Düzyazı (nesir), Türk Dil Kurumu tarafından “şiir olmayan söz ve yazı, nesir, mensur, inşa” olarak tanımlanmaktadır. Batı dünyasında ise düzyazı daha çok Eski Fransızca bir kelime olan “prose” ile karşılanmıştır.
Düzyazı yazılı dilin doğal biçimidir.
Bu biçimde, tablolaştırma veya sıralama yapılmaz. Yani her cümle kendisinden sonra gelen cümle ile söz dizimsel ilişki içerisindedir. Günlük iletişimde kullanılan dil ile doğru orantılı olan düzyazıda özel bir ritim bulunmaz. Yani nesir şiirde bulunan dize ya da kafiye gibi hiçbir kalıplaşmış birime sahip değildir. Bu nedenle nesir, şiirsel olmayan ve tiyatro dışı edebiyatı tanımlamak için kullanılır. Bununla birlikte, nesir ve şiirin müşterek bileşenlerinin toplandığı mensur şiir ve manzum hikaye türleri nesir ve şiirin bazı ortaklıklarını paylaşan edebî türlerdir. Bu türlerin yanında özellikle divan edebiyatında gelişmiş bir tür olan süslü nesir örneklerinde seci denilen nesir kafiyelerinin kullanıldığını unutmamak gerekir. Kısacası, düzyazıda genel itibarıyla şiirdeki ritim ögeleri bulunmaz. Lakin bunun bazı istisnalarından söz etmek gerekmektedir.
Bir metnin düzyazı olabilmesi için mutlaka yazıya geçirilmesine gerek yoktur.
Sözlü ürünler de nesir formatında söylenebilir. Genel olarak değerlendirildiğinde, günlük hayattaki konuşmalarımızın çok büyük bir kesimi nesirformatında gerçekleşmektedir. Sözgelimi, manzum formatta konuşmak ya da yazabilmek için şiir okumak veya şiir yazmak gerekmektedir.
Düzyazılar, gerçeklerin tanımlanması ya da düşüncelerin ifade edilebilmesi için genellikle akıcı konuşmalar şeklinde kullanılır.
Gazete, roman, dergi, ansiklopedi, yayın medyası, mektuplar, hikayeler, tarih, felsefe, biyografi ve diğer birçok basın-yayın biçimi nesir formatını kullanmaktadır.
Özet olarak düzyazı, geleneksel şiirde bulunan dizenin kalıplaşmış metrik yapısından yoksundur. Düzyazı, daha çok kurallı cümlelerden oluşurken şiir sıklıkla metrik veya kafiyeli bir düzen içerir. Bazı eserler hem nesir hem de manzum edebiyat formatlarının bilinçli bir karışımını içerebilir. Bu eserler süslü nesir, manzum hikaye ve mensur şiirlerdir.
Seci
Seci daha çok divan edebiyatı merkezli bir kavramdır. Düzyazıda yapılan kafiye anlamına gelir. Divan edebiyatında seciler mutarraf, mütevazi ve murassa olmak üzere üç türlüdür. Seciler yalnızca cümle sonlarında yapılmaz. Edat ve bağlaçla bağlanmış ibarelerin sonunda da seci yapılabilir. Seci yapılan bu birimlere fasıla adı verilir.
KAYNAKLAR
[…] yayın, ilk özel gazetemiz olan Tercüman-ı Ahvâl’den dokuz sene sonra kurulmuştur. Bu düzyazı geleneğinin yurt genelindeki gelişimiyle eş güdümlüdür. Gazete, valilik binasında kurulan […]