki bî-vefâ “vefasız” ve sâdıkân “sadık olanlar” kelimeleri tezat sanatını teşkil etmektedir.

Ayrıca nâzende “nazlı sevgili” ve aşk kelimeleri arasında tenasüp sanatı mevcuttur.

Şiirin ikinci dizesinde, vefasız bir sevgiliye dönüşen vatanın, kendisine sadık olanları gurbet acısına boğduğunu belirtmektedir. Burada aslında vatanın bu hâle gelmesinin sebebi kötü yöneticilerdir. Nitekim sanatçı bu dize ile yöneticilerin mahvettiği ülkede, doğruyu söyleyenlerin sürgüne gönderilmesine atıf yapmaktadır. Kısacası “gurbet elemi çekmek”, “sürgüne gönderilmek” manasında açık istiaredir.

Beytülkasid

Hürriyet Kasidesi içerisindeki beytülkasid yani kasidenin en güzel beyti, aslında şiirin temasını da yansıtmaktadır. Bu beyit şöyledir:

Ne efsûnkâr imişsin âh ey dîdâr-ı hürriyet 
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretden

Sanatçı diğer beyitlerde örtük ileti yoluyla söylediklerini bu beyitte söylemek istediklerini daha açık bir şekilde ifade etmiştir. Sanatçını aslında baştan beri sorunların çözümü olarak önerisi “özgür bir ülke”dir.

Söz sanatları: Bu beyitte Namık Kemal, hürriyete yani özgürlüğe seslenerek (nida sanatı) onun sihirli bir kavram olduğunu belirtmektedir: Ey özgürlüğün yüzü, sen ne denli büyüleyiciymişsin!

Sanatçı hürriyeti güzel yüzlü bir insan olarak tasvir etmektedir. Yani burada bir kapalı istiare vardır.

Şair ikinci dizede hürriyete tutkulu şekilde âşık olsalar da bunun onları esaretten kurtardığını belirtmektedir. Yani şair aradığı kurtarıcıyı bulmuştur. Bu kurtarıcı özgürlüktür. Bu dizede esîr ve esaret kelimeleri arasında tenasüp, kurtulmak ve esaret arasında ise tezat sanatı mevcuttur.

Not: Hürriyet Kasidesi’nde konu divan edebiyatına kıyasla tamamen yenidir. Fakat divan edebiyatının şekil özellikleri devam etmiştir.

Kasidenin tamamının tahlili için Adem Çalışkan’ın “Namık Kemal’in Hürriyet Kasidesi ve Tahlili” (PDF) adlı makalesini inceleyebilirsiniz.

3 Yorum

  1. […] Hürriyet Kasidesi söz sanatları, tahlili, açıklaması ve evrensel temasıHürriyet Kasidesi söz sanatları, tahlili, açıklaması ve evrensel temasıyonetici1 tarafındanHürriyet Kasidesi, Tanzimat Dönemi'de Namık Kemal tarafından yazılan romantizm akımı etkisindeki kasidedir. Eserin konu olarak hak, hukuk, adalet, müsavat (eşitlik) ve millet gibi evrensel temaları… […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir