Yağmur yağınca: Yağmur rahmettir, berekettir, yağmur toprağın özsuyudur şüphesiz. Yağan her damla değdiği her yere dokunur.
Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri
Halil Soyuer kimdir? Halil Soyuer, 4 Ocak 1921 tarihinde Balıkesir’de doğmuş bir şairdir. Şairin çocukluğu Havran’da geçmiştir. Şiire olan merakı arttıkça Yedigün ve Çınaraltı gibi dergilerde şiirleri yayımlanmıştır. Aylak İnsanlar Kenti adlı şiir kitabıyla ülke genelinde bir üne kavuşmuştur. Türkiye’yi Dünya Şairler Şöleni’nde temsil eden şairlerden olmuştur. 2020 ÖDÜLLÜ SİMİT ÇAY ŞİİR YARIŞMASINA KATILMAK İÇİN TIKLAYIN. Aşağıdaki yarışma 2015 yılına ait eski bir duyurudur. Yeni…
Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri'nin emektar kalemlerinden Seda Nur KURT'un ikinci kitabı "Yüreğim Benek Benektir" çıktı. Herkesin içinde farklı bir tat bulacağı hayal tadındaki bu kitaba sitemiz üzerinden de erişebilirsiniz.
Fil Neye Benzer? | Gerçeğe, bilinmeyene duyulan sonsuz arzu sayesinde ulaşıyoruz. Çoğu zaman gerçeği görmek zordur; anlamak ise çok daha zordur. Gerçeği ve olanı görmek, anlamak çoğu kez insana ağırda gelebilir. Bunu aşmak için önce ön yargılarımızı bir kenara koyup, olaylara tarafsız bakabilmeliyiz. Yaşadıklarımıza baktığımızda gerçeğin o kadar da uzak olmadığını, algılarımızın bizi yanıltabileceğini, gerçekliğin aslında çok basit olduğunu da göreceğiz.
Ferda Tara, Simit Çay Edebiyat Etkinlikleri bünyesinde uzun süredir şiirlerini yazmaktadır. Hâlen Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Betik‘in daimi şairlerindendir. eşref saati *Eşrefoğlu toprağa muallaklığıyla övünür gövdemşu aklım hep göğe sarkıkböylesine sallandıkça ruhum“ben lâubali giderim”* ya bu şehir yalancıdırya ben uydurukçu şimdi şarkılardan buklelerikaldırımlara dağıtmışölmeyi beklersem ben gidersemsardunyasız tüm evler gibicenâzem ya beceremezsem,bu şairler hep uydurukçu. tek yıldıza güzelleme bir başına durup…
Hayallerim Dans Ederken Ben… | Duygularım karmakarışıkken ben nerde olduğumu bilmeden yürüyorum karanlık şehirlerde. Çıkmaz sokaklara doğru yol alırken yeni yeni hayatlara rastlıyorum. Selam verip geçerken her birine eskilere gidiyor aklım. Bazen yaşadıklarından sorumlu olmuyor insan. Olsa da bunu dillendiremediğinden olsa gerek ağlamaya çekiyor kendini. Ağlamak ne kadar basit diyorum bir an ve yürümeye devam ediyorum çıkmaz sokaklara. Benim elimde olmadan bazı yanlış hayatlara da…
Ahşap Bir Masanın Ana Fikri | Bizi bir araya getiren bir araba dolusu yalnızlıktı. Çok kalabalık görünüyorduk bu yüzden.
Güller daha goncayken Koptu dalımdan ilk yaprağım, Hazana çok varken… Yokluğunun yükünü taşıyamıyor varlığım. Attığım her adımda dökülüyor, Konuştuğum zaman savruluyor, Dokunduğum vakit tutuşuyorum, yanıyorum… Dudaklarımı kemiren hatıralarının hatırı olmasa; Azrail’in cenazesinde kanla abdest alarak Celladın yüzüne ayetleri tükürüp Sabaha karşı, son militan onuruyla, Ruhumun ipini çekerdim… Yokluğunun yükünü taşıyamıyor varlığım. Varlığımı sırtlayan şiirim de ağlayınca Ucundan akıyor kağıdın, sözyaşlarım… Siz de sitemize yazı göndermek…
Abime Mektup | Merhaba canım abim (anam-babam). Abim sen benim hem annem hem babam oldun. Abi en çok neyi özledim biliyor musun? Hani ben yaramazlık yapardım küçükken, rahmetli annem peşimden koşardı, ben de senin arkana saklanıp kurtulurdum. Abim birazdan beni asacakları dar ağacında bekleyen cellattan kaçsam, yine saklansam arkana beni korursun yine değil mi? Biliyorum korursun. Bir de neyi özledim biliyor musun? Bayramlarda bana aldığın…
Toplum ve toplum yöneticileri olarak genlerimizde mütemadiyen taşıdığımız ilginç bir hastalık var: istemezük. Her şey daha güzel olsun, insanlar huzur ve rahat içinde yaşasınlar, bunun için maddi manevi ne gerekiyorsa yapılsın, sıcaklar bunaltmasın, soğuklar üşütmesin, sevgisizlik, hoşgörüsüzlük, kötü niyet, kem göz, kötü söz ülkenin sokaklarında kol gezmesin istemezük. Bir işin kolayı varken zorunu tercih eder pratiği istemezük. Oyun çağındaki çocukları soru köklerinin, çeldiricilerin karmaşık labirentlerine…
Gözümün köşesinden akseden yalnızlık, Beşeri değil… Bir damla yaştan akan, Birkaç parça yüzüm, Hiçbir parçam aşina değil… Issızlığın ortasında koca bir kalabalığım. Kalabalığın ortasında koca bir ıssızlığım. Issızım ve kalabalığım. Kamburumun çıktığı günden beri mutluyum. Yüzüme alışamadığımdan beri, Beşeri değil ıssızlığım. Bir tek koridor anımsadığım, Sırtıma yapışan eller, Ellerin keskin uğultusu. Hiçbir sesten çıkaramadığım anlamı, Uğultudan çıkarıyorum. Kamburumun çıktığı günden beri uğultuyum, Ve mutluyum… Gökyüzünden…
Eğer yeniden doğsaydım yeni baştan başlasaydım yaşamaya kendim olurdum her şeyden önce hiç kasmazdım kendimi elâlem ne der diye. Kusursuz olmaya çalışmaz, hata yapmaktan kaçmazdım hiç bunun içinde önce elâlemi çıkartırdım kendi alemimden. Yolda yürürken eğmezdim başımı önüme suçlu gibi, dimdik yürürdüm yollarda. Sanki doğuştan programlanmış gibi yaşamazdım hayatı tekdüze, aklıma eseni yapar soran olursa da ‘Canım istedi.’ cevabını verirdim sadece. Eğer yeniden başlasaydım bu…
Kalp midir sevmeyi öğreten, zihin midir kalbe yön veren. Eğer sevmek için öğrenmek gerekse, kalbe ihtiyaç neden? Aslında hepimiz özünde duygusal insanlarız. Kalp denilen bir organımız var duygularımızı konuşturan, sesini kısamadığımız Sen olur desende, sana olmaz dedirten. Aslında hepimiz mantıklı insanlarız. Düşünmeye sevk eden bir beynimiz, herhangi bir işle bile meşgulken, ikinci bir meşguliyet sağlayan düşüncelerimiz var.-üçüncü, dördündü, beşinci bile olabilir- Aslında hiçbirimiz hem mantıklı…
Dünya üzerindeki ilk şair kimdir? Niçin şiir yazmaya karar vermiştir? Bu soruların yanıtlarını bulabileceğiniz bu yazıda şimdiye kadar duymadığınız birçok bilgi edineceksiniz. Ayrıca büyük şairler erkektir algısını tartışacağız. İlk Türk şairi Aprın Çor Tigin’i tanıyacağız. Öyleyse başlayalım. Konu hakkında Ayşegül Aşkım Karagöz tarafından yazılan denemeyi aşağıda okuyabilirsiniz. Dünya üzerindeki ilk şair Hep düşünüyorum da dünya üzerindeki ilk şair kimdi veya kim ilk şiiri yazdı, ne…
Bilmiyorum hangi günaha tanıklık ederken kusuyorum bu satırları Katili miyim peki yüreklerimize nüfus eden sevginin Bir zehir gibi, Bir saksafona küfrü caiz kılan küf gibi Bir… Belki birkaç damla gözyaşı gibi yok olmanı isterdim Fakat sadece buharlaşıyorsun! Ve en savunmasız anımda bir sağanak olarak beliriyorsun… Seni hatırlamak istemiyorum! Çünkü bir bağımlı gibi sesinin yoksunluk krizlerinde çalkalanacağım ve sadece on tuş ile yapacağım kombinasyon görünmez bir…
Can Sıkıntısı (Rica Ederim Bu Bahsi Kapatalım!) | Yorgunluk ve hiç bitmeyecek bu can sıkıntısı, kendi canından sıkılmak mı yoksa sıradan ve basit bir can sıkılması mı ? Canımdan sıkılmış olabilir miyim acaba bu genç yaşımda? Ya da beni bu genç yaşımda canımdan sıkacak ne olmuş olabilir ki! Hiroşima‘da atom bombasının atıldığı kentte ben yoktum veyahut herhangi bir siperde kafamı çıkarır çıkarmaz ölmedim ya da…
Simit Çay şiir ve edebiyat yarışmaları Türkiye'nin köklü kültürel etkinliklerindendir. Yılda iki kez düzenlenen bu yarışmalar birçok yazar ve şairin gelişimine katkı sunuyor. Bu noktada yarışmalar ile ilgili önemli duyuru ve açıklamalar bu sayfada.
Kaan Koç Söyleşisi, 22.11.13 | Mülakatı yapan: Ferda Tara Ferda Taraİlk sorumuz; belki bir Yunus Emre mistisizmi değil ama, modernizmi alaya alan, içinde tanrıyı barındıran ince bir ruh hali şiirleriniz. Sizce şiir neden yazılır, neye hitap eder? Kaan Koç Evet, benim modernizmle aram pek iyi değil. Zira modernizmin de insan tabiatı ve genel anlamda tabiatla arası iyi değil. İnsanlık olarak bir yerde kötü çuvalladık ve…
Bünyamin Küçükkürtül Söyleşisi, Ferda Tara tarafından yapılmıştır.