Divan edebiyatında din dışı konuları işleyen şairler aşağıda sıralanmıştır. Hoca Dehhani, Ahmedi, Kadı Burhaneddin, Ahmet Paşa, Baki, Nef’î, Enderunlu Fazıl, Nedîm, Enderunlu Vasıf olarak sıralanabilir. İÇİNDEKİLER Divan edebiyatında mesnevi yazmayanlar Divan edebiyatında işlenen konular nelerdir? Divan edebiyatında dini konuları işleyen ilk şair kimdir? Divan edebiyatında tasavvuf Divan edebiyatında tasavvufi içeriklerin ön plana çıktığı edebî akım nedir? Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairi kimdir?…
Yazı etiketleri “rindane şairler”
Rindane şairler kimlerdir?
Rindane şairler, divan edebiyatında zevk ve eğlenceyi eserlerine yansıtan şairlerdir. Genel olarak Baki, divan edebiyatındaki rindane gazel şairi olarak bilinir. Bu tarzın dört önemli ismi şunlardır:
- Baki,
- Adli,
- Şeyhülislam Yahya,
- Fehim.
Divan edebiyatında rintlik
Rindane gazel derken aslında söylenmek istenen rint yaşam tarzını yansıtan şiirlerdir. Rintlik, kadın ve şarap gibi konulara ilgi göstermeye denir. Ayrıca bu kavram dünya nimetlerinden faydalanmayı salık verir. Çünkü dünya geçicidir.
Divan edebiyatındaki rintlik kavramı, mazideki hissi şiirlerinde yansıtan Yahya Kemal Beyatlı’da da gözükür. Onun “Rintlerin Akşamı” adlı eseri buna örnektir.
Rintlik aynı zamanda dini salt kurallar silsilesi görenlerle de mücadele hâlindedir. Mustafa Yunus Gümüş ve Cafer Mum (2019) bu kavramı şu şekilde anlatmaktadır:
Klasik Türk şiirinin en önemli karakterlerinden biri olan rint, divan şairleri tarafından idealize edilmiş bir tip olarak yansıtılmış ve rintlik divan şiirinin en önemli konularından biri olmuştur. Divan şairleri, rindâne görüşlerini, rint tipi, özellikle de rint-zahit çatışması üzerinden anlatmışlardır. Dünya ve ahiret kaygısından uzak bir hayat yaşadıkları için dünyaya ve ahirete ait hiçbir menfaatin peşinden koşmamış, hiç kimseye baş eğmemişlerdir. İnsanları ikiyüzlü davranmaya zorlayan bütün gelenek ve âdetlere karşı çıkan rintler, aşk ve sarhoşluktan yana tavırlarını koymuşlar ve anı yaşamanın mutluluğunu bırakmadan kendi yollarında yürümeye devam etmişlerdir