söylenmemişse varoluş sağanaklarına; kahpe varoluşçu şiir sağanağı, sert; kıyım kıyım
Sartre‘ın gözlerinden düşüyor yere
İnsanın gözünden düşüyor,
Zelil bir uçuruma
Parçalarını topluyorum,
Ve yazıyorum varoluşçu şiir örneğine mersiye
Çünkü
Beckett yokluğunu soluyor, gözler kan içinde kalıyor
Yıldızların süslemediği bu sokakta
Çıkmaz sokaklarımı, kana aç yüreğimi süsleme!
Süslersen bile intihar süsü ver,
Şimdi ben kırmızı; gözlerimdeyse yeşil parlıyor:
Yeşilin ardındaki kızılı anlamalıyım,
Çünkü yeşil tomurcuk, kızıl kanla yeşerdi;
Anlatamam, uyuyunca unutmuşum,
Renk körlerinin dünyasında, yeşilin hep kızıl olduğunu!
Ruhum hep daha gerçek, tüm yankılar yanıltıcı…
Sonsuz bir vadiye haykırdığım ses,
Yüreğimde dolaşıp bir şelalede kayboluyor!
Anlatamadığınız sözleri anlama telaşına düşmeyin,
Yıllarca eskitemediğiniz çağdaş kılıflarınız:
Soğuk kış geceleri ne güzel bir örtüdür üzerinize…
Sıcak ocaklardaki kızıl uyku ne güzeldir!..
Bir gün üzerinizdeki yorgan düşüp,
Yaşamın yalın çocuğu olduğunuzda:
Çıkar yağmurlarıyla yeşeren tarlalarınızda,
İçinize korku salan kemik parçalarını…
Karşınızdaki koca aynada,
Örtünün içerisine saklanan tutsakları göreceksiniz!
Sırılsıklam bir sargınlık,
Kadife yorganların içinde…
Ensar KILIÇ
“Anlatamam, uyuyunca unutmuşum,
Renk körlerinin dünyasında, yeşilin hep kızıl olduğunu!”
yine anlatılamayan, anlaşılamayan ama anlaşılmadığı ölçüde etkili bir şiir. kalemine sağlık…
çok güzel bir şiir..
[…] şiirler, kalp rögarınızın sessiz çığlıkları gibi ağlar. Uydurdukça varoluşçu şiire mersiyeler yazarsınız. Aklınıza yeni bir başlık açmak gelir. Uydurursunuz. Ruh hâliniz kırıma […]
[…] oyunlarda da homo ludens yani “oynayan insan”ı varetmiştir. Bu çalışmada homo ludensin var oluşunun izleri […]
[…] şair, bu ölüme de hayli üzülmüştür. Bu iki büyük üzüntü, şaire Türk edebiyatında mersiye türünün güzel örneklerinden “Kanûnî Mersiyesi”ni yazdırmıştır. Edebiyatımızda […]