İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yazı etiketleri “Masiva nedir?”

Masiva ne demek: edebiyat ve tasavvuf

Masiva bir edebiyat ve tasavvuf terimi olarak Allah yolunda kişiyi oyalayan dünyalık zevk ve isteklere denir. Daha geniş tanımı ile bu kavram Allah’ın dışındaki her şeydir.

Divan edebiyatı sanatçıları şiirlerinde bu kavramdan bolca yararlanır. Bu sanatçılar, dünyalık işler ile bağlantı koparılmadıkça gerçek manada olgunlaşmanın mümkün olmadığını söyler. Divan edebiyatında bu kavrama en çok atıf yapan sanatçıların başında Fuzuli ve Şeyh Galip gelir.

Tasavvufi hayat, kişiyi bir dert olarak nitelediği masivadan kurtarmak ister. Çünkü dünyanın hevesi, insanın mutlak doğruya ve tevhit bilincine varmasını engeller.

İslam düşünürleri, dinî yozlaşmanın temel sebebini masivaya bağlar. Çünkü onlara göre gönlünü dünyaya kaptıran kişi, Allah yolundan uzaklaşır. Bu yüzden dünya nefis tuzakları ile doludur. Bu açıdan nefis kontrol altına alınmadıkça birey için bir tehtit olarak var olacaktır.

Tasavvufta masiva

Tasavvufa göre masiva kendisinde arınmayı gerektiren bir olgudur. Bu hususta Esma Sayın şunları söylemektedir:

İslâm tasavvufuna göre, ruhsal ve manevî temizlik metotlarına başvurma hususundaki temel amaç; nefsi tezkiye ederek, ruhu masivadan temizlemektir. Masivadan temizlenen kalp ve ruh, ruhsal ve manevî anlamda temizlenmiş olacaktır.

Tasavvufun şirk olduğunu söyleyen bazı zahitler ise bu kavramın varlığına inanmaz. Çünkü bu kişilere göre Allah evrendeki her şeye şamildir. Bu sebeple bahsi geçen kavram, tasavvuf ve zahit ehli kimselerin tartışmalarında önemli bir yere sahiptir.

Mevlana’nın “Hamdım, piştim, yandım.” Sözü Bize Ne Anlatmaktadır?

Mevlana’nın “Hamdım, piştim, yandım.” sözüyle ilgili verilen temel duyguyu tasavvufta aramak gerekir. Bu söz insanın Yaradan’a ulaşmak için dünya hayatında verdiği mücadeleyi betimlemektedir. Kendini Yaradan’a adayan yürekler bu uğurda kendi nefislerini körelterek mutlak varlığa ulaşma gayesinde birleşir. Bu süreç ilahi aşkın fenafillah derecesiyle neticelenir. Bu dereceye gelen insan artık dünya zevk ve hevesinden sıyrılmış mutlak varlıkla olan bağını güçlendirmiştir. Yani, Vecd hâlinde iken gördüğü hakikatleri…