Anjambman ya da Türk Dil Kurumuna göre anjanbuman, şiirdeki dizenin tek bir satırda bitmeyip bir alt satıra taşmasıdır. Bu nedenle anjambmana dize taşırma da denir. Anjanbuman Türk edebiyatında ilk kez Servetifünun Dönemi‘nde kullanılmıştır. Tevfik Fikret, bu konuda bir öncüdür.
Anjanbuman, Türk Dil Kurumunun Fransızca kökenli anjambman kelimesinin dilimizde kullanılmasını istediği söyleyişidir. Nitekim anjambman ile aynı anlama gelir ve TDK tarafından “dizenin son kelimesiyle sonraki dizeyi başlatma sanatı” olarak tanımlanır. Anjanbuman örneği için sayfanın sonuna bakınız.
Anjanbumanın şiire getirdiği düzyazı mantığını daha da ileri taşıyan Garip Şiir olmuştur. Bu tarz ile eser veren sanatçılar özellikle Orhan Veli’nin Kitabe-i Seng-i Mezar şiirinin ardından şiirdeki anlatım ve konuyu tam anlamıyla sıradanlaştırmıştır.
Türk Edebiyatında Dize
Türk Dil Kurumu “dize” kelimesini “şiirin satırlarından her biri, mısra” olarak tanımlamaktadır. Bununla birlikte, Batı şiirinde dize kavramı geleneksel olarak stanza yani dörtlük olarak bilinen nazım biriminin yerine de kullanılmaktadır.
Türk edebiyatı retoriğinde dörtlüğe dize demek gibi bir kullanım yoktur. Yine Batı edebiyatlarında “prose” olarak bilinen nesrin karşıtı bir anlamda “verse” yani “dize” kelimesi nazım anlamını da taşımaktadır. Eski Yunan şiirinde dizeler, strophe yani kıta olarak adlandırılmıştır.
Dize kelimesi, Dil Devrimi ile birlikte hayatımıza girmiştir. Dil Devrimi’ne kadar bu kelimenin yerine Arapça kökenli mısra kelimesi kullanılmıştır. Kelimenin İngilizcedeki karşılığı ise “verse”dir. Bu kelime İngilizcede “ayet” anlamına da gelmektedir.
Serbest dize ya da serbest nazım, kafiye kullanmayan şiir anlamına gelir. Serbest nazımda şiirin duygusunu yansıtmak için dizelerin kullanım tekniği önem kazanmaktadır. Dizelerin kısalık, uzunluk vb. yapısal durumları şiirde verilmek istenen anlamla doğrusal bir bağlantı içerisinde olabilir.
Dize teriminin kullanım sahası edebiyatla kısıtlı değildir. Dize-koro formları, 1960’tan beri özellikle rak (rock) müziğin temelini oluşturan popüler ve yaygın bir müzik biçimidir.
Türk edebiyatında geleneksel dizeler
Türk edebiyatındaki geleneksel anlayışa göre dizeler şiirin temelini oluşturur. Özellikle divan edebiyatında, her dizenin kendi içerisinde anlamlı olması bir kural olarak kabul edilmiştir. Bu anlayışa göre her dize kendi içerisinde bir yapı bütünlüğü oluşturmak zorundadır. Anlam birimi ise beyitle sınırlıdır.
Divan edebiyatında şiirin anlam dünyasından soyutlanmış, tek başına anlam bütünlüğü sağlayan dizelere mısra-i azade adı verilmiştir. Tek başına derin bir anlam birikimini yakalayarak dilden dile dolaşan dizelere berceste mısra denilmiştir. Mısra-i bercestelere örnek olarak Sünbülzade Vehbi‘nin şu şiiri verilebilir:
Sirkat-i şi'r edene kat'-ı zebân lâzımdır
Bir diğer örneği ise yine divan şairlerinden olan Koca Ragıp Paşa’dan verebiliriz.
Şecaat arz ederken merd-i Kıptî sirkatin söyler
Divan edebiyatında dizenin anlam ve yapı bütünlüğü sağlamasına yönelik anlayış özellikle Servet-i Fünûn ile birlikte sona ermiştir. Bu dönemde anjambman tekniği iyice ön plana çıkmıştır. Bu tekniğe göre şiir düzyazıya yaklaşmış, şiirdeki cümle yapısal ve anlamsal olarak tek dize de bitmeyip bir sonraki dizede devam edebilmiştir. Özdemir Asaf’ın “Virgül” adlı şiiri buna örnektir:
Önümden çekil
Ayı
Göremiyorum
(Özdemir Asaf)
[…] Not: Başlık Türk edebiyatında Tanzimat sonrasında kullanılmaya başlanmıştır. Divan edebiyatında şiirlerin bir başlığı yoktu ve şiirler konularına veya rediflerine göre adlandırılırdı. Çünkü divan şiirinde genel anlamda dizeler arasında anlam bütünlüğü yoktu. (bk.) […]
[…] rima, uyak örgüsü a-b-a-b-a-b-c-c olan sekiz mısralık bir nazım biçimidir. İtalya edebiyatı çıkışlı bu biçim, özellikle 15. ve 16. yüzyılda […]
[…] (nesir), Türk Dil Kurumu tarafından “şiir olmayan söz ve yazı, nesir, mensur, inşa” olarak tanımlanmaktadır. Batı dünyasında […]
[…] şiir için o kadar çaba sarf etmiştir ki bir kelimesini tam yerine oturtmak için tam 8 yıl […]
[…] için bir mumun/kandilin dahi yanmadığını belirtmektedir. Görüldüğü üzere ikinci dizede de tecahülüarif sanatı kullanılmış, ayrıca murat ve cefa gibi zıt çağrışımlı […]
[…] Mısralarımda? Bununla birlikte ilk dönem Garip şiirine benzer şekilde dize taşırma yani anjambuman kullanımları […]
[…] de bu şiir incelendiğinde mısra tekrarlarından sıkça yararlanıldığı […]