Aşk şiiri yazmak için hazırladığımız bu kılavuzda sitem, tutku, ayrılık ve itiraf konulu aşk şiirlerini nasıl yazacağınıza dair detaylı bir anlatım bulacaksınız. Ayrıca en güzel aşk şiirleri ve ayrılık mektubu bu yazıda. İnsan üzüntüsünü ifade etme konusunda mutluluğu anlatmaya göre daha cömerttir. Bunun için aşk şiiri yazmak, melankolik bir şiire kıyasla daha zordur. Çünkü basmakalıp sevgi sözcüklerini aşmak kolay değildir. Aşk şiiri denince şüphesiz aklımıza…
Yazı etiketleri “Sevgiliye Ayrılık Mektubu”
ANILAR
Kalbimin en derin yerindeki kırıklar bugünlerde gün yüzüne çıkmaya başladı. Kabuk bağlayan yaralarıma bastırarak saplanıyor. Anılar gözlerimin önüne geliyor. Sesin hala kulağımda. Neden tekrar geri geldin? Güzel umutlarımı enkaz altında bıraktıktan sonra neden geri geldin? O enkazdan güçlü bir kız çıkmıştı. Neden o güçlü kızın yine enkaz altında kalmasını istiyorsun?
Yaşanan en kötü tecrübenin acı ve düş kırıklığı olduğunu senden öğrenmiş ve seninle tatmıştım. Güven duygusunu sende bulmuş sen ben değil biz olmayı bilmiştim. Ama neymiş? Asla birine kendinden çok güvenmemeliymişsin. Bana 3 yılın sonunda kattığın tek ve en doğru şey bu olmuştu.
Geçen gün cama çıktım. Yürüdüğümüz yollara gözüm takıldı. Oturup konuştuğumuz senin dert yandığın benimse sana teselli vermek için güldüğüm kaldırıma baktım. Tıpkı bizim gibi 2 arkadaş oturuyordu. Kızın yüzündeki tebessüm benim yüzümdeki tebessümün aynıydı. Ama o sen değildi. O farklı bakıyordu, daha çok güven veriyordu. Sonra çıktım yola.
Kulağımda Sezen’in en sevdiğim ve sana her zaman söylediğim şarkısı çalışıyordu. Bir anda kendimi yorucu bir günün sonunda oturup yemek yediğimiz yerin önünde buldum. Bu sefer içeri girmedim. Camından baktım. Yürümeye devam ettim sonra kendimi omuzuma yaslanıp ağladığın o bankta buldum. Her akşam olduğu gibi kahvemi yudumladım. Ama bu sefer şekersiz ve sensizdi.
Sokaktan geçen insanları izledim sebepsizce. Unutmak için en çok da bu anıları unutmak için. Boğazım düğümlendi ve gökyüzüne başımı kaldırıp güçlükle derin bir nefes aldım. Ağzımdan şu kelimeler döküldü: “O artık yok, o artık gitti. Hem de seni yarı yolda bırakıp… Unut gitsin. Onun seni unuttuğu gibi.”
Sonra güçlükle aldığım o nefesi güçlükle geri verdim. Gözyaşlarımı silip anılarımı tekrar ama bu sefer daha derinlere gömerek o banka o şehre ve sana veda ettim. Görüşmemek, görmemek, duymamak ve hatırlamamak üzere.
İlayda Nur ÇUBUKÇU