İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkçeden İngilizceye Geçen Kelimeler Sözlüğü-Listesi

Türkçeden İngilizceye Geçen Kelimeler Sözlüğü, Türkçe kökenli olup veya üçüncü bir dilden Türkçeye geçmesine rağmen Türkçe vasıtasıyla İngilizceye geçen kelimeleri içeren karşılaştırmalı bir sözlüktür. En bilinen Türkçeden İngilizceye geçen kelimeler yoğurt, ayran, baklava, bey, boş, ordu, kırbaç ve şiştir. Türkçe İngilizceye daha çok gastronomi tarzı alanlardaki kültür kelimeleri ihraç etmiştir. Bu sözlükte, İngilizceye geçen Türkçe kelimeler ile ilgili geniş bir liste bulacaksınız. Bu kelimeler arasında yer alan Türkçe kökenli olmayan ancak Türkçe yoluyla İngilizceye geçen kelimeler ayrıca belirtilmiştir.

Türkçeden İngilizceye Geçen Kelimeler (A ile D)

  • airan – ayran. Türkçede ayran olarak kullandığımız bu kelime İngilizcede doogh, Dhallë veya tan adıyla da anılır.
  • agha toplumsal alanda kullanılan bir unvan.
  • baklava, balaclava, paklava – baklava. İnce bir yufkanın arasına ezilmiş kuru yemiş koyularak yapılan bir geleneksel Türk tatlısı.
  • Balkan – Türkçede sıra “dağ” anlamına gelir. Dünya dillerine Türkçeden yayılmıştır.
  • ban – Türkçede çok önemli insan anlamına gelen “bayan” kelimesinin Avrupai hâlidir. İngilizcede vali anlamına gelir.
  • barchan – Barkan, dış kuvvetlerden olan rüzgarların çöl iklimi ve bu iklime benzer bölgelerde biriktirme ile oluşturduğu yarım ay şeklindeki kumul yığınına denir. Kırgız Türkçesinden Rusçaya oradan da İngilizceye geçmiştir.
  • bashaw, pasha – paşa. Osmanlı’nın üst düzey yöneticilerine verilen unvandır. Tarihî dönemde birçok farklı söylenişi vardır.
  • bashi-bazouk – Osmanlı ordusundaki bir kuvvetin adı, başıbozuklar.
  • beg, bey – bey, efendi.
  • Behcet – Kelime aslen Arapça olmakla birlikte, bu hastalık Türk doktor Hulusi Behçet’in adını taşımaktadır.
  • bergamot – bey armudu.
  • borek – börek.
  • bosh – boş, zırva, gereksiz söz. 19. yy.ın popüler romancısı J.J. Morier‘in Ayesha adlı romanında geçen kelime ilginç bir şekilde dünyanın ilk kelime trendlerinden biri hâline gelerek bir roman üzerinden İngilizceye girmiştir.
  • boyar – Rus aristokrat, önce Rusçaya sonra Rusçadan İngilizceye geçmiştir. (Türkçe bay kelimesinden)
  • bridge – briç oyunu, Türkçe borucu kelimesi önce Rusçaya oradan da İngilizceye geçmiştir.
  • bugger – Birleşik Krallık’ta bu terim, memnuniyetsizliği ima etmek ya da davranışı bir şekilde şaşırtıcı olan birine ya da bir şeye atıfta bulunmak için kullanılan genel amaçlı bir küfürdür. ABD’de, özellikle orta batı ve güneyde, argo ama rahatsız etmeyen bir söz olarak “küçük yaratık” anlamında kullanılır. Kelime daha Orta İngilizcede Türkçe bulgar “karışık, mecazen kâfir” kelimesinden alıntılanarak kullanılmaya başlanmıştır.
  • Bulgar – “Karışık millet” anlamında Türkçe bir kelimedir.
  • bulgur – bulgur.
  • caique – kayık.
  • calpak – kalpak.
  • caracal – karakulak.
  • caragana – Karagana, fabaceae familyasındaki Asya ve Doğu Avrupa’ya özgü yaklaşık 80-100 tür çiçekli bitki cinsidir. Kırgız Türkçesinden Rusça ve İngilizceye geçmiştir.
  • cassock, cosaque – Türkçe kazak kelimesi “uzun ceket” anlamıyla İngilizceye geçtikten sonra anlam genişlemesine uğrayarak cübbe anlamına da gelmeye başlamıştır.
  • chibouk – Türkçedeki çubuk kelimesi İngilizcede uzun sigara anlamında kullanılmaktadır.
  • coffee – Kahve. Türkçeye Arapçadan geçen bu kelime, Türkçeden İtalyancaya oradan da İngilizceye geçmiştir.
  • cossack – kazak.
  • dolma – dolma.
  • dolman – pelerin kollu kadın mantosu, Türkçe dolamandan alıntıdır.
  • dolmush – dolmuş.
  • domra – Dombra çalgısı. Kazak Türkçesinden alıntıdır.
  • doner – döner.
  • donmeh – dinden dönme.
  • dunam – dönüm (ölçü).

Türkçeden İngilizceye Geçen Sözcükler (E ile Y)

  • eleme (figs) – eleme incir kelimesi İngilizceye eleme figs olarak geçmiştir.
  • fez – Fes. Türkçeye Arapçadan geçen kelime İngilizceye ise Türkçeden geçmiştir.
  • giaour – Gâvur. Arapça kâfir kelimesinin Türkçeleşmiş hâli olan kâfir İngilizceye bu şekilde geçmiştir.
  • gilet – yelek.
  • harem – Kelime aslen Arapçadır. Bununla birlikte Türkçeden İngilizceye geçmiştir.
  • horde – Türkçe ordu kelimesi İngilizceye “ordu, sürü, kalabalık” anlamlarında geçmiştir.
  • Hungary – Macaristan. Eski Türkçe Onogur kelimesinden dünya dillerine geçmiştir.
  • Janissary – Yeniçeri.
  • karabash – karabaş.
  • kefir – kefir.
  • khagan, khan – kağan, han.
  • khatun – hatun
  • kielbasa – külbastı, bir ızgara sosu türü; Doğu Türkçesinden Avrupa dillerine geçmiştir.
  • kilij – kılıç
  • kiosk – Türkçedeki köşk kelimesinden alıntı olmasına rağmen bu kelime Türkçede de kiosk şeklinde yeniden alıntılanarak kullanılmaktadır.
  • kumiss – kımız.
  • kurbash – kırbaç.
  • kurgan – kurgan, içine çeşitli eşyalarla cesedin gömüldüğü mezar.
  • lackey, lacquey – uşak. Türkçe “haberci, iki kişi arasındaki aracılık işlerini gören kişi” anlamına gelen ulak kelimesinin İngilizcedeki hâlidir.
  • latten – Latten terimi, Orta Çağ’da ortaya çıkan pirinç veya bronz gibi bakır alaşımlarına denmiştir. Türkçe altın kelimesinden alıntıdır.
  • mammoth – mamut. Kelime Yakut Türkçesi kökenlidir.
  • odalisque – odalık.
  • pastrami – pastırma.
  • pilaf – pilav. Kelime Türkçeden İngilizceye geçse de Sanskrit kökenlidir.
  • quiver – kubur, ok kılıfı.
  • saiga – bir Asya antilobu. (Çağatay Türkçesi: saygak)
  • saker – sungur, bir şahin türü.
  • sarma – sarma.
  • shabrack – çaprak. Modern at eyerinin altına örtülen koruyucu örtü.
  • shawarma – çevirme, döner.
  • shish – şiş.
  • simit – Kelime Türkçe kökenli bir kelime olmamakla birlikte özellikle Türk kafe zincirlerinin ABD’deki faaliyetleri sonucunda Türkçe üzerinden İngilizceye yerleşmiştir. 2019’un Ekim ayında Oxford sözlüğüne “Türkiye menşeli pekmeze bulanmış, susamla kaplı bir tür ekmek” tanımlamasıyla girmiştir.
  • sofa – aslında Arapça suffe kelimesinden gelen kelime Türkçede sofaya dönüşerek buradan İngilizceye de aynı şekilde geçmiştir.
  • taiga – tayga bitki örtüsü. Teleüt Türkçesi kökenlidir.
  • tarpan – tarpan, yaban atı.
  • tavla – Arapça tavile kelimesinden Türkçeye geçen kelime daha sonra aynı şekilde İngilizceye de geçmiştir.
  • theorbo – torba ud.
  • uhlan – şövalye. Türkçe “oğlan” kelimesinden türediği düşünülmektedir.
  • yashmak – yaşmak.
  • yogurt – yoğurt.

Öz Türkçe İsimler Sözlüğü’müze göz atmak ister misiniz?

Sözcük transferleri dil ve kültür arasındaki ilişkinin açık göstergeleridir. Yukarıda Türkçeden İngilizceye geçen kelimeler liste hâlinde akademik ölçütlerle verilmiştir.

Türkçeden Arapçaya Geçen Kelimeler

Türkçe İslamiyet’in etkisi ile uzun bir süre Arapçadan çok sayıda kelime almıştır. Bununla birlikte Arapçaya da kendi bazı kelimelerini ihraç etmiştir. Özellikle Irak ve Mısır Arapçasında çok fazla sayıda Türkçe kelime vardır. Hatta Türkçede meslek yapan -çı, -çi eki dâhi bazı Arap lehçelerinde kullanılır.

Türkçeden Arapçaya geçen kelimeler ile ilgili en güzel çalışmalardan biri Zeki Kaymaz’a aittir. Kaymaz eserinde onuncu asırdan itibaren Arapçada görülen bazı Türkçe kelimeleri sıralamıştır. Bununla birlikte Kaymaz’ın eserinde bulunmayan çok sayıda farklı kelime de vardır.

Türkçeden Arapçaya geçen kelimeler ile alakalı Zeki Kaymaz’ın makalesini okumak için “Türkçenin Arapçaya Etkileri Üzerine Bazı Tespitler” adlı makaleden yararlanabilirsiniz.

Bu yazının tüm hakları simitcay.com’a ait olup kesinlikle başka bir sitede kullanılamaz.

Özet
Türkçeden İngilizceye Geçen Kelimeler Sözlüğü-Listesi
Başlık
Türkçeden İngilizceye Geçen Kelimeler Sözlüğü-Listesi
Açıklama
Türkçeden İngilizceye Geçen Kelimeler Sözlüğü, Türkçe kökenli olup veya başka bir dilden Türkçeye geçmesine rağmen Türkçe vasıtasıyla İngilizceye geçen kelimeleri içeren çevrim içi bir sözlüktür. Sözcük transferleri dil ve kültür arasındaki ilişkinin açık göstergeleridir.
Yayımcı
Ensar KILIÇ
Yayımlayan
Simit Çay Edebiyat (Akademik)
Logo

3 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir