Kaldırımlar şiiri, Necip Fazıl Kısakürek’in edebî kişiliği içerisinde değerlendirildiğinde onun en çok etki uyandıran şiiridir. Nitekim Kaldırımlar şiir tarzı ve retorik tahlili açısından saf şiir anlayışını o denli iyi yansıtmıştır ki, sanatçı Kaldırımlar Şairi olarak da anılmaktadır (Babayeva, 2020). Kaldırımlar şiir tahlili aşağıdadır. Peki, Kaldırımlar şiirinin teması nedir? Şiirde korku teması nasıl yansıtılmıştır?
Kaldırımlar şiiri şu şekilde başlamaktadır:
KALDIRIMLAR ŞİİRİ Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler. (...)
Kaldırımlar Necip Fazıl’ın şiir iklimine, Çile ise insanın iç yolculuğundaki arayışına işaret eder (Ayyıldız, 2016). Şiirde öz şiir anlayışına özgü yüklü bir imaj dünyası vardır. Edebî zevksizliğe açık bir karşı çıkıştır. Ahmet Hâşim’in Necip Fazıl için söylediği “Çocuk sen bu sesi nereden buldun.” sözü âdeta bu şiirde yankılanır. Dönemindeki Ahmet Muhip ve Ahmet Hamdi gibi diğer saf şiire yakın şairlerden özellikle mistisizm yönüyle ayrılır.
Necip Fazıl bu şiiri yazma serüvenini öyle anlatır:
Gözlerim kaldırımlarda, “Kaldırımlar” şiirini içimde biriktire-biriktire otele gittim. Odama çıktım. Aynanın karşısına geçtim, uçları simsiyah tırnaklarımla yanaklarımı kanatırcasına tarayarak, ağlamaya başladım: -Allah’ım, beni kendi kendimden kurtar.
Necip Fazıl
Şiirde şairi kendinden geçiren onu adeta farklı bir âleme götüren unsur nedir?
Şiirde doğa ve şehir betimlemeleri trajik bir unsur olarak kullanılır. Şiirin her bir satırında var oluşsal gerilimin izleri sürülebilir. Nitekim Kaldırımlar şiiri ses ögeleri bağlamında da bu gerilim silsilesine hizmet eder. Şiirde âdeta büyük bir korku orkestrası durmadan yeryüzünden arşa kadar her yeri saran bir senfoni çalıyor gibidir. Bu aslında duygu ve akıl arasında sıkışıp kalan modern insanın korkusudur. Mehmet Kaplan bunu şöyle ifade eder:
Kaldırımlar şiiri, yalnızlık duygusuna eşlik eden korkunun dile getirilmesiyle başlar. Karanlıkla beraber ortaya çıkan ve âdeta onunla ayrı düşünülmeleri neredeyse imkânsız olan kavramların hayâl, devler, cin gibi birkaçı bu şiirde de görülür. Sokakta ‘kimsesiz yürüyen’ insanın korkusu, sadece “karanlık sokakta” yalnız oluşundan değildir. Onun korkusu, bir bakıma hakikatle yüz yüze gelmekten ürken, çekinen insanın korkusudur.
Mehmet Kaplan
Görüldüğü gibi Türk şiirinde Âkif Paşa, Namık Kemal ve Ziya Paşa’dan başlayarak oluşmaya başlayan kimlik bunalımı ve düalizm bu şiirde de kendini göstermektedir. Başka bir deyişle şiirdeki fikrin altında derin bir mistisizm vardır. Bu mistisizm şairin yaşamının ilerleyen yıllarında dinî yönelimler göstermesi ile İslami bir boyuta evrilecektir.
Orhan Okay’ın Necip Fazıl Sıcak Yarada Kezzap adlı eseri bu şiiri anlamak hususunda önemli ipuçlarına sahiptir. Nitekim bu eserde Necip Fazıl şu şekilde anlatılmaktadır:
Bir bilginin âlimane, bir düşünürün sistematik, bir şairin hissî, hasılı romancının, tiyatro yazarının, editörün, gazetecinin… biraz da o alanlarda kendiliğinden oluşan üslûp ve eda ile yazdıklarını bir araya getirerek “işte o, budur!” diyebilirsiniz. O bu saydıklarımın hepsi.
Orhan Okay
Kaldırımlar şiirinin teması nedir?
Şiirde ağır bir yalnızlık duygusu dikkat çeker. Necip Fazıl küçük yaşlarından itibaren yalnızlık duygusunu yaşayan ve hisseden bir yapıya sahiptir. Nitekim bu hususta şair Kaldırımlar şiirinde kimsesiz sokakları muhatap almakta ve şiir boyunca âdeta bu sokaklarla konuşmaktadır. Başka bir deyişle Necip Fazıl, yalnızlık korkusu ve acısıyla kendini “ben” ve “öteki”nin trajik yazgısı içinde bulur (Şahin, 2012).
Kaldırımlar şiirinde tedirgin eden ve varlığından şüphe duyulan bir korku vardır. Aslında şiirsel söylemi yalnızlığa iten de budur. Şairin daha sonraki yıllarda yöneleceği mistik şiir anlayışının kodları da işte bu atmosferde gizlidir.
Necip Fazıl’ın şiirlerinde psikolojik tahliller derinlikli yönler taşır.
Necip Fazıl’ın bu Kaldırımlar şiiri psikanalitik ögeler içeren bir şiirdir. Tıpkı Otel Odaları şiiri gibi. Nitekim bu hususta Sağlam (2014) şunları söylemektedir:
Necip Fazıl Kısakürek’in özellikle şiirlerindeki mana derinliğine nüfûz edebilmek için yetiştiği sosyal hayatın kültürel değerlerinden hususî mizacına kadar birçok alanlardaki kimlik bilgilerini göz önünde bulundurmak gerekir. Çünkü Necip Fazıl’ın şiirlerinde Tevfik Fikret, Ahmet Haşim ve Cahit Sıtkı Tarancı gibi şairlerin manzumelerinde olduğu gibi şairin bilinçaltı dünyası ile kozmik dünyasının örtüştüğü kuvvetli bir yapı vardır. Necip Fazıl Kısakürek’in biyografisi psikanaliz kriterler bağlamında incelendiğinde şairin hayatındaki radikal dönüşlere paralel olarak metafizik dünyasının kozmik âlemde yansıması olan şiirlerinde önemli tematik değişikliklerle karşılaşırız.
Kaldırımlar Şiiri: Dil Bilimsel İnceleme
Kaldırımlar şiiri Tepeli ve Pektaş (2013) tarafından dil bilimsel bağlamda incelenmiştir. Tepeli’nin bu husustaki tespitleri şunlardır:
Sözcüklerin %69’unun göndergesel anlamda kullanıldığı Kaldırımlar’da şairin yarattığı “ben kişisi”nin bir şehrin sokaklarında yürümesi canlandırılmıştır. Şiir, bu tablonun okuyucu/dinleyici üzerinde bıraktığı etki üzerine kurulmuştur. Bu tablonun oluşumunda mekândaki varlıkların adları, gerçekleştirilen eylemler, mekânı ve mekândaki varlıkları belirten sıfatlar metindeki sözcüklerin % 83’ünü oluşturmaktadır. Sözcüklerin ağırlıklı olarak göndergesel anlamda kullanılması şiirin içtenliğini artırmış, yalın ve doğal söyleyişi herkesin metinde kendinden bir parça bulmasını ve şiiri kolayca anlayıp sevmesini sağlamıştır.
Şiire Getirilen Eleştiriler
Necip Fazıl’ın Kaldırımlar şiiri genel olarak Türk edebiyatındaki en başarılı şiirlerden biridir. Bununla birlikte bu şiir, önemli kalemler tarafından eleştirilmiştir. Bu eleştirilerden en bilineni Asa Hâlet Çelebi’ye aittir. Coşkun (2013), Asaf Hâlet Çelebi’nin Necip Fazıl’ın Kaldırımlar şiirine getirdiği eleştirileri şu şekilde anlatmaktadır:
Asaf Hâlet, Necip Fazıl hakkında ağır eleştiriler yazmış, bu eleştiri yazılarında şiirlerinde ve diğer yazılarında görmediğimiz şekilde ağır bir üslup kullanmıştır. Necip Fazıl‟ın mistikliğini „sahte‟ bulan şair, “Kalp Şairi” ve “Sahte Eyüp Sultan Mistiği” adlı iki tenkit yazısı yayımlar. Her iki yazıda da Necip Fazıl‟ın şiirlerini kullanarak hem şairliğini hem de şahsiyetini okuyucunun gözünde zayıflatmaya çalışır. “Romantik Gençliğim” adlı şiirinde Necip Fazıl’ın “Kaldırımlar” şiirine göndermelerde bulunur.
Kaynakça
Konu ile alakalı akademik makale listesi aşağıdadır.
AYYILDIZ, M. (2016). Bir Toplumsal Dönüşüm Projesi Olarak İdeolocya Örgüsü ve Sakarya Türküsü. Bildiriler Kitabı, 1. Cilt, 405.
BABAYEVA, E. (2020). Necip Fazıl’ın Eser Adlarının Simgesel Anlamı. Oğuz-Türkmen Araştırmaları Dergisi, 4(1), 81-95.
CAN, Ş. E. N. (2018). Osman Türkay’ın “Uyurgezer” Şiirini Necip Fazıl Kısakürek’in “Çan Sesi” Şiiriyle Okumak. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 18(2), 475-483.
DURAK, M. (1993). Necip Fazıl’ın ‘Kaldırımlar’Şiiri Üzerine. Yeni Biçem, 8.
KISAKÜREK, N. F. (2014). Çile, Büyük Doğu Yayınları.
KAPLAN, M. (1983). Kaldırımlar.
OKAY, M. O. (2014). Necip Fazıl:” sıcak yarada kezzap”. Dergâh Yayınları.
SAĞLAM, M. H. (2014). Necip Fazıl Kısakürek’in otel odaları şiirinin psikanalitik edebiyat kuramı bağlamında okuma denemesi.
ŞAHİN, V. (2012). Necip Fazıl’ın Şiirlerinde ‘Ben ve Öteki Yalnızlık’ Trajedisi. Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, 102(723).
TEPELİ, Y., & PEKTAŞ, E. (2013). Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Kaldırımlar’ Şiiri Üzerine Dil Bilimsel Bir Çözümleme. TURKISH STUDIES-International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic-, ISSN, 1308-2140.
Bu yazının tüm hakları simitcay.com‘a aittir.
[…] aleminde sınırlanıp kalmak davulculuk zanaati veya kaba meddahlıktan başka bir şey değildir. Kaldırımlar şiiri onun şiir anlayışını en iyi şekilde yansıttığı […]
[…] defterin beyazına, klavyenin tuşlarına… Yunus Emreler, Mevlanalar, Mehmet Akifler, Necip Fazıllar, Rıfat Ilgazlar, Arif Nihatlar, Oğuz Ataylar kervanında bir garip yolcu olabilmek umudu […]
[…] Necip Fazıl Kısakürek […]
[…] hayatlarında Ahmet Haşim’in “Merdiven” veya Necip Fazıl’ın “Kaldırımlar” şiirinden başka başka şiir okumamışlardır. Bu şiirler de ortaokulda Türkçe […]
[…] saf şiir anlayışına göre değerlendirdiğimizde, Hâşim geçmişle olan bağı hususunda Necip Fazıl gibi mistik saf şiircilerden ayrılır. Bununla birlikte, onun şiirinde saf şiirin şekil ve […]
[…] işlenmiş mekânlar mevcuttur. Şiirdeki mekân tasavvuru Necip Fazıl Kısakürek’in Kaldırımlar şiiri kadar soyut olmasa da kendi içerisinde tutarlı bir görsel zenginlik barındırmaktadır. Ayrıca […]
[…] şiirlerde farklı binek araçlarına tabut görevi verilmiştir. Örneğin Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl Kısakürek ve Ahmet Muhip Dıranas şiirlerinde tabut, […]